Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Arık, Nükleer Enerji Santralleri ' nde uranyumun yerine kullanılabilecek olan toryumun, 21. yüzyılın en stratejik maddesi olacağını söyledi. Türkiye ' nin kesin 380 bin ton, tahminen 800 bin tonluk rezervle dünyada ikinci sırada olduğunu belirten Prof. Arık, 'Japonya, elinde hiç toryum bulunmamasına rağmen, toryumla çalışacak nükleer enerji santrallerine yönelik çalışma yapan üç ülkeden biri. Türkiye ' de ise bu alandaki bilimsel araştırmalar desteklenmiyor' dedi.
12 Avrupa ülkesi çalışıyor, Türkiye uykuda
Arık, toryumla ilgili olarak çalışma yapan İsviçre ' deki CERN laboratuvarında aralarında Yunanistan ' ın da bulunduğu 12 Avrupa ülkesi olmasına rağmen Türkiye ' nin yer almadığını söyledi. Burada yer alabilmek için Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ile çaba gösterdiklerini belirten Arık, 'CERN ' deki çalışmalara katılan ülkeler, bilimsel araştırmalara ayırdıkları kaynaklarla yapılan araştırmalara katılıyorlar. Ancak Tükiye ' de bugüne kadar bilimsel araştırmalar önemsenmediği için CERN ' e kimseyi gönderemedik' dedi.
İlk santral 2005 ' te hazır
Arık, dünyada 12 Avrupa ülkesinin ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar dışında, ABD ve elinde hiç toryum bulunmayan Japonya ' da da toryumlu nükleer santral çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. CERN ' de üretilen santralin 2005 yılına kadar tamamlanacağını belirten Arık, 'Eğer CERN ' de yapılan çalışmalara katılabilirsek, Türkiye ' de çok daha iyisini üretebiliriz' dedi.
Türkiye ' nin sahip olduğu toryumu kullanabilmesi için en az bin 200 bilim adamına ihtiyacı olduğunu dile getiren Arık, 'Bugün Türkiye ' de bu alanda çalışan insan sayısı yaklaşık yüz kişi. Türkiye için eleman yetiştirmek şu an için en önemli konu. Ancak TÜBİTAK ' ın bürokrat tavrını bırakıp bilime destek olması gerekiyor. Ayrıca özel teşebbüsün de desteğine ihtiyacımız var' şeklinde konuştu.
Arık, her geçen günün kayıp olduğunu da kaydederek, şunları söyledi:
'Eğer toryum kullanıma sokulabilirse Türkiye elektrik üretmek için petrol ya da doğalgaz satın almak zorunda kalmayacak. Isınma ihtiyacımız için yer altındaki yaklaşık 900 bin tonluk toryum ile ürettiğimiz elektriği kullanabiliriz.'
380 bin ton rezervimiz var
Araştırmalara göre Nükleer Enerji Santralleri ' nde kullanılabileceği 1993 yılında kanıtlanan toryumun bugüne kadar dünyadaki kesinleşen miktarı, 1 milyon 754 bin ton. Bu miktarın 380 bin tonu Türkiye ' de bulunuyor. Dünyadaki toplam toryum miktarı ise 4 milyon 106 bin ton olarak tahmin ediliyor.
Türkiye tahmini olarak sahip olduğu 880 bin tonluk rezerv ile 1 milyon 306 bin tonluk rezerve sahip Brezilya ' dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Enerji dışında elektronik tüpler, kimya endüstrisi, özel optik cam üretimi ve dişçilikte kullanılan toryumun kilogram fiyatı ise Maden Tetkik Arama (MTA) verilerine göre 80 dolar. Yani Türkiye ' nin sahip olduğu toryumun toplam değeri yaklaşık 70 trilyon 400 milyar dolar. Bu rakam ise Türkiye ' nin iç ve dış borçlarının toplamı olan yaklaşık 200 milyar doları 350 kez ödeyebiliyor.
1 ton toryum = 1 milyon varil petrol
Toryum özellikle enerji üretiminde kullanılabilir olması nedeniyle Türkiye ' nin enerji konusundaki bir çok problemine çare olabilecek. Türkiye ' de şu anda kullanılan ve kömür gibi madenlerle çalışan termik santraller oluşturduğu kirlilik problemleriyle sorun olmaya devam ediyor. Hala tartışmaları süren uranyum ile çalışan nükleer santraller ise Çernobil örneğinden sonra soru işaretlerine neden olmayı sürdürüyor. Toryum ise sahip olduğu özellikleriyle, uranyuma dayalı nükleer enerji üretiminin yerini tutabilecek. Prof. Dr. Arık, toryumun nükleer santrallerde kullanılmasıyla, Çernobil gibi muhtemel kazaların asla tekrar etmeyeceğini kaydediyor. Toryumla çalışan nükleer santrallerle radyoaktif kalıntının ise minimum derecede olduğunu belirterek, uranyumla çalışanlar gibi çevrenin kirlenmesine yol açmadığını dile getiriyor. Bugün dünyada savaşlara neden olan petrolün 1 milyon variliyle elde edilebilen enerji, sadece 1 ton toryum kullanılarak üretilebilecek.
DÜNYADAKİ TORYUM REZERVLERİ
ÜLKE ADI KESİN MİKTAR TAHMİNİ MİKTAR TOPLAM (Bin Ton)
Brezilya 606 700 1306
Türkiye 380 500 880
ABD 137 295 432
Hindistan 319 - 319
Toryum zenginiyiz
21. yüzyılın önemli stratejik maddesi olarak tanımlanan toryum madeni, en çok Türkiye ' de bulunuyor ancak konu ile ilgili çalışmalar son derece yetersiz. Dünyada toplam 1 milyon 71 bin ton toryum rezervi içinde 800 bin ton ile Türkiye birinci sırada.
Türkiye 800 bin tonla 1. sırada
21. yüzyılın en stratejik maddesi olarak tanımlanan toryum madenine sahip olan Türkiye, elindeki rezervi değerlendiremiyor. 2005 yılına kadar apılması planlanan yeni tip nükleer enerji santralları gerçekleşirse toryum dtünyanın bir numaralı elemindi olacak. Dünyada toplam 1 milyon 71 bin ton toryum rezervi içinde 800 bin ton ile Türkiye birinci sırada.
Toryum, başka bir deyişle Türkiye ' nin en az 100 yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek, 100 bin kişilik istihdam potansiyeline sahip ekonomik bir zenginlik. Ancak toryuma dayalı bir santralın kurulmasının maliyeti yaklaşık 100 milyar dolar gibi ciddi bir rakam. Türkiye Fizik Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Engin Arık, gazetemize yaptığı değerlendirmede, Türkiye ' nin elindeki önemli kaynaklardan biri olan toryumu iyi değerlendirebilmek için bir an önce bilim ve teknolojiye yatırım yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
ABD, toryuma dayalı enerji üretimi konusundaki çalışmalarını tek başına sürdürürken Avrupa, Cenevre ' de 1954 yılında 12 ülkenin birleşerek kurduğu dünyanın en büyük hızlandırıcı laboratuvarında (CERN Laboratuvarı-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkezi) araştırmalar yapıyor. Toryum rezervlerine sahip olmayan Yunanistan, bu 12 ülke arasında yer alırken Türkiye ne yazık ki bu laboratuvar çalışmalarından yararlanamıyor.
CERN ' de ön araştırmalar tamamlanmış durumda. Avrupa ' nın ilk prototip toryumlu nükleer santralı 2005 yılında gerçekleştirilmiş olacak.
Türkiye ' nin de katıldığı Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı çerçevesinde toryumla ilgili çalışmalar yapılabilmesi amcıyla 3 yıl için 600 milyon Euro ayrılmış durumda. Dolayısıyla Türkiye ' nin önünde hâlâ ciddi fırsatlar bulunuyor. Arık ' ın değerlendirmesine göre, toryuma dayalı enerji üretmek için Türkiye ' de öncelikle bir ekibin oluşturulması gerekiyor.
' ' Türkiye ' nin yerin altındaki toryumu 2015 yılından itibaren kullanabilmesi için öncelikte bilim insanına yatırım yapılmalı ' ' diyen Arık, 2010 yılında nükleer fizik konularında Türkiye ' de 1200 bilim adamının çalışıyor olmasının şart olduğunu vurguluyor. Ancak bugün bu alanda çalışan sayısı son derece sınırlı.
TÜRKİYE ' DE 2 TRİLYON DOLARLIK TORYUM REZERVİ VAR
TÜRKİYE`NİN 100 YILLIK ENERJİ TALEBİNİ KARŞILAYABİLECEK YATIRIMLAR, 100 BİN KİŞİYE DE İSTİHDAM SAĞLAYABİLİR
BU TEKNOLOJİYE SADECE ABD, ALMANYA, HİNDİSTAN VE JAPONYA SAHİP
ANKARA- Anadolu Ajansı 16 Aralık 2002) Petrol, doğalgaz, kömür gibi yakıt türleri için her yıl milyarlarca dolar ödemek zorunda kalan Türkiye`nin, en önemli yeraltı zenginliklerinden yaklaşık 2 trilyon dolar değerindeki toryum rezervi değerlendirilemiyor.
40 yılda dünya petrol rezervlerinin tükenecek olması nedeniyle, tüm dünya alternatif enerji kaynakları arayışına hızla devam ederken, Türkiye`de bu konuda yeterli çalışma yapılamıyor. Birçok ülkede hidrojenle çalışan araçlar, Toryum ile çalışan reaktör teknolojisi üzerine yoğun araştırmalar yapılırken, Türkiye`nin en büyük zenginliklerinden toryum gelecek nesilleri bekliyor.
Dünya nüfusunun yüzde 1`nden fazlasını oluşturmasına rağmen, toprakları yüzde 0,6, hidrolik kaynakları yüzde 0,5, yenilenmeyen enerji kaynakları yüzde 0,2 oranlarında olan Türkiye, hızla artan nüfusuyla 21. yüzyılda ekonomik ve sosyal problemleri çözümsüzlüğe doğru giden ilk 20 ülkeden biri olarak görülürken, bu durumdan kurtulması için en önemli şansı toryum teknolojisine dayalı enerji üretimi olduğu belirtiliyor.
KULLANILABİLİR REZERV 300 BİN TON
Türkiye`de varlığı kanıtlanan 384 bin ton toryum rezervinin yaklaşık 300 bin tonunun kullanılabilir rezerv olduğu kaydediliyor. Almanya ve Amerika`da 1967 yılından buyana bütün ayrıntıları ile denenmiş yakıt teknolojilerinden edinilen tecrübelere göre, Th-U çevrimli nükleer reaktörlerde yüzde 7`lere varan dönüşüm elde etmek mümkün oluyor.
Yakıtların yüzde 75 oranında kullanıldığı ve termikelektrik veriminin yüzde 40 olduğu varsayıldığında Türkiye`nin toryum yataklarının toplam elektrik enerji eşdeğeri 40 trilyon kilovatsaat olarak hesaplanıyor. Bu potansiyelin mali karşılığı ise 0,05 dolar/Kwh hesabıyla 2 trilyon doları buluyor. Bu enerjiyi kullanmak için gerekli madencilik, kimyasal teknolojiler, yakıt teknolojileri, çevre ve güvenlik teknolojileri, araştırma-geliştirme faaliyetleri, yüksek sıcaklık nükleer santrallarının kurulması için yaklaşık 100 milyar dolarlık yatırım yapılması gerekiyor.
Yıllık kişi başına elektrik tüketiminin 5 bin kilovatsaat, 80 milyon nüfuslu bir Türkiye`nin en az 100 yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek düzeydeki toryum yatakları, bütün yatırım ve işletim giderlerinin dışında, yılda 50 bin dolar ücretle 100 bin kişilik bir istihdam potansiyelini de beraberinde getiriyor.
Dünyada toryum yakıtlı nükleer santralların kullanılmadığı, bu teknolojiye sadece Amerika, Almanya, Japonya ve Hindistan`ın sahip olduğu, özellikle Toryum Reaktörü için gerekli saf U veya Pu yardımcı yakıtların temininde sorun yaşanabileceği ve en önemlisi yaklaşık 100 milyar dolarlık bir yatırımın mümkün olamayacağı belirtiliyor.
Birde güzel haber var tabi Lozan anlaşmasının bazı hükümlülükleri 2006 sonu ile sona erdi.Bunlardan biride yeraltı zenginliklerimiz
12 Avrupa ülkesi çalışıyor, Türkiye uykuda
Arık, toryumla ilgili olarak çalışma yapan İsviçre ' deki CERN laboratuvarında aralarında Yunanistan ' ın da bulunduğu 12 Avrupa ülkesi olmasına rağmen Türkiye ' nin yer almadığını söyledi. Burada yer alabilmek için Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ile çaba gösterdiklerini belirten Arık, 'CERN ' deki çalışmalara katılan ülkeler, bilimsel araştırmalara ayırdıkları kaynaklarla yapılan araştırmalara katılıyorlar. Ancak Tükiye ' de bugüne kadar bilimsel araştırmalar önemsenmediği için CERN ' e kimseyi gönderemedik' dedi.
İlk santral 2005 ' te hazır
Arık, dünyada 12 Avrupa ülkesinin ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar dışında, ABD ve elinde hiç toryum bulunmayan Japonya ' da da toryumlu nükleer santral çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. CERN ' de üretilen santralin 2005 yılına kadar tamamlanacağını belirten Arık, 'Eğer CERN ' de yapılan çalışmalara katılabilirsek, Türkiye ' de çok daha iyisini üretebiliriz' dedi.
Türkiye ' nin sahip olduğu toryumu kullanabilmesi için en az bin 200 bilim adamına ihtiyacı olduğunu dile getiren Arık, 'Bugün Türkiye ' de bu alanda çalışan insan sayısı yaklaşık yüz kişi. Türkiye için eleman yetiştirmek şu an için en önemli konu. Ancak TÜBİTAK ' ın bürokrat tavrını bırakıp bilime destek olması gerekiyor. Ayrıca özel teşebbüsün de desteğine ihtiyacımız var' şeklinde konuştu.
Arık, her geçen günün kayıp olduğunu da kaydederek, şunları söyledi:
'Eğer toryum kullanıma sokulabilirse Türkiye elektrik üretmek için petrol ya da doğalgaz satın almak zorunda kalmayacak. Isınma ihtiyacımız için yer altındaki yaklaşık 900 bin tonluk toryum ile ürettiğimiz elektriği kullanabiliriz.'
380 bin ton rezervimiz var
Araştırmalara göre Nükleer Enerji Santralleri ' nde kullanılabileceği 1993 yılında kanıtlanan toryumun bugüne kadar dünyadaki kesinleşen miktarı, 1 milyon 754 bin ton. Bu miktarın 380 bin tonu Türkiye ' de bulunuyor. Dünyadaki toplam toryum miktarı ise 4 milyon 106 bin ton olarak tahmin ediliyor.
Türkiye tahmini olarak sahip olduğu 880 bin tonluk rezerv ile 1 milyon 306 bin tonluk rezerve sahip Brezilya ' dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Enerji dışında elektronik tüpler, kimya endüstrisi, özel optik cam üretimi ve dişçilikte kullanılan toryumun kilogram fiyatı ise Maden Tetkik Arama (MTA) verilerine göre 80 dolar. Yani Türkiye ' nin sahip olduğu toryumun toplam değeri yaklaşık 70 trilyon 400 milyar dolar. Bu rakam ise Türkiye ' nin iç ve dış borçlarının toplamı olan yaklaşık 200 milyar doları 350 kez ödeyebiliyor.
1 ton toryum = 1 milyon varil petrol
Toryum özellikle enerji üretiminde kullanılabilir olması nedeniyle Türkiye ' nin enerji konusundaki bir çok problemine çare olabilecek. Türkiye ' de şu anda kullanılan ve kömür gibi madenlerle çalışan termik santraller oluşturduğu kirlilik problemleriyle sorun olmaya devam ediyor. Hala tartışmaları süren uranyum ile çalışan nükleer santraller ise Çernobil örneğinden sonra soru işaretlerine neden olmayı sürdürüyor. Toryum ise sahip olduğu özellikleriyle, uranyuma dayalı nükleer enerji üretiminin yerini tutabilecek. Prof. Dr. Arık, toryumun nükleer santrallerde kullanılmasıyla, Çernobil gibi muhtemel kazaların asla tekrar etmeyeceğini kaydediyor. Toryumla çalışan nükleer santrallerle radyoaktif kalıntının ise minimum derecede olduğunu belirterek, uranyumla çalışanlar gibi çevrenin kirlenmesine yol açmadığını dile getiriyor. Bugün dünyada savaşlara neden olan petrolün 1 milyon variliyle elde edilebilen enerji, sadece 1 ton toryum kullanılarak üretilebilecek.
DÜNYADAKİ TORYUM REZERVLERİ
ÜLKE ADI KESİN MİKTAR TAHMİNİ MİKTAR TOPLAM (Bin Ton)
Brezilya 606 700 1306
Türkiye 380 500 880
ABD 137 295 432
Hindistan 319 - 319
Toryum zenginiyiz
21. yüzyılın önemli stratejik maddesi olarak tanımlanan toryum madeni, en çok Türkiye ' de bulunuyor ancak konu ile ilgili çalışmalar son derece yetersiz. Dünyada toplam 1 milyon 71 bin ton toryum rezervi içinde 800 bin ton ile Türkiye birinci sırada.
Türkiye 800 bin tonla 1. sırada
21. yüzyılın en stratejik maddesi olarak tanımlanan toryum madenine sahip olan Türkiye, elindeki rezervi değerlendiremiyor. 2005 yılına kadar apılması planlanan yeni tip nükleer enerji santralları gerçekleşirse toryum dtünyanın bir numaralı elemindi olacak. Dünyada toplam 1 milyon 71 bin ton toryum rezervi içinde 800 bin ton ile Türkiye birinci sırada.
Toryum, başka bir deyişle Türkiye ' nin en az 100 yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek, 100 bin kişilik istihdam potansiyeline sahip ekonomik bir zenginlik. Ancak toryuma dayalı bir santralın kurulmasının maliyeti yaklaşık 100 milyar dolar gibi ciddi bir rakam. Türkiye Fizik Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Engin Arık, gazetemize yaptığı değerlendirmede, Türkiye ' nin elindeki önemli kaynaklardan biri olan toryumu iyi değerlendirebilmek için bir an önce bilim ve teknolojiye yatırım yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
ABD, toryuma dayalı enerji üretimi konusundaki çalışmalarını tek başına sürdürürken Avrupa, Cenevre ' de 1954 yılında 12 ülkenin birleşerek kurduğu dünyanın en büyük hızlandırıcı laboratuvarında (CERN Laboratuvarı-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkezi) araştırmalar yapıyor. Toryum rezervlerine sahip olmayan Yunanistan, bu 12 ülke arasında yer alırken Türkiye ne yazık ki bu laboratuvar çalışmalarından yararlanamıyor.
CERN ' de ön araştırmalar tamamlanmış durumda. Avrupa ' nın ilk prototip toryumlu nükleer santralı 2005 yılında gerçekleştirilmiş olacak.
Türkiye ' nin de katıldığı Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı çerçevesinde toryumla ilgili çalışmalar yapılabilmesi amcıyla 3 yıl için 600 milyon Euro ayrılmış durumda. Dolayısıyla Türkiye ' nin önünde hâlâ ciddi fırsatlar bulunuyor. Arık ' ın değerlendirmesine göre, toryuma dayalı enerji üretmek için Türkiye ' de öncelikle bir ekibin oluşturulması gerekiyor.
' ' Türkiye ' nin yerin altındaki toryumu 2015 yılından itibaren kullanabilmesi için öncelikte bilim insanına yatırım yapılmalı ' ' diyen Arık, 2010 yılında nükleer fizik konularında Türkiye ' de 1200 bilim adamının çalışıyor olmasının şart olduğunu vurguluyor. Ancak bugün bu alanda çalışan sayısı son derece sınırlı.
TÜRKİYE ' DE 2 TRİLYON DOLARLIK TORYUM REZERVİ VAR
TÜRKİYE`NİN 100 YILLIK ENERJİ TALEBİNİ KARŞILAYABİLECEK YATIRIMLAR, 100 BİN KİŞİYE DE İSTİHDAM SAĞLAYABİLİR
BU TEKNOLOJİYE SADECE ABD, ALMANYA, HİNDİSTAN VE JAPONYA SAHİP
ANKARA- Anadolu Ajansı 16 Aralık 2002) Petrol, doğalgaz, kömür gibi yakıt türleri için her yıl milyarlarca dolar ödemek zorunda kalan Türkiye`nin, en önemli yeraltı zenginliklerinden yaklaşık 2 trilyon dolar değerindeki toryum rezervi değerlendirilemiyor.
40 yılda dünya petrol rezervlerinin tükenecek olması nedeniyle, tüm dünya alternatif enerji kaynakları arayışına hızla devam ederken, Türkiye`de bu konuda yeterli çalışma yapılamıyor. Birçok ülkede hidrojenle çalışan araçlar, Toryum ile çalışan reaktör teknolojisi üzerine yoğun araştırmalar yapılırken, Türkiye`nin en büyük zenginliklerinden toryum gelecek nesilleri bekliyor.
Dünya nüfusunun yüzde 1`nden fazlasını oluşturmasına rağmen, toprakları yüzde 0,6, hidrolik kaynakları yüzde 0,5, yenilenmeyen enerji kaynakları yüzde 0,2 oranlarında olan Türkiye, hızla artan nüfusuyla 21. yüzyılda ekonomik ve sosyal problemleri çözümsüzlüğe doğru giden ilk 20 ülkeden biri olarak görülürken, bu durumdan kurtulması için en önemli şansı toryum teknolojisine dayalı enerji üretimi olduğu belirtiliyor.
KULLANILABİLİR REZERV 300 BİN TON
Türkiye`de varlığı kanıtlanan 384 bin ton toryum rezervinin yaklaşık 300 bin tonunun kullanılabilir rezerv olduğu kaydediliyor. Almanya ve Amerika`da 1967 yılından buyana bütün ayrıntıları ile denenmiş yakıt teknolojilerinden edinilen tecrübelere göre, Th-U çevrimli nükleer reaktörlerde yüzde 7`lere varan dönüşüm elde etmek mümkün oluyor.
Yakıtların yüzde 75 oranında kullanıldığı ve termikelektrik veriminin yüzde 40 olduğu varsayıldığında Türkiye`nin toryum yataklarının toplam elektrik enerji eşdeğeri 40 trilyon kilovatsaat olarak hesaplanıyor. Bu potansiyelin mali karşılığı ise 0,05 dolar/Kwh hesabıyla 2 trilyon doları buluyor. Bu enerjiyi kullanmak için gerekli madencilik, kimyasal teknolojiler, yakıt teknolojileri, çevre ve güvenlik teknolojileri, araştırma-geliştirme faaliyetleri, yüksek sıcaklık nükleer santrallarının kurulması için yaklaşık 100 milyar dolarlık yatırım yapılması gerekiyor.
Yıllık kişi başına elektrik tüketiminin 5 bin kilovatsaat, 80 milyon nüfuslu bir Türkiye`nin en az 100 yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek düzeydeki toryum yatakları, bütün yatırım ve işletim giderlerinin dışında, yılda 50 bin dolar ücretle 100 bin kişilik bir istihdam potansiyelini de beraberinde getiriyor.
Dünyada toryum yakıtlı nükleer santralların kullanılmadığı, bu teknolojiye sadece Amerika, Almanya, Japonya ve Hindistan`ın sahip olduğu, özellikle Toryum Reaktörü için gerekli saf U veya Pu yardımcı yakıtların temininde sorun yaşanabileceği ve en önemlisi yaklaşık 100 milyar dolarlık bir yatırımın mümkün olamayacağı belirtiliyor.
Birde güzel haber var tabi Lozan anlaşmasının bazı hükümlülükleri 2006 sonu ile sona erdi.Bunlardan biride yeraltı zenginliklerimiz