Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, hayvanlardan alınan kas hücrelerinin kök hücre yöntemiyle laboratuvar ortamında yapay et üretilmesiyle ilgili Türkiye Gazetesine röportaj verdi.
Genel Başkan Nihat Çelik:
"Yapay etten yana değiliz, insan sağlığına zararlı. Doğalı varken yapayının insanların sağlıklı beslenmesi açısından faydalı olmayacağına inanıyoruz. Diğer taraftan, organik üretimin desteklendiği bir ortamda yapay et ile uğraşmanın abes olduğunu söylemek durumundayım. Hayvancılık sektörünü de olumsuz etkileyebilir. 270 bin küçükbaş hayvan yetiştiricisinin çok zor şartlara üretim yaptıklarını düşünürsek, yapay et üretiminin hayvancılık sektörüne vereceği zarar hiçbir şekilde karşılanamaz. Devletimizin hayvancılığımızı desteklediği ve virüsle sağlıklı ete talebin arttığı dönemde yapay et üretiminden bahsetmenin gerekli olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Yapay etlerin tadı hiç gerçeği gibi olur mu? Yapay etin üretimi esnasında, kimyasal ürünlerin kullanılabileceği ve bozulmasını önlemek içinde katkı maddeleri içerebileceğini düşünüyorum. Üretecekleri yapay et ile hangi yöresel yemekler yapılabilir? Merak ediyorum. Bir de bizim mangal kültürümüz var. Mangal üzerinde pişirilip yenilen kırmızı etin verdiği hazzı yapay etle karşılamanız mümkün değil. Yapay et fiyatlarını doğal etten daha ucuz bir şekilde büyük marketlerin raflarına getirirlerse alıcısı çıkabilir. Ancak fiyat bazında yapay etin kilogramının ne kadar olabileceğini bilmiyoruz.”
“Günümüzde sanayi tesisleri ve motorlu taşıtların çıkardığı zararlı gazlar ortadayken özellikle büyükbaş hayvanların çıkardığı metan gazının doğaya olan zararının konuşulması çok manidar. Yapay etin üretimi konusunu, belli çevrelerin çıkar sağlamak için bir hamlesi” dedi.
Genel Başkan Nihat Çelik:
"Yapay etten yana değiliz, insan sağlığına zararlı. Doğalı varken yapayının insanların sağlıklı beslenmesi açısından faydalı olmayacağına inanıyoruz. Diğer taraftan, organik üretimin desteklendiği bir ortamda yapay et ile uğraşmanın abes olduğunu söylemek durumundayım. Hayvancılık sektörünü de olumsuz etkileyebilir. 270 bin küçükbaş hayvan yetiştiricisinin çok zor şartlara üretim yaptıklarını düşünürsek, yapay et üretiminin hayvancılık sektörüne vereceği zarar hiçbir şekilde karşılanamaz. Devletimizin hayvancılığımızı desteklediği ve virüsle sağlıklı ete talebin arttığı dönemde yapay et üretiminden bahsetmenin gerekli olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Yapay etlerin tadı hiç gerçeği gibi olur mu? Yapay etin üretimi esnasında, kimyasal ürünlerin kullanılabileceği ve bozulmasını önlemek içinde katkı maddeleri içerebileceğini düşünüyorum. Üretecekleri yapay et ile hangi yöresel yemekler yapılabilir? Merak ediyorum. Bir de bizim mangal kültürümüz var. Mangal üzerinde pişirilip yenilen kırmızı etin verdiği hazzı yapay etle karşılamanız mümkün değil. Yapay et fiyatlarını doğal etten daha ucuz bir şekilde büyük marketlerin raflarına getirirlerse alıcısı çıkabilir. Ancak fiyat bazında yapay etin kilogramının ne kadar olabileceğini bilmiyoruz.”
“Günümüzde sanayi tesisleri ve motorlu taşıtların çıkardığı zararlı gazlar ortadayken özellikle büyükbaş hayvanların çıkardığı metan gazının doğaya olan zararının konuşulması çok manidar. Yapay etin üretimi konusunu, belli çevrelerin çıkar sağlamak için bir hamlesi” dedi.