POTASYUM (K)
Özellikle meyve oluşumu ve gelişimi için gerekli temel besin maddesidir. Potasyum bitki büyümesini çabuklaştırır ve verimini artırır. Potasyum, bitki metabolizmasında fotosentez sonucu elde edilen ürünlerin, faydalı olacağı bölgelere taşınmasını sağlar. Su dengesini ayarlar. Potasyum, azot ile birlikte ürünü artırır ve düzenli meyve tutumu ve olgunlaşmasında önemlidir. Toprakta potasyum, azot ve fosfora göre daha fazla bulunur. Yeterli potasyum ile beslenen bitkilerde meyve ağırlığı artar, parmaklar daha büyük olur ve meyvenin pazarda daha uzun süre dayanması, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı artar.
Potasyum, özellikle çilek bitkileri için çok önemlidir.
Fotosentezde görev alır ve bitkide su dengesini sağlar,
Şeker ve azot metabolizmasında etkilidir.
Kullanılan azotun daha etkili olmasını sağlar.
Sentezlenen organik maddelerin, bitkilerin gerekli olan diğer organlarına taşınmasını sağlar.
Bitkilerin rüzgar ve benzeri faktörler nedeniyle yatmalarına karşı direncini artırır.
Kullanılan fosforun etkisini artırarak bitkilerde kök gelişmesine olumlu katkıda bulunur.
Bitkilerin olgunluğa daha kolay erişmelerini sağlar.
Bitkilerde su tasarrufu sağlar ve bitkilerin susuzluğa karşı dayanıklılığını artırır.
Bitkilerde ürün kalitesini geliştirir.
Bitkilerin tuzlu ve kireçli topraklardan daha az etkilenmesini sağlar.
Bitkilerin soğuğa karşı dayanıklılığını artırır.
Bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı direncini artırır.
Ca (kalsiyum) ve Mg (magnezyum) fazlalığı Potasyumun alınmasına engel olur. Yüksek düzeyde uygulanan potasyumun, verim ve kalite üzerinde beklenen etkiyi gösterebilmesi için, bitki bünyesinde yeterli düzeyde azotun bulunması gerekir.
Düşük potasyum seviyesi ise, lezzetsiz ve yavan meyve tadına neden olmaktadır.
Potasyum Noksanlığı
Yeterli potasyum alamayan bir bitkinin meyveleri şekilsiz olur. Yapraklar zamanla küçülür ve renk değişikliği ilk olarak yaşlı yapraklarda görülür.
Potasyum noksanlığı, yapraklarda tipik klorofilin teşekkülünü engeller ve bu ilk olarak yaşlı yapraklarda görülür. Bunun sebebi, potasyumun da diğer birçok besin maddeleri gibi bünyede hareket edebilmesi ve bitkinin yaşlı kısımlarından genç olan kısımlarına taşınmasıdır. Genç yapraklar ise oldukça uzun bir süre normal yeşil renklerini muhafaza edebilir. Ancak bitkide potasyum noksanlığının devamlı ve şiddetli olduğu hallerde genç yapraklarda da aynı problem ortaya çıkar. Potasyum noksanlığında yapraklarda bu şekilde ortaya çıkan klorofilin problemi çok tipik olduğundan bu problemi diğer besin maddeleri noksanlıklarının sebep oldukları eksiklikle karıştırma riski hemen hemen hiç yoktur.
Bitkilerde yaprak sayısının azalmasına neden olur. Bunun nedeni yaşlı yaprakların vaktinden önce dökülmeleridir.
Potasyum eksiliği belirtileri yaprak kenarlarında ve uçlarında başlar. Yaprak kenarları önce sararır, daha sonra koyu kahverengine döner. Şiddetli noksanlık halinde siyahlaşabilir. Yaprağın kenar ve uçları belirtilen şekilde ölmesine karşılık diğer kısımları uzun süre yeşil kalabilir. Potasyum noksanlığı kumlu topraklarda yetiştirilen bitkilerde daha çok görülür.
Potasyum eksikliğinde meyve kalitesi düşer, kışın don hadisesinden görülen zarar artar.
Meyve türleri içerisinde potasyum noksanlığına özellikle şeftalilerde sık rastlanır. Gerçekten de aynı şartlarda yetiştirilen elmalarda potasyum noksanlığının görülmemesine karşılık, şeftalide bu noksanlık bariz olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun sebebi bu iki meyve türünün potasyum gereksinimlerinin birbirinden farklı bulunması ve şeftalinin potasyum gereksiniminin daha fazla olmasıdır.
Öte yandan aslında potasyumca fakir bulunan ve kireçleme yapılan topraklara fazla azotlu gübrelerin verilmeleri de bu topraklarda yetiştirilen şeftalilerde potasyum noksanlığının daha çok ortaya çıkmasına sebep olur. Çünkü kireçleme ile sırasıyla toprağa verilen kalsiyum bu bitkinin topraktaki potasyumdan faydalanmasını engeller, aynı şekilde fazla azotlu gübrelerin etkisiyle bitkinin potasyum ihtiyacı da normale oranla artmış olur.
Potasyum noksanlığı meyve kalitesini de önemli derecede etkiler, ayrıca bitkilerin ve bu arada meyve ağaçlarının hastalıklara karşı dirençlerinin azalmasına ve bitkilerin kuraklıktan çok zarar görmelerine neden olur.
Potasyum Fazlalığı
Potasyum fazlalığı magnezyum( Mg) ve kalsiyum (Ca) noksanlığına sebep olabilir. Meyvede yüksek düzeyde potasyum alımı sadece düzgün meyve şekli ve olgunlaşma ile meyveye tat ve lezzet sağlamasından başka, meyve lezzet ve çeşnisinde ana öğe olan toplam asitlik üzerinde de olumlu rol oynayıp, çeşniyi önemli derecede etkilemektedir.
Potasyum Gübrelemesi
Potasyum gübrelemesi yapılmadan önce toprakların potasyum seviyesinin toprak tahlilleri ile belirlenmesi gerekir. Potasyumda, fosforda olduğu gibi ağaç kök bölgesine yakın ve dağıtılmadan verilmelidir. Uygulama dozu topraktaki potasyum seviyesine, ağacın yaşı ve verimine bağlı olarak değişmektedir. Bitkilerin potasyum ihtiyacını tespit etmek için; gelişme döneminin toplam süresini dikkate almak gerekir. Topraklarımız azot ve fosfor bakımından fakir, potasyum besin maddesi bakımından ise yeterli durumda olduğundan potasyumlu gübre tüketimi sınırlıdır. Potasyumlu gübrelerin kullanılmalarında bütün potasyumun bir defada verilmeyip bunun sürekli dozu yükseltilerek parçalara bölünmesi önerilmektedir.
Özellikle meyve oluşumu ve gelişimi için gerekli temel besin maddesidir. Potasyum bitki büyümesini çabuklaştırır ve verimini artırır. Potasyum, bitki metabolizmasında fotosentez sonucu elde edilen ürünlerin, faydalı olacağı bölgelere taşınmasını sağlar. Su dengesini ayarlar. Potasyum, azot ile birlikte ürünü artırır ve düzenli meyve tutumu ve olgunlaşmasında önemlidir. Toprakta potasyum, azot ve fosfora göre daha fazla bulunur. Yeterli potasyum ile beslenen bitkilerde meyve ağırlığı artar, parmaklar daha büyük olur ve meyvenin pazarda daha uzun süre dayanması, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı artar.
Potasyum, özellikle çilek bitkileri için çok önemlidir.
Fotosentezde görev alır ve bitkide su dengesini sağlar,
Şeker ve azot metabolizmasında etkilidir.
Kullanılan azotun daha etkili olmasını sağlar.
Sentezlenen organik maddelerin, bitkilerin gerekli olan diğer organlarına taşınmasını sağlar.
Bitkilerin rüzgar ve benzeri faktörler nedeniyle yatmalarına karşı direncini artırır.
Kullanılan fosforun etkisini artırarak bitkilerde kök gelişmesine olumlu katkıda bulunur.
Bitkilerin olgunluğa daha kolay erişmelerini sağlar.
Bitkilerde su tasarrufu sağlar ve bitkilerin susuzluğa karşı dayanıklılığını artırır.
Bitkilerde ürün kalitesini geliştirir.
Bitkilerin tuzlu ve kireçli topraklardan daha az etkilenmesini sağlar.
Bitkilerin soğuğa karşı dayanıklılığını artırır.
Bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı direncini artırır.
Ca (kalsiyum) ve Mg (magnezyum) fazlalığı Potasyumun alınmasına engel olur. Yüksek düzeyde uygulanan potasyumun, verim ve kalite üzerinde beklenen etkiyi gösterebilmesi için, bitki bünyesinde yeterli düzeyde azotun bulunması gerekir.
Düşük potasyum seviyesi ise, lezzetsiz ve yavan meyve tadına neden olmaktadır.
Potasyum Noksanlığı
Yeterli potasyum alamayan bir bitkinin meyveleri şekilsiz olur. Yapraklar zamanla küçülür ve renk değişikliği ilk olarak yaşlı yapraklarda görülür.
Potasyum noksanlığı, yapraklarda tipik klorofilin teşekkülünü engeller ve bu ilk olarak yaşlı yapraklarda görülür. Bunun sebebi, potasyumun da diğer birçok besin maddeleri gibi bünyede hareket edebilmesi ve bitkinin yaşlı kısımlarından genç olan kısımlarına taşınmasıdır. Genç yapraklar ise oldukça uzun bir süre normal yeşil renklerini muhafaza edebilir. Ancak bitkide potasyum noksanlığının devamlı ve şiddetli olduğu hallerde genç yapraklarda da aynı problem ortaya çıkar. Potasyum noksanlığında yapraklarda bu şekilde ortaya çıkan klorofilin problemi çok tipik olduğundan bu problemi diğer besin maddeleri noksanlıklarının sebep oldukları eksiklikle karıştırma riski hemen hemen hiç yoktur.
Bitkilerde yaprak sayısının azalmasına neden olur. Bunun nedeni yaşlı yaprakların vaktinden önce dökülmeleridir.
Potasyum eksiliği belirtileri yaprak kenarlarında ve uçlarında başlar. Yaprak kenarları önce sararır, daha sonra koyu kahverengine döner. Şiddetli noksanlık halinde siyahlaşabilir. Yaprağın kenar ve uçları belirtilen şekilde ölmesine karşılık diğer kısımları uzun süre yeşil kalabilir. Potasyum noksanlığı kumlu topraklarda yetiştirilen bitkilerde daha çok görülür.
Potasyum eksikliğinde meyve kalitesi düşer, kışın don hadisesinden görülen zarar artar.
Meyve türleri içerisinde potasyum noksanlığına özellikle şeftalilerde sık rastlanır. Gerçekten de aynı şartlarda yetiştirilen elmalarda potasyum noksanlığının görülmemesine karşılık, şeftalide bu noksanlık bariz olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun sebebi bu iki meyve türünün potasyum gereksinimlerinin birbirinden farklı bulunması ve şeftalinin potasyum gereksiniminin daha fazla olmasıdır.
Öte yandan aslında potasyumca fakir bulunan ve kireçleme yapılan topraklara fazla azotlu gübrelerin verilmeleri de bu topraklarda yetiştirilen şeftalilerde potasyum noksanlığının daha çok ortaya çıkmasına sebep olur. Çünkü kireçleme ile sırasıyla toprağa verilen kalsiyum bu bitkinin topraktaki potasyumdan faydalanmasını engeller, aynı şekilde fazla azotlu gübrelerin etkisiyle bitkinin potasyum ihtiyacı da normale oranla artmış olur.
Potasyum noksanlığı meyve kalitesini de önemli derecede etkiler, ayrıca bitkilerin ve bu arada meyve ağaçlarının hastalıklara karşı dirençlerinin azalmasına ve bitkilerin kuraklıktan çok zarar görmelerine neden olur.
Potasyum Fazlalığı
Potasyum fazlalığı magnezyum( Mg) ve kalsiyum (Ca) noksanlığına sebep olabilir. Meyvede yüksek düzeyde potasyum alımı sadece düzgün meyve şekli ve olgunlaşma ile meyveye tat ve lezzet sağlamasından başka, meyve lezzet ve çeşnisinde ana öğe olan toplam asitlik üzerinde de olumlu rol oynayıp, çeşniyi önemli derecede etkilemektedir.
Potasyum Gübrelemesi
Potasyum gübrelemesi yapılmadan önce toprakların potasyum seviyesinin toprak tahlilleri ile belirlenmesi gerekir. Potasyumda, fosforda olduğu gibi ağaç kök bölgesine yakın ve dağıtılmadan verilmelidir. Uygulama dozu topraktaki potasyum seviyesine, ağacın yaşı ve verimine bağlı olarak değişmektedir. Bitkilerin potasyum ihtiyacını tespit etmek için; gelişme döneminin toplam süresini dikkate almak gerekir. Topraklarımız azot ve fosfor bakımından fakir, potasyum besin maddesi bakımından ise yeterli durumda olduğundan potasyumlu gübre tüketimi sınırlıdır. Potasyumlu gübrelerin kullanılmalarında bütün potasyumun bir defada verilmeyip bunun sürekli dozu yükseltilerek parçalara bölünmesi önerilmektedir.