Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önlenmesi için bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun tasarı Mecliste. Tarım arazilerinin bölünmesinin ülke ekonomisine yılda 17 milyar lira zarar verdiğini belirten Bakan Eker, tasarının yasalaşması için meclisin tarihi sorumluluğunu yerine getirmesini istedi.Tarim arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçen düzenleme Meclis Tarim Orman ve Köy İsleri Komisyonunda görüşüldü. Komisyon üyelerine bilgi veren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, düzenlemenin ülkenin geleceği ve Türk tarımı için çok önemli bir değişiklik olduğunu belirterek meclisin bu dönemde tarihi sorumluluğunu yerine getirmesini istedi. Üreticilerin sadece kendileri için değil bölgesel ve küresel pazarlar için de üretim yaptığını belirten Bakan Eker Dünyada herkes herkesin rakibi, ne kadar çok üretirsek rekabet şansımız o kadar artar. Ancak son 90 yılda arazi bölünmesi sebebi ile üretimde önemli kayıplarımız oluştu.İşletme büyüklüğü 59 dönüme düştü. Bu duruma daha fazla seyirci kalamayız. Kalırsak Türkiyenin geleceğini tehlikeye atmış oluruz. Bölünmeden dolayı 9 milyon hektar cifti kayıt sistemine giremediği için desteklemelerden yararlanamıyor, üretimde verim düşüklüğü oluyor. Ekonomiye katkı azalıyor. Türkiyenin 23 milyon hektar arazisi olduğu düşünülürse bunun iki milyon hektarı işletilemiyor. Bu cok vahim bir durum dedi. Bakan Eker, gelecekte Türkiyenin çok ciddi sıkıntılarla karşılaşmaması için buna artık bir dur deme zamanının geldiğini söyledi. Mirasla ilgili 2006 yılından beri çalışmaların yapıldığını belirten Bakan Eker bütün tarafların görüşlerinin alındığını kaydetti.Türkiyede toplam 23,8 milyon hektar tarım arazisi bulunuyor ve bu araziler 30 milyon tarım parselinden oluşuyor. Ülkemizdeki tarım işletmesi sayısı ise 3 milyon. İşletme başına arazi büyüklüğü 59 dekar ve işletme başına düşen parsel sayısı da 10. Başka bir deyişle her işletme 10 parselden oluşuyor. Bu 30 milyon parselin de yaklaşık 40 milyon maliki bulunuyor.Tarım arazilerinin miras yoluyla çok küçük parsellere ayrılması, parçalılıktan dolayı tarımsal mekanizasyonun kullanılamaması ve mülkiyet sorunlarından dolayı oluşan ekonomik kayıp, yılda toplam 17 milyar lirayı buluyor.Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, bu olumsuz tablo karşında 2006 yılında kanun tasarısı çalışmalarına başladı. Türkiye genelinde fiilen tarım yapan 50 bin çiftçi ile anket yapan Bakanlık , bu kapsamda tüm kamu kurum ve kuruluşlarından da görüş aldı. Bakanlık ayrıca, üniversiteler, kamu kurumları ve STKların katılımı ile çalıştay ve toplantılar düzenledi.Bakanlığın hazırladığı tasarıyla göre, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanuna 14 yeni madde eklenirken bazı maddelerde de değişiklik yapıldı. Tasarıya göre, tarım arazileri bölge farklılıkları göz önünde bulundurularak il ve ilçelere göre belirlenen yeter gelirli asgari büyüklüklerin altında bölünemeyecek. Bu husus tapu siciline şerh edilecek. Bilimsel gelişmeler ve günün koşullarına göre tasarının ekinde yer alan yeter gelirli büyüklüklerde Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile değişiklik yapılabilecek.
Tasarıda, tarımsal arazilerin mülkiyetinin devri konusunda mirasçıların anlaşmaları için bir yıllık süre veriliyor.Mirasçıların kendi aralarında anlaşması halinde, söz konusu tarım arazisi anlaşma sağlanan mirasçıya devir edilecek. Mirasçılar devir dışında araziyi aile malları ortaklığı şeklinde kullanabilecekler ve bu kapsamda Türk Ticaret Kanununa göre limited şirket kurabilecekler. Ayrıca, mirasa konu tarım arazileri mirasçılar tarafından bir bütün olarak satılabilecek.Mirasçılar kendi aralarında anlaşamamaları durumunda ise, taraflar sulh hukuk mahkemesinde dava açabilecek, dava açmaması durumunda ise Bakanlığın taraflara 3 ay süre vermesi sonrasında dava açabilecekler. Buna göre;Sulh Hukuk Hakimi tarafından belirlenen ehil mirasçıya değeri üzerinden devir yapılacak. Ehil mirasçı bulunmaması halinde, en yüksek teklifi veren istekli mirasçıya devir yapılacak. Ehil ve istekli mirasçı bulunmaması durumunda, sulh hakimi tarafından satışı sağlanacak. Ehil mirasçının tespitine ilişkin kriterler yönetmelikle belirlenecek. Tarım arazilerini alan mirasçı, diğer mirasçılara miras paylarının bedelini, sulh hâkiminin kararından itibaren en geç bir yıl içerisinde ödeyecek.5403 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici maddelerle, Kanunun yürürlüğünden önce vefat eden miras bırakanın terekesinde bulunan tarımsal arazilerin intikal işlemlerinin iki yıl içinde tamamlanması ve devam eden davalara eski Kanun hükümleri uygulanacak.Bakanlık düzenlemeyle, tarım arazilerinin değerinin tespiti, kredi temini, ortakçılık, yarıcılık, kiracılık işlerinin düzenlenmesi, kira bedellerinin tespiti ve üretime yönlendirilmesi, arz talep listelerinin oluşturulması, alıcı, satıcı ve kiracıların anlaşmaları konusunda doğrudan aracılık yapılması, bu alanda ilgili kamu idareleri ile yürütülecek politikalar konusunda işbirliği yapılması ve kredi işlemlerine teknik destek sağlayacak.Mevcut hisseli arazilerdeki ihtilafları gidermek amacıyla kamulaştırma, alım ve satım işlemleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının talebi üzerine Maliye Bakanlığı tarafından ilgili mevzuata göre yapılacak.İntikal işlemlerinde ve mirasçılar tarafından tüzel kişilik kurulan işletmelerde; damga vergisi, harç vb masraflar için muafiyetler sağlanacak.Yeterli ödeme gücü olmayan ehil veya istekli mirasçılar için kredi imkanları sağlanacak.Kanunun uygulanması için bakanlığın merkez ve taşra teşkilatlarında yeni kadrolar ihdas edilecek.
Tasarıda, tarımsal arazilerin mülkiyetinin devri konusunda mirasçıların anlaşmaları için bir yıllık süre veriliyor.Mirasçıların kendi aralarında anlaşması halinde, söz konusu tarım arazisi anlaşma sağlanan mirasçıya devir edilecek. Mirasçılar devir dışında araziyi aile malları ortaklığı şeklinde kullanabilecekler ve bu kapsamda Türk Ticaret Kanununa göre limited şirket kurabilecekler. Ayrıca, mirasa konu tarım arazileri mirasçılar tarafından bir bütün olarak satılabilecek.Mirasçılar kendi aralarında anlaşamamaları durumunda ise, taraflar sulh hukuk mahkemesinde dava açabilecek, dava açmaması durumunda ise Bakanlığın taraflara 3 ay süre vermesi sonrasında dava açabilecekler. Buna göre;Sulh Hukuk Hakimi tarafından belirlenen ehil mirasçıya değeri üzerinden devir yapılacak. Ehil mirasçı bulunmaması halinde, en yüksek teklifi veren istekli mirasçıya devir yapılacak. Ehil ve istekli mirasçı bulunmaması durumunda, sulh hakimi tarafından satışı sağlanacak. Ehil mirasçının tespitine ilişkin kriterler yönetmelikle belirlenecek. Tarım arazilerini alan mirasçı, diğer mirasçılara miras paylarının bedelini, sulh hâkiminin kararından itibaren en geç bir yıl içerisinde ödeyecek.5403 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici maddelerle, Kanunun yürürlüğünden önce vefat eden miras bırakanın terekesinde bulunan tarımsal arazilerin intikal işlemlerinin iki yıl içinde tamamlanması ve devam eden davalara eski Kanun hükümleri uygulanacak.Bakanlık düzenlemeyle, tarım arazilerinin değerinin tespiti, kredi temini, ortakçılık, yarıcılık, kiracılık işlerinin düzenlenmesi, kira bedellerinin tespiti ve üretime yönlendirilmesi, arz talep listelerinin oluşturulması, alıcı, satıcı ve kiracıların anlaşmaları konusunda doğrudan aracılık yapılması, bu alanda ilgili kamu idareleri ile yürütülecek politikalar konusunda işbirliği yapılması ve kredi işlemlerine teknik destek sağlayacak.Mevcut hisseli arazilerdeki ihtilafları gidermek amacıyla kamulaştırma, alım ve satım işlemleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının talebi üzerine Maliye Bakanlığı tarafından ilgili mevzuata göre yapılacak.İntikal işlemlerinde ve mirasçılar tarafından tüzel kişilik kurulan işletmelerde; damga vergisi, harç vb masraflar için muafiyetler sağlanacak.Yeterli ödeme gücü olmayan ehil veya istekli mirasçılar için kredi imkanları sağlanacak.Kanunun uygulanması için bakanlığın merkez ve taşra teşkilatlarında yeni kadrolar ihdas edilecek.