Mastitis, hastalığın klinik seyrine göre;
1. Klinik mastitis
Perakut mastitis
Akut mastitis
Subakut mastitis
Kronik mastitis
2. Subklinik mastitis,
- Oluşumunda rol oynayan faktörlere göre
1. Viral mastitisler
2. Paraziter mastitisler
3. Bakteriyel mastitisler
4. Kimyasal mastitisler
- Hastalığın histopatolojik seyrine ve yangı belirtilerine göre;
1. Mastitis catharalis acuta
2. Mastitis catharalis cronica
3. Mastitis acuta gravis
4. Mastitis intertitialis nonprulenta
5. Mastitis intertitialis prulenta
6. Mastitis apestomatosa cronica gibi isimler almaktadır
- Enfeksiyon etkeninin türüne göre ise;
1. Mastitis tuberculosa
2. Mastitis actynomycotica
3. Mastitis botryomicotica
4. Streptococcal mastitisler
5. Staphylococcal mastitisler
6. E. coli ' ye bağlı mastitisler
7. Salmonella’lardan ileri gelen mastitisler
- Enfeksiyona sebep olan mikroorganizmaların memeye girişi ve meme dokusuna yayılması 3 değişik yolla olmaktadır
1. Galaktojen enfeksiyon
2. Yara enfeksiyonu
3. Lenfo-hematojen enfeksiyon.
- Mastitis, hayvanların memelerinde, sütlerinde ve genel durumunda değişen derecelerde bozulmalara sebep olmaktadır. Belirtiler mastitisin klinik şekline, meme dokusunun direncine, enfeksiyon etkeninin türüne ve virulansına göre değişir - Mastitisin bu şekli hayvanda ani olarak ortaya çıkar. Perakut mastitisler, genel semptomlara sebep olurlar. Memenin bir veya daha fazla lobunda şişkinlik, gerginlik, kızarıklık, ısı artışı, ödem ve ağrı görülür. Enfeksiyonun ilk birkaç saatinde memeden seröz, daha sonra da kanlı ve irinli bir içerik gelir. Erken müdahale edilmeyen vakalarda ölümler görülebilir
Perkut vakalardan farklı olarak, genel semptomlar bu tipte biraz daha hafiftir. Sütteki ve meme loblarındaki değişiklikler hemen hemen aynıdır - Mastitislerin perakut ve akut şekilleri gangrenli mastitislere dönüşebilir. Gangrenli mastitislerde, meme dokusundaki nekroza bağlı olarak meme soğuk, mor-mavimtırak renkte, hissiz ve duyarsızdır. Hayvan daima durgun, bitkin ve kederli bir haldedir, tüyleri karışık olup, yeme içme durmuştur
Perakut ve akut mastitislerde görülen şiddetli genel ve lokal semptomlar görülmez. Belirtiler yavaş gelişir. Hastalığın başlangıç döneminde sağımda güçlüklerle karşılaşılır. Sağımın başlangıcında sütte pıhtılara rastlanılabilir. Enfeksiyonun ilerlemesi ile memede şişme, kızarma, ısı artışı ve ağrı görülür. Süt miktarı azalır ve memeden seröz, purulent veya seropurulent bir içerik salgılanır Tedavi edilmeyen ve uzun süre devam eden diğer klinik ve subklinik vakaların sonucunda ortaya çıkar. Kronik mastitisli hayvanlarda genel semptomlar görülmez. Memelerde sertlik ve hipertrofi vardır. Uzun süre devam eden kronik mastitisler sonucu memede atrofi şekillenir. Meme loblarında ısı artışı, kızarıklık ve ağrı gibi lokal semptomlar gözlenmez.
- Sütte her zaman belirgin değişiklikler ortaya çıkmaz, sütün az çok tuzlu olması, renginin mavimtırak bir renk alması ve sulanma genellikle kronik mastitislerde sütte meydana gelen fiziksel değişikliklerdir. Memeden irinli bir içerik salgılanabilir. Herhangi bir uygulama yapılmadığı durumlarda, süt salgısı tamamen durup, meme körleşebilir
- Meydana getirdiği zararlar bakımından, diğer tiplere nazaran daha fazla önem taşımaktadır. Süt ineklerinde subklinik mastitislere, klinik mastitislerden 25-30 kat daha fazla rastlanmaktadır. Bu da bu tür mastitislerin herhangi bir belirti göstermeksizin, uzun süre varlığını devam ettirmesinden kaynaklanmaktadır
- Mastitisin bu şeklinde, memede yangı olduğu halde, klinik olarak herhangi bir belirti görülmez. Süt normal görünümdedir. Ancak miktarında tedrici bir azalma ve bazı durumlarda sağımın sonunda memeden bir miktar pıhtı çıkabilir. Subklinik vakalar tedavi edilmediği takdirde, diğer klinik şekillere dönüşebilir veya meme loblarında atrofiye sebep olabilirler
Subklinik mastitislerde bazı durumlarda sağımın sonunda memeden bir miktar pıhtı çıkabilir
- İneklerin memesinde yangı oluşturan faktörler enfeksiyöz ve enfeksiyöz olmayan sebepler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Enfeksiyöz olmayan faktörler, meme dokusunda irritasyona sebep olan organik ve inorganik kimyasal maddelerdir.
Enfeksiyöz sebepler içerisinde bakteriler, viruslar, parazitler ve mayalar bulunmakla birlikte en önemli yeri bakteriler almaktadır. Bugüne kadar mastitis olaylarında izole edilen mikroorganizma sayısının 137 olduğu bildirilmektedir. Mastitise en fazla sebep olan mikroorganizmalar stafilokok, streptokok ve koliformlardır İneklerde mastitise sebep olan mikroorganizmalar 4 grupta incelenmektedir;
1. Kontagiyöz mikroorganizmalar
2. Çevresel mikroorganizmalar
3. Fırsatçı mikroorganizmalar
4. Diğerleri
En yaygın Kontagiyöz mikroorganizmalar Staph. aureus, Strep. agalactiae, C. bovis ve M. bovis ' tir.
- Kaynakları genelde, enfekte meme lobları ve enfekte hayvanlardır.
- Meme bezlerine çok çabuk yayılıp, uzun süreli subklinik mastitislere sebep olmaktadırlar.kontagiyoz mikroorganizmalar:
Çok çabuk yayılıp, üreyebilme özelliğine sahiptirler. Özellikle iyi bir hijyen ve kontrol işlemi yoksa, bu durum daha da belirgindir.
- Staph. aureus sağlıklı ve hijyenik meme derisinde yaygın olarak bulunmaz. Ancak meme başında kolonize olur ve orada ürer. Sağım ekipmanları ve sağımcıların elleri ile çok çabuk bulaşabilir.
Çoğunlukla laktasyonun erken dönemlerinde enfeksiyon oluşturan Staph. aureus ' un sebep olduğu mastitislere, yılın hemen hemen her döneminde rastlanmaktadır. Genellikle yaşlı hayvanlarda enfeksiyon oluşturur. Ancak genç hayvanlarda mastitis oluşturma riski vardır. - Strep. agalactiae, inekten ineğe hızla yayılır, çoğunlukla sağımlar esnasında memeye bulaşır ve genellikle süt kanallarında yerleşir. Antibiyotiklerle tedaviye inatçılık göstermez, kaynağı enfekte meme loblarıdır. Fakat, kontamine olmuş sütlerin meme derisine bulaşması ile de enfeksiyon ortaya çıkabilir. Genellikle, laktasyonun ilk bir iki haftasında olan ve yeni sağıma alınan genç hayvanlarda enfeksiyon oluşturur
- Bu tür mikroorganizmalar genelde iki grupta incelenebilir;
a) Çevresel streptokoklar (Strep. agalactiae dışında kalan Strep. uberis ve Strep. dysgalactiae gibi streptokoklar)
b) Koliformlar (E. coli, K. pneumoniae, K. oxytoca, Pseudomanas spp, Serratia spp).
Çevrede yaygın bir şekilde bulunmaktadırlar. Kaynakları genellikle gübre, altlık, yem, su, bitki, sağım ekipmanı ve topraktır. Ahırda beslenen ineklerde bu mikroorganizmalara bağlı enfeksiyonların riski mer’ada beslenenlerden daha fazladır. Özellikle hayvanların ahırda kapalı kaldığı kış aylarında bu çevresel mikroorganizmaların sebep olduğu mastitislere daha sıklıkla rastlanmaktadır. Yine ahırdaki hayvan sayısının arttığı ve hayvan başına düşen alanın azaldığı durumlarda, bu mikroorganizmalara bağlı mastitislerin oranı artmaktadır Teat dipping ve kuru dönem tedavisi gibi uygulamalarla, Kontagiyöz mastitislerin önüne geçilebilmesine rağmen, çevresel mikroorganizmalara bağlı mastitislerin kontrolünde bu tedbirlerin yetersiz kalmaktadır.Bu tür mastitislerin oranı, samanın altlık materyali olarak kullanıldığı durumlarda, kuru dönemin ilk iki ve son iki haftasında, kuru dönem süresinin kısa olduğu durumlarda, yaşlı hayvanlarda, laktasyonun erken dönemlerinde artmaktadır. Enfeksiyon oranları düşüktür ve çoğu zaman 30 günden daha kısa süreli enfeksiyonlara sebep olmaktadırlar. Bu mastitisler genelde kendiliğinden iyileşme eğilimindedir. Koliformlar içerisinde en fazla enfeksiyonlara sebep olan mikroorganizma türü E. coli ' dir. E. coli ' ye bağlı mastitis oranı, yataklık materyali olarak odun talaşı ve gübrenin kullanıldığı durumlarda artmaktadır. Bu mikroorganizmalar laktasyon dönemine göre, kuru dönemde daha fazla enfeksiyon oluşturur. Ancak, doğum sonrası dönemlerde de perakut veya akut mastitislere sebep olabilir. - Koliform ' lar sporadik, kısa süreli ve kendiliğinden iyileşme eğiliminde olan genellikle akut mastitislere, nadiren de kronik enfeksiyonlara sebep olmaktadırlar. E. coli mastitislerinin bulaşma oranı düşüktür ve enfeksiyonlar genellikle hijyen yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Ahırda hayvan başına düşen alanın az olduğu, hayvanların bütün yıl ahırda kapalı kaldığı durumlarda, bu tür mastitislere daha fazla rastlanmaktadır
- Staph. aureus dışında kalan, stafilokok türleri ile C. bovis bu grup mikroorganizmalar içinde yer almaktadır. Koagulaz (-) stafilokoklar olarak adlandırılan Staph. intermedius, Staph. epidermidis en yaygın fırsatçı mikroorganizmalardır. Bu mikroorganizmalar memede genellikle saprofit olarak yaşamaktadırlar.
- Staph. epidermidis, apatojendir, genellikle subklinik mastitislere sebep olur. Bu mikroorganizmalar meme derisinde ve sağımcıların ellerinde normal olarak bulunmaktadır ve çoğunlukla meme başı kanalına yerleşip fırsat kollarlar. Bu tür mastitislerden kaynaklanan ekonomik zararlar önemli boyutlarda değildir.
P. aeroginosa genellikle subklinik mastitislere sebep olmaktadır. Kaynağı genellikle kirli sular, toprak, gübre, kontamine sağım ekipmanları ve teat dippingtir. Bu mikroorganizma genellikle dezenfektanlara ve antibiyotiklere karşı dirençlidir
1. Klinik mastitis
Perakut mastitis
Akut mastitis
Subakut mastitis
Kronik mastitis
2. Subklinik mastitis,
- Oluşumunda rol oynayan faktörlere göre
1. Viral mastitisler
2. Paraziter mastitisler
3. Bakteriyel mastitisler
4. Kimyasal mastitisler
- Hastalığın histopatolojik seyrine ve yangı belirtilerine göre;
1. Mastitis catharalis acuta
2. Mastitis catharalis cronica
3. Mastitis acuta gravis
4. Mastitis intertitialis nonprulenta
5. Mastitis intertitialis prulenta
6. Mastitis apestomatosa cronica gibi isimler almaktadır
- Enfeksiyon etkeninin türüne göre ise;
1. Mastitis tuberculosa
2. Mastitis actynomycotica
3. Mastitis botryomicotica
4. Streptococcal mastitisler
5. Staphylococcal mastitisler
6. E. coli ' ye bağlı mastitisler
7. Salmonella’lardan ileri gelen mastitisler
- Enfeksiyona sebep olan mikroorganizmaların memeye girişi ve meme dokusuna yayılması 3 değişik yolla olmaktadır
1. Galaktojen enfeksiyon
2. Yara enfeksiyonu
3. Lenfo-hematojen enfeksiyon.
- Mastitis, hayvanların memelerinde, sütlerinde ve genel durumunda değişen derecelerde bozulmalara sebep olmaktadır. Belirtiler mastitisin klinik şekline, meme dokusunun direncine, enfeksiyon etkeninin türüne ve virulansına göre değişir - Mastitisin bu şekli hayvanda ani olarak ortaya çıkar. Perakut mastitisler, genel semptomlara sebep olurlar. Memenin bir veya daha fazla lobunda şişkinlik, gerginlik, kızarıklık, ısı artışı, ödem ve ağrı görülür. Enfeksiyonun ilk birkaç saatinde memeden seröz, daha sonra da kanlı ve irinli bir içerik gelir. Erken müdahale edilmeyen vakalarda ölümler görülebilir
Perkut vakalardan farklı olarak, genel semptomlar bu tipte biraz daha hafiftir. Sütteki ve meme loblarındaki değişiklikler hemen hemen aynıdır - Mastitislerin perakut ve akut şekilleri gangrenli mastitislere dönüşebilir. Gangrenli mastitislerde, meme dokusundaki nekroza bağlı olarak meme soğuk, mor-mavimtırak renkte, hissiz ve duyarsızdır. Hayvan daima durgun, bitkin ve kederli bir haldedir, tüyleri karışık olup, yeme içme durmuştur
Perakut ve akut mastitislerde görülen şiddetli genel ve lokal semptomlar görülmez. Belirtiler yavaş gelişir. Hastalığın başlangıç döneminde sağımda güçlüklerle karşılaşılır. Sağımın başlangıcında sütte pıhtılara rastlanılabilir. Enfeksiyonun ilerlemesi ile memede şişme, kızarma, ısı artışı ve ağrı görülür. Süt miktarı azalır ve memeden seröz, purulent veya seropurulent bir içerik salgılanır Tedavi edilmeyen ve uzun süre devam eden diğer klinik ve subklinik vakaların sonucunda ortaya çıkar. Kronik mastitisli hayvanlarda genel semptomlar görülmez. Memelerde sertlik ve hipertrofi vardır. Uzun süre devam eden kronik mastitisler sonucu memede atrofi şekillenir. Meme loblarında ısı artışı, kızarıklık ve ağrı gibi lokal semptomlar gözlenmez.
- Sütte her zaman belirgin değişiklikler ortaya çıkmaz, sütün az çok tuzlu olması, renginin mavimtırak bir renk alması ve sulanma genellikle kronik mastitislerde sütte meydana gelen fiziksel değişikliklerdir. Memeden irinli bir içerik salgılanabilir. Herhangi bir uygulama yapılmadığı durumlarda, süt salgısı tamamen durup, meme körleşebilir
- Meydana getirdiği zararlar bakımından, diğer tiplere nazaran daha fazla önem taşımaktadır. Süt ineklerinde subklinik mastitislere, klinik mastitislerden 25-30 kat daha fazla rastlanmaktadır. Bu da bu tür mastitislerin herhangi bir belirti göstermeksizin, uzun süre varlığını devam ettirmesinden kaynaklanmaktadır
- Mastitisin bu şeklinde, memede yangı olduğu halde, klinik olarak herhangi bir belirti görülmez. Süt normal görünümdedir. Ancak miktarında tedrici bir azalma ve bazı durumlarda sağımın sonunda memeden bir miktar pıhtı çıkabilir. Subklinik vakalar tedavi edilmediği takdirde, diğer klinik şekillere dönüşebilir veya meme loblarında atrofiye sebep olabilirler
Subklinik mastitislerde bazı durumlarda sağımın sonunda memeden bir miktar pıhtı çıkabilir
- İneklerin memesinde yangı oluşturan faktörler enfeksiyöz ve enfeksiyöz olmayan sebepler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Enfeksiyöz olmayan faktörler, meme dokusunda irritasyona sebep olan organik ve inorganik kimyasal maddelerdir.
Enfeksiyöz sebepler içerisinde bakteriler, viruslar, parazitler ve mayalar bulunmakla birlikte en önemli yeri bakteriler almaktadır. Bugüne kadar mastitis olaylarında izole edilen mikroorganizma sayısının 137 olduğu bildirilmektedir. Mastitise en fazla sebep olan mikroorganizmalar stafilokok, streptokok ve koliformlardır İneklerde mastitise sebep olan mikroorganizmalar 4 grupta incelenmektedir;
1. Kontagiyöz mikroorganizmalar
2. Çevresel mikroorganizmalar
3. Fırsatçı mikroorganizmalar
4. Diğerleri
En yaygın Kontagiyöz mikroorganizmalar Staph. aureus, Strep. agalactiae, C. bovis ve M. bovis ' tir.
- Kaynakları genelde, enfekte meme lobları ve enfekte hayvanlardır.
- Meme bezlerine çok çabuk yayılıp, uzun süreli subklinik mastitislere sebep olmaktadırlar.kontagiyoz mikroorganizmalar:
Çok çabuk yayılıp, üreyebilme özelliğine sahiptirler. Özellikle iyi bir hijyen ve kontrol işlemi yoksa, bu durum daha da belirgindir.
- Staph. aureus sağlıklı ve hijyenik meme derisinde yaygın olarak bulunmaz. Ancak meme başında kolonize olur ve orada ürer. Sağım ekipmanları ve sağımcıların elleri ile çok çabuk bulaşabilir.
Çoğunlukla laktasyonun erken dönemlerinde enfeksiyon oluşturan Staph. aureus ' un sebep olduğu mastitislere, yılın hemen hemen her döneminde rastlanmaktadır. Genellikle yaşlı hayvanlarda enfeksiyon oluşturur. Ancak genç hayvanlarda mastitis oluşturma riski vardır. - Strep. agalactiae, inekten ineğe hızla yayılır, çoğunlukla sağımlar esnasında memeye bulaşır ve genellikle süt kanallarında yerleşir. Antibiyotiklerle tedaviye inatçılık göstermez, kaynağı enfekte meme loblarıdır. Fakat, kontamine olmuş sütlerin meme derisine bulaşması ile de enfeksiyon ortaya çıkabilir. Genellikle, laktasyonun ilk bir iki haftasında olan ve yeni sağıma alınan genç hayvanlarda enfeksiyon oluşturur
- Bu tür mikroorganizmalar genelde iki grupta incelenebilir;
a) Çevresel streptokoklar (Strep. agalactiae dışında kalan Strep. uberis ve Strep. dysgalactiae gibi streptokoklar)
b) Koliformlar (E. coli, K. pneumoniae, K. oxytoca, Pseudomanas spp, Serratia spp).
Çevrede yaygın bir şekilde bulunmaktadırlar. Kaynakları genellikle gübre, altlık, yem, su, bitki, sağım ekipmanı ve topraktır. Ahırda beslenen ineklerde bu mikroorganizmalara bağlı enfeksiyonların riski mer’ada beslenenlerden daha fazladır. Özellikle hayvanların ahırda kapalı kaldığı kış aylarında bu çevresel mikroorganizmaların sebep olduğu mastitislere daha sıklıkla rastlanmaktadır. Yine ahırdaki hayvan sayısının arttığı ve hayvan başına düşen alanın azaldığı durumlarda, bu mikroorganizmalara bağlı mastitislerin oranı artmaktadır Teat dipping ve kuru dönem tedavisi gibi uygulamalarla, Kontagiyöz mastitislerin önüne geçilebilmesine rağmen, çevresel mikroorganizmalara bağlı mastitislerin kontrolünde bu tedbirlerin yetersiz kalmaktadır.Bu tür mastitislerin oranı, samanın altlık materyali olarak kullanıldığı durumlarda, kuru dönemin ilk iki ve son iki haftasında, kuru dönem süresinin kısa olduğu durumlarda, yaşlı hayvanlarda, laktasyonun erken dönemlerinde artmaktadır. Enfeksiyon oranları düşüktür ve çoğu zaman 30 günden daha kısa süreli enfeksiyonlara sebep olmaktadırlar. Bu mastitisler genelde kendiliğinden iyileşme eğilimindedir. Koliformlar içerisinde en fazla enfeksiyonlara sebep olan mikroorganizma türü E. coli ' dir. E. coli ' ye bağlı mastitis oranı, yataklık materyali olarak odun talaşı ve gübrenin kullanıldığı durumlarda artmaktadır. Bu mikroorganizmalar laktasyon dönemine göre, kuru dönemde daha fazla enfeksiyon oluşturur. Ancak, doğum sonrası dönemlerde de perakut veya akut mastitislere sebep olabilir. - Koliform ' lar sporadik, kısa süreli ve kendiliğinden iyileşme eğiliminde olan genellikle akut mastitislere, nadiren de kronik enfeksiyonlara sebep olmaktadırlar. E. coli mastitislerinin bulaşma oranı düşüktür ve enfeksiyonlar genellikle hijyen yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Ahırda hayvan başına düşen alanın az olduğu, hayvanların bütün yıl ahırda kapalı kaldığı durumlarda, bu tür mastitislere daha fazla rastlanmaktadır
- Staph. aureus dışında kalan, stafilokok türleri ile C. bovis bu grup mikroorganizmalar içinde yer almaktadır. Koagulaz (-) stafilokoklar olarak adlandırılan Staph. intermedius, Staph. epidermidis en yaygın fırsatçı mikroorganizmalardır. Bu mikroorganizmalar memede genellikle saprofit olarak yaşamaktadırlar.
- Staph. epidermidis, apatojendir, genellikle subklinik mastitislere sebep olur. Bu mikroorganizmalar meme derisinde ve sağımcıların ellerinde normal olarak bulunmaktadır ve çoğunlukla meme başı kanalına yerleşip fırsat kollarlar. Bu tür mastitislerden kaynaklanan ekonomik zararlar önemli boyutlarda değildir.
P. aeroginosa genellikle subklinik mastitislere sebep olmaktadır. Kaynağı genellikle kirli sular, toprak, gübre, kontamine sağım ekipmanları ve teat dippingtir. Bu mikroorganizma genellikle dezenfektanlara ve antibiyotiklere karşı dirençlidir