kanlısırttakı mıtralyöz

25.12.2008
2,632
300
Konya
Bir bölük kumandanının hatırat defterinden;
Kanlısırt’taki düşmanın ileri siperlerinden birinde tek bir mitralyözü vardı ki fırkanın bütün cephesini taciz edip duruyordu. Daha ikmâl edilememiş siperlerden bazıları bu mitralyözün ateşi altında idi. Ara sıra acı haberler alıyorduk: Üçüncü bölüğün emir eri sipere gelirken vurulmuş. Dördüncü mangadan bir nefer şehit olmuş... Yüzbaşı yaralanmış artık bu mitralyöz bizim için meşum olmaya başlamıştı.

Hatta bombalardan torpillerden daha meşum! Çünkü bu silahların az çok mizacını biliyorduk. Mesela büyük torpil makinesi haftada iki gün bizim cephemizi ziyaret ediyordu. Bombalar daha ziyade akşamdan sonraki ziyaretçilerimiz meyânına dahildi. Velhasıl dâimi bir ülfet neticesi olarak harbin kendisine mahsus itiyatlarını öğrenmiş ruhumuzda bir huzur ve sükûn tesis edebilmiştik. İşte Kanlısırt’taki melun mitralyöz bizim bu kıymetli asayişimizi ihlâl ediyordu. Gece toplanmış konuşuyorduk. Devamlı yaptığımız musahabe bu uğursuz nokta üstünde deveran ediyordu:

- Eey... Bu mitralyoz tahrip edilemeyecek mi?

- Siperler yakındır topçu ateş edemez.

- Bir hücum yapsak!

- Kumandan müdâfaada kalmayı tercih ediyor.

- Sen ne dersin ha Mustafa Çavuş can sıkmaya başlamadı mı bu mitralyöz? O cevap vermedi. Derin derin düşünüyordu; fakat doğrusu ya en babayiğidimiz de kendisi idi. Bahis değişmek üzere iken Mustafa Çavuş bir heykel gibi karşımıza dikildi: “Ben bunu gidip getiririm!” dedi.

“Satmıyorlarmış galiba!..” diye lâtife ettik. Arkadaşımızın bu sözü ciddi söylediğine kânî değildik. Fakat o hiç tavrını bozmadı. Gülümsedik bile. Yalnız kendini siperin üstüne fırlattı. O zaman anladık ki hakikaten mitralyözü almak için gidiyor. Kendisini en çok seven iki hemşehrisi arkasından koştu. Biraz sonra bu üç asker diğer bütün gecelerden daha korkunç daha siyah bir gecenin enginlerine doğru kayıp gitmişlerdi.

Hepimiz asabiyetten heyecandan sararmıştık. Avuçlarımızdaki tüfekleri sıkıyorduk. Şu dakika hücuma kalkmak için öyle dayanılmaz bir arzu duyuyorduk ki... Hey yâ Rabbi eğer gidenler gelmeyecek olurlarsa!.. Bu sefer orada kalsak bile ey Kanlısırt’taki düşman mitralyözü artık sen yerinden oynamıştın!
 
Ynt: kanlısırttakı mıtralyöz

ibretlik tarihi kahramanlığa güzel bir örnek...paylaşım için teşekkürler... kanlıyurt muharebesi hakkında bir kaç ek bilgide ben eklemek istedim...
Kanlısırt Muharebesi, Anzak Kolordusu ' nun 6 Ağustos 1915 tarihinde Kanlısırt ' a yönelik taarruzları ile bu bölgede üç gün süren çatışmalardır.
sonuçları
Bu bölgedeki Anzak taarruzu, Türk ihtiyatlarını Arıburnu Cephesi ' nin güney kesimine çekmeyi amaçlıyordu. Çünkü esas harekat Anzak Cephesi ' nin kuzey kesiminde gerçekleştirilecekti. Ancak Esat Paşa durumu öylesine kritik olarak değerlendirmiştir ki, Seddülbahir Cephesi ' nden de bir kısım kuvveti bölgeye çekmiştir. Bu birliklerin bölgeye intikali gerçekleştiğinde ise taarruzun bir sonuç getirmeyeceğini anlamış ve bu birlikleri savaşa sürmemişti. Sonuçta Arıburnu Cephesi ' ndeki Türk ihtiyatları Seddülbahir Cephesi ' nden aktarılan bu birliklerle artmış oldu. Bu ihtiyatlar, Anzakların kuzey kesiminde, özellikle Conk Bayırı üzerinden yapacakları taarruza karşı kullanıldı.