kalkınmış ülkelerde kırmızı et üretimi nasıl yapılır?

[behcet arı]

birçok avrupa ülkesinde kırmızı et üretiminin, (%80), yaklaşık yarısı sığırdan (%40) yarısı domuzdan (%40) elde edilir. Küçük bir kısmı da (%15-20 si) koyundan elde edilir.

ülkemizde, sığırdan kırmızı et üretiminin, (yanlış hatırlamıyorsam, 800 000 ton) büyük kısmı sığırdan elde edilir. 400 000 ton kırmızı et açığı olduğu söylenir. bu kırmızı et açığı ithalatla (canlı besilik dana, sığır karkası) karşılanmaya çalışılır.

ülkemizi ziyaret eden turistlerin büyük kısmının domuz etini tercih ettikleri dikkate alınırsa,

bu ihtiyacı karşılamak bakımından, gelecek yıllarda, domuz üretimi söz konusu olur mu?

bilindiği gibi, sığır ve domuz yemler bakımından birbirine rakip değildir.

trakkulup.net

 

[Aygün 10]

Burada vardı askeriyenin yemek artıklarını kullanarak besliyorlarmiş ama bakıcı bulmakta sıkıntilari varmış

 

[ParaMiliter]

töbe yarabbi domuzun herşeyi haramdır, eti, derisi, kılı, postu vs...
mesela alkol sadece içmek haramdır, temizleyici olarak, kolonya olarak tıbbi amaçlı kullanabilirsin.
sadece içip sarhoş olmak aklı idraki kaybetmek haramdır.
ama domuzun herşeyini her türlü kullanmak haramdır.

et üretimine gelirsek,
gelişmiş ülkelerde bir defa ette kalite ve sınıflandırma çok önemlidir.
en düşük kalitedeki bonfile ile en yüksek kaliteli bonfile arasında bir kaç kat fiyat farkı vardır.
ama bizim halkımız her konuda olduğu gibi bu konuda da bilgisiz olduğundan, et mi et deyip her türlüsünü alır, talep etmez. kasaplar da eti sınıflandırmaz. hepsini aynı satar.
oysa yabancı bir memlekette mesela markete gidip 15 yaşında bir inek sırtı alayım desen bulursun, ama bizim memlekette "ya bey amca al işte bu da sırt, kaburga ne farkeder" deyip kakalarlar sana...

başka bir örnek odunculuktan...
avrupada bir ülkeden en az 16 sene suyun içinde kalmış bir ladin tomruğu almak istesen bulursun.
memlekette git dağdan kes, 16 sene bir havuzun içinde tutman gerekir.
ama adam enstrümantal iyi ses çıkarsın diye böyle bir ağaç istiyor, yeni kesilmiş bir ladin ağacından aynı ses çıkmıyor...

kalite, yerleşik hayat, kültür ve kültürel devamlılık ve aktarım, gelenek vs....