Teyze-yeğen otoyolda ilerliyor. Önlerinde giden tankerin arkasındaki DANGER yazısı teyzenin gözüne çarpıyor ve şu yorumu patlatıyor;
- ' Allah ' ın akıllısı, TANKER yazacağına DANGER yazmış '
Ve lise yıllarından bir anı;
Lise yıllarında Milli Güvenlik dersinde hocamız olan subay, sınıfın güzel kızlarından birini kaldırmış ve ondan subay rütbelerini küçükten büyüğe doğru saymasını istemişti. Sıralamayı aynen yazıyorum:
- ' Teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbaşı ve albaşı. '
Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp çırpınan balıklara bakıp;
- ' Bunlar taze mi? ' diye sormuştu.
Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:
- ' Yok abla, pil takıp oynatıyoruz '
Komşusunun marifetini de biri şöyle anlatıyor;
Aniden fenalaşan annelerini hastaneye yasak kelimeürdüler. Yarım saat sonra doktor;
-'Maalesef annenizi kaybettik' deyince, doktoru bir güzel dövdüler... O arada da bağırıyorlardı;
-'Ulan nasıl kaybedersiniz koca kadını daha demin buradaydı! ' diye...
Biri de şöyle anlatıyor arkadaşı ile olan diyaloğunu;
-'6. His filmini izledin mi' dedim.
-'Hayır ama çok övdüler' dedi.
-'Bende filmin CD ' si var, istersen vereyim izle' dedim.
-'Şimdi izlersem bir şey anlamam, ilk 5 tanesini izlemem
lazım önce' dedi. Sustum. Gülmedim bile. Artık görüşmüyoruz.
İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından:
- ' Evde mi bıraktım acaba? '
- ' Allah ' ın akıllısı, TANKER yazacağına DANGER yazmış '
Ve lise yıllarından bir anı;
Lise yıllarında Milli Güvenlik dersinde hocamız olan subay, sınıfın güzel kızlarından birini kaldırmış ve ondan subay rütbelerini küçükten büyüğe doğru saymasını istemişti. Sıralamayı aynen yazıyorum:
- ' Teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbaşı ve albaşı. '
Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp çırpınan balıklara bakıp;
- ' Bunlar taze mi? ' diye sormuştu.
Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:
- ' Yok abla, pil takıp oynatıyoruz '
Komşusunun marifetini de biri şöyle anlatıyor;
Aniden fenalaşan annelerini hastaneye yasak kelimeürdüler. Yarım saat sonra doktor;
-'Maalesef annenizi kaybettik' deyince, doktoru bir güzel dövdüler... O arada da bağırıyorlardı;
-'Ulan nasıl kaybedersiniz koca kadını daha demin buradaydı! ' diye...
Biri de şöyle anlatıyor arkadaşı ile olan diyaloğunu;
-'6. His filmini izledin mi' dedim.
-'Hayır ama çok övdüler' dedi.
-'Bende filmin CD ' si var, istersen vereyim izle' dedim.
-'Şimdi izlersem bir şey anlamam, ilk 5 tanesini izlemem
lazım önce' dedi. Sustum. Gülmedim bile. Artık görüşmüyoruz.
İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından:
- ' Evde mi bıraktım acaba? '