Samanın balyasının, Temmuz ayından bu yana 2-2,5 lira aralığından, 6,5-7,5 lira seviyelerine çıktığı açıklandı.
Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cemalettin Özden, son aylarda Türkiye’de hayvancılığın oldukça hareketli günler geçirdiğini söyledi.
Özden, özellikle büyükbaş hayvan sayısında yaşanan azalmayla ilgili birçok açıklama yapıldığını hatırlatarak, 'Ben abartıldığını düşünüyorum. Herkesi ayağa kaldıracak kadar bir azalma olmadı. TÜİK rakamlarına göre 1990 yılında 12 milyon 300 bin olan büyükbaş hayvan sayısı şimdilerde 10 milyon 815 bin civarında' dedi.
Asıl sorunun küçükbaş hayvandaki azalma olduğuna dikkati çeken Özden, küçükbaş hayvan sayısındaki yüzde 55-60 azalmanın sektörü olumsuz etkilediğini vurguladı.
Özden, hayvancılıkta en önemli sorunun girdi maliyetlerinin yüksekliği olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
'Girdi maliyetlerinde de ilk sırada yem fiyatları geliyor. Saman fiyatları temmuzdan bu yana inanılmaz artış gösterdi. Balyası 2,-25 liradan 6,5-7,5 liraya çıktı. Tonu 100 lira iken 300 liranın üzerine çıktı. Geçen yılın aynı döneminde ise balyası 4 lira civarında satılıyor. Yaz aylarında kimsenin elinde para yoktu, çiftçi ürününü satıp para kazanmaya çalışıyordu. Şimdilerde ise faizsiz kredilerle piyasada biraz para dolaşmaya başlayınca fiyatlar yükseldi.'
Yem fiyatlarında da önemli artış yaşandığına değinen Özden, geçen yıl bu aylarda 27-28 liraya alınan bir çuval yemin şimdilerde 32-33 milyon lira arasında satıldığını bildirdi.
HAYVANLARIN YERİNDE SAYMASI BEKLENEMEZ
Silajlık mısır, yonca, fiğ gibi kaba yeme desteklemeler yapıldığını, ancak yeterli olmadığını ifade eden Özden, 'Yeterli olsaydı saman ve yem fiyatları bu kadar yükselmezdi. Girdi maliyetleri bu kadar artarken hayvanların yerinde sayması beklenemez' diye konuştu.
Özden, ülkedeki hayvancılık ayakta kalması için girdi maliyetlerinin düşürülmesi, süt fiyatlarının ise üreticiye kazandıracak seviyede olması gerektiğini sözlerine ekle
di
Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cemalettin Özden, son aylarda Türkiye’de hayvancılığın oldukça hareketli günler geçirdiğini söyledi.
Özden, özellikle büyükbaş hayvan sayısında yaşanan azalmayla ilgili birçok açıklama yapıldığını hatırlatarak, 'Ben abartıldığını düşünüyorum. Herkesi ayağa kaldıracak kadar bir azalma olmadı. TÜİK rakamlarına göre 1990 yılında 12 milyon 300 bin olan büyükbaş hayvan sayısı şimdilerde 10 milyon 815 bin civarında' dedi.
Asıl sorunun küçükbaş hayvandaki azalma olduğuna dikkati çeken Özden, küçükbaş hayvan sayısındaki yüzde 55-60 azalmanın sektörü olumsuz etkilediğini vurguladı.
Özden, hayvancılıkta en önemli sorunun girdi maliyetlerinin yüksekliği olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
'Girdi maliyetlerinde de ilk sırada yem fiyatları geliyor. Saman fiyatları temmuzdan bu yana inanılmaz artış gösterdi. Balyası 2,-25 liradan 6,5-7,5 liraya çıktı. Tonu 100 lira iken 300 liranın üzerine çıktı. Geçen yılın aynı döneminde ise balyası 4 lira civarında satılıyor. Yaz aylarında kimsenin elinde para yoktu, çiftçi ürününü satıp para kazanmaya çalışıyordu. Şimdilerde ise faizsiz kredilerle piyasada biraz para dolaşmaya başlayınca fiyatlar yükseldi.'
Yem fiyatlarında da önemli artış yaşandığına değinen Özden, geçen yıl bu aylarda 27-28 liraya alınan bir çuval yemin şimdilerde 32-33 milyon lira arasında satıldığını bildirdi.
HAYVANLARIN YERİNDE SAYMASI BEKLENEMEZ
Silajlık mısır, yonca, fiğ gibi kaba yeme desteklemeler yapıldığını, ancak yeterli olmadığını ifade eden Özden, 'Yeterli olsaydı saman ve yem fiyatları bu kadar yükselmezdi. Girdi maliyetleri bu kadar artarken hayvanların yerinde sayması beklenemez' diye konuştu.
Özden, ülkedeki hayvancılık ayakta kalması için girdi maliyetlerinin düşürülmesi, süt fiyatlarının ise üreticiye kazandıracak seviyede olması gerektiğini sözlerine ekle
di