Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar ' ın basın açıklaması...
•Kırmızı ette kriz yoktur, kriz hayvancılıktadır. Hayvancılıkta gümbür gümbür gelen sorunlara zamanında önlem alınmış olsaydı, bu kriz yaşanmazdı. Bu durumdan bir ders çıkarılmalı, sektörde sorunlara yönelik çözümler ivedilikle hayata geçirilmelidir
•Sığır dışındaki manda, koyun ve keçi gibi alternatif kırmızı et kaynaklarında gerek hayvan sayısı gerekse et üretimi bakımından ciddi azalmalar yaşanmakta, bu durum kırmızı et ihtiyacının bu kaynaklarla ikame edilmesinin önünü tıkamaktadır.
•Kısır olmayan ve çok ciddi bir hastalığı olmayan dişi hayvanların kesilmesi mutlaka önlenmeli, bu konuda yasal mevzuat çıkarılmalıdır.
•Piyasada sektöre yeni girişimcilerin girmesini cesaretlendirici ortam yoktur. Bu konuda gerekli teşvik edici önlemler alınmalıdır,
•Devlet, aşırı fiyat düşüş ve yükselmelerine karşı gerekli tedbirleri almalı, bu konuda piyasayı regüle etmek için gerektiğinde müdahale edecek mekanizmaları devreye sokmalıdır,
•Geçen yıl özellikle damızlık hayvanların kasaba gitmesinden ders çıkarılmalı, bu durumun bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır,
•Üretici-tüketici fiyatları arasındaki makas çok yüksektir, bu durum uzun süre devam ettirilemez. Özellikle tüketici fiyatlarının aşırı yükselmelerine karşı gerekli tedbirler alınmalı yani, üretici kadar tüketici de korumalıdır,
•Üretici fiyatların belirlenmesinde etkin olmak için örgütlenmeli, devlet ise üretici ve tüketiciyi korumak için örgütlenmeyi şiddetle teşvik etmelidir,
•Kaçakçılığı önlemek için özellikle küçükbaş hayvanlar mutlaka kayıt altına alınmalı ve bu kayıtlar sürekli güncellenmelidir,
•Basında bilgili bilgisiz herkes açıklama yapmakta, bu da yaklaşan kurban bayramı öncesi üreticileri beklenti içerisine sokarken tüketicileri tedirgin etmektedir. Bize göre küçükbaş hayvan fiyatları beklenenden fazla arttı fakat özellikle dana eti fiyatları artmadı, bilakis olması gereken yere geldi. Fiyatların özellikle beside olan hayvan potansiyeli dikkate alındığında Kurban Bayramında bu fiyatların üzerine çıkması beklenmemektedir,
•Dışarıdan hayvan ithal etmek üreticiye darbe vurmak demektir. Süt-et fiyatı arasındaki dengeyi sağlamak yeterlidir, aksi takdirde üretimi yok edebilirsiniz,
•Geçen yıl et fiyatlarının çok düşük olması sütü para etmeyen üreticilerin bütün damızlıklarını kasaba göndermesini engelledi, aksi takdirde bugün daha da büyük bir sorunla karşı karşıya kalabilirdik,
•Dünya silah ticareti gibi gıda ticaretinin yapılacağı yöne doğru kaymaktadır, Türkiye bu konjoktörde üreticisini korumalı, gıda güvencesini sağlamak için üretimi devam ettirecek tedbirleri almalıdır
•Türkiye hayvan sayısını artırmayı düşünmezse kesinlikle önümüzdeki yıllarda ithalat yapmak durumunda kalır.
•Özellikle ciddi oranda buzağı ölümlerine neden olan IBR ve Pasteurella hastalıklarına yönelik gerekli tedbirler alınmalıdır.
•Kaçak ve kontrolsüz kesimler neticesinde et üretiminin büyük bir kısmı kayıt dışıdır. Sektörde en kısa zamanda kayıt dışılığı önleyecek tedbirler alınmalıdır. İhbarı mecburi hastalıkların erdikasyonu için gerekli projeler hazırlanmalı, bu projeler istikrarlı bir şekilde uygulanarak Ülkemizde önemli kayıplara yol açan hastalıklar en kısa sürede kontrol altına alınmalıdır.
•Meralarımızın tesbit, tahdit ve tahsis işlemlerinin en kısa zamanda tamamlanmalı, ıslah edilerek mera hayvancılığında verimli bir şekilde kullanılması için gerekli tedbirler alınmalıdır,
•Küçükbaş yetiştiriciliğinde önemli bir ihtiyaç olan çobancılığı özendirici tedbirler alınmalıdır
•Bakanlık verdiği desteği artırmalı özellikle damızlık hayvanların, süt danalarının ve kuzuların kesime gitmemesi için gerekli ekonomik tedbirleri almalı. Bu tedbirlerden en önemlisi et ve süt fiyatları yeterli ve istikrarlı olmalıdır.
•Süt fiyatları üreticinin kar edebileceği bir seviyede olması için gerekli tedbirler alınmalı
•Kırmızı ette kriz yoktur, kriz hayvancılıktadır. Hayvancılıkta gümbür gümbür gelen sorunlara zamanında önlem alınmış olsaydı, bu kriz yaşanmazdı. Bu durumdan bir ders çıkarılmalı, sektörde sorunlara yönelik çözümler ivedilikle hayata geçirilmelidir
•Sığır dışındaki manda, koyun ve keçi gibi alternatif kırmızı et kaynaklarında gerek hayvan sayısı gerekse et üretimi bakımından ciddi azalmalar yaşanmakta, bu durum kırmızı et ihtiyacının bu kaynaklarla ikame edilmesinin önünü tıkamaktadır.
•Kısır olmayan ve çok ciddi bir hastalığı olmayan dişi hayvanların kesilmesi mutlaka önlenmeli, bu konuda yasal mevzuat çıkarılmalıdır.
•Piyasada sektöre yeni girişimcilerin girmesini cesaretlendirici ortam yoktur. Bu konuda gerekli teşvik edici önlemler alınmalıdır,
•Devlet, aşırı fiyat düşüş ve yükselmelerine karşı gerekli tedbirleri almalı, bu konuda piyasayı regüle etmek için gerektiğinde müdahale edecek mekanizmaları devreye sokmalıdır,
•Geçen yıl özellikle damızlık hayvanların kasaba gitmesinden ders çıkarılmalı, bu durumun bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır,
•Üretici-tüketici fiyatları arasındaki makas çok yüksektir, bu durum uzun süre devam ettirilemez. Özellikle tüketici fiyatlarının aşırı yükselmelerine karşı gerekli tedbirler alınmalı yani, üretici kadar tüketici de korumalıdır,
•Üretici fiyatların belirlenmesinde etkin olmak için örgütlenmeli, devlet ise üretici ve tüketiciyi korumak için örgütlenmeyi şiddetle teşvik etmelidir,
•Kaçakçılığı önlemek için özellikle küçükbaş hayvanlar mutlaka kayıt altına alınmalı ve bu kayıtlar sürekli güncellenmelidir,
•Basında bilgili bilgisiz herkes açıklama yapmakta, bu da yaklaşan kurban bayramı öncesi üreticileri beklenti içerisine sokarken tüketicileri tedirgin etmektedir. Bize göre küçükbaş hayvan fiyatları beklenenden fazla arttı fakat özellikle dana eti fiyatları artmadı, bilakis olması gereken yere geldi. Fiyatların özellikle beside olan hayvan potansiyeli dikkate alındığında Kurban Bayramında bu fiyatların üzerine çıkması beklenmemektedir,
•Dışarıdan hayvan ithal etmek üreticiye darbe vurmak demektir. Süt-et fiyatı arasındaki dengeyi sağlamak yeterlidir, aksi takdirde üretimi yok edebilirsiniz,
•Geçen yıl et fiyatlarının çok düşük olması sütü para etmeyen üreticilerin bütün damızlıklarını kasaba göndermesini engelledi, aksi takdirde bugün daha da büyük bir sorunla karşı karşıya kalabilirdik,
•Dünya silah ticareti gibi gıda ticaretinin yapılacağı yöne doğru kaymaktadır, Türkiye bu konjoktörde üreticisini korumalı, gıda güvencesini sağlamak için üretimi devam ettirecek tedbirleri almalıdır
•Türkiye hayvan sayısını artırmayı düşünmezse kesinlikle önümüzdeki yıllarda ithalat yapmak durumunda kalır.
•Özellikle ciddi oranda buzağı ölümlerine neden olan IBR ve Pasteurella hastalıklarına yönelik gerekli tedbirler alınmalıdır.
•Kaçak ve kontrolsüz kesimler neticesinde et üretiminin büyük bir kısmı kayıt dışıdır. Sektörde en kısa zamanda kayıt dışılığı önleyecek tedbirler alınmalıdır. İhbarı mecburi hastalıkların erdikasyonu için gerekli projeler hazırlanmalı, bu projeler istikrarlı bir şekilde uygulanarak Ülkemizde önemli kayıplara yol açan hastalıklar en kısa sürede kontrol altına alınmalıdır.
•Meralarımızın tesbit, tahdit ve tahsis işlemlerinin en kısa zamanda tamamlanmalı, ıslah edilerek mera hayvancılığında verimli bir şekilde kullanılması için gerekli tedbirler alınmalıdır,
•Küçükbaş yetiştiriciliğinde önemli bir ihtiyaç olan çobancılığı özendirici tedbirler alınmalıdır
•Bakanlık verdiği desteği artırmalı özellikle damızlık hayvanların, süt danalarının ve kuzuların kesime gitmemesi için gerekli ekonomik tedbirleri almalı. Bu tedbirlerden en önemlisi et ve süt fiyatları yeterli ve istikrarlı olmalıdır.
•Süt fiyatları üreticinin kar edebileceği bir seviyede olması için gerekli tedbirler alınmalı