Ynt: Mazotsuz Traktörler
binlerce yıldır, Hz. Adem ' den beri süregelen. toprağın verimi, bereketi.
malesef son yüzyılda, traktör pulluğunun çıkmasıyla kaçtı.
bilinçsiz şekilde her yıl pullukla (derince) devirdikçe, alttan çıkan çiğ toprak yeterince
güneşlenmeden seneye bidaha devrildi. derken toprağımızda organik madde eksilmeye,
dolayısıyla çoraklaşmaya başladı...
sanki bu hızla toprağı sömürmeye devam edersek.
atalarımızın,beden gücüylede, alın teriylede olsa. az çıksada,, ağız tadıyla yediği nimeti...
gün geçtikce dahada pahalıya üretip, lezzetini tadınıda bulamayacağız galiba...
Ayrıca hiç dikkatinizi çektimi bilmem.
buhar ve mazot gücüne geçmeden önce, avrupadaki beygir sayısıyla ülkemizdeki beygir sayısı.
yukardaki örneklerde gördüğümüz gibi. adamlar hemen her işte at kullanmış hemen hiç öküz yok.
orta yaşlı arkadaşların biçoğu çocukluktan hatırlar, veya çoğumuz babadan dededen duymuşuzdur.
malesef 30-40 yıl öncesine kadar. ( traktöre tam anlamıyla geçmemişken) köylerimizde hemen her evde
öküz koşulurken.at ya hiç yokmuş yada azmış.
neden acaba avrupa veya amerika ' daki öküz- at sayısıyla, bizdeki tam zıt hiç kıyasladık mı?
malesef tarla işlerinde at yerine öküz kullanmamız. daha kötü sonuçlarda doğurdu.
mesala dikkat etmişinizdir. adamların yüksek verimli kültür ırk sığırları varken.(simental, holştayn) gibi
bizim yerli ırkların verimi, kalitesi malum...
at yerine öküz koşarsak, sonuç bu işte.
ahırdaki en görkemli, güçlü yakışıklı erkek danaları, iğdiş edip kağnıya koşarken,
zayıf,cılız, danaları damızlık bırakmak zorunda kalmışız...
netice ortada, verimli bi sığır ırkımız bile yok...
şimdiden okuyanlara tşkkr ederim...............................
yorumlarınızı merak ediyorum.