22.12.2015 - 02:30 Milliyet.com.tr » Ekonomi Ana Sayfa » Ekonomi Yazarları » Yaman Törüner
yaman.toruner@milliyet.com.tr
Ekonomik ambargonun kalkmasının ardından, ABD Merkez Bankasının da (FED) faiz yükseltmeye başlamasıyla yeniden yükselen uluslararası risk iştahı, İranı yatırım yapılma bakımından en çekici ülkelerden biri haline getirdi. İsrailin ve ABDdeki Cumhuriyetçilerin karşı çıkmasına rağmen, İran ile varılan anlaşma yürüyor.
Ambargonun kalkmasıyla, İranın yabancı bankalarda tutulan 100 milyar dolar civarındaki dondurulmuş varlıkları serbest bırakıldı. İranın önceden kalan borçları düşüldükten sonra, dondurulmuş varlıklardan kullanılabilecek miktar, 50 milyar dolara ancak ulaşıyor. Bu miktarın da yaklaşık 25 milyar doları İran Merkez Bankasının rezervlerine eklenince, hükümetin elinde 25 milyar dolar kalabildi.
Ülkenin artıları neler?
İranın altyapı yatırımlarının tamamlanabilmesi için, 1 trilyon doların üstünde yatırım gerekiyor. İranın doğal kaynaklarının güçlü olması, yetişmiş insan gücünün bulunması, ekonomisinde ticaret fazlası vermesi ve borçlarının Gayri Safi Milli Gelirine oranının sadece % 12 olması bu ülkeyi yabancı yatırımcılar için cazip kılıyor.
18. büyük ekonomi sayılan İran, dünyanın 4. büyük petrol ve 2. büyük doğal gaz rezervlerine sahip. İran, kişi başına düşen 17.000 dolarlık geliriyle, Türkiyenin önünde. Ambargodan önce, İranda yılda, İngiltereden fazla, 1.6 milyon otomobil üretiliyordu. 80 milyon İranlının % 64ü 35 yaşın altında ve nüfusun %75i şehirlerde yaşıyor. 7.5 milyon İranlı üniversite mezunu ve ülkedeki mühendis sayısı dünyada 5. sırada gösteriliyor.
Eksileri hangi alanlarda?
Ancak, yabancı yatırımcıları çekebilecek yeterli düzenleme ve hukuk ortamı yok. Ülkede, serbest ekonomi uygulamaları ve patent haklarıyla ilgili düzenlemeler yerleşmiş değil. Merkez bankası bağımsızlığı ve özelleştirme uygulamaları da gelişmemiş durumda. Halen, özelleştirilen devlet varlıklarının % 20si ve altın hissenin İran devletinde tutulması uygulaması var ve İranlılar bu şirketlerde denetim ve yönetim görevlerini koruyor.
İrandaki yabancı yatırım miktarı sadece 43 milyar dolar; Türkiyenin beşte biri kadar. Ambargoya rağmen enflasyon, %39lar seviyesinden %17ye düşürülebildi. Dünya Bankasının İş Yapılabilir Ülke Sıralamasında İran, 189 ülke arasında 130. sırada gösteriliyor. Transparency Internationala göre, yolsuzluk bakımından İran, 174 ülke içinde, 136. sırada. World Economic Forumun rekabet endeksine göre ise, İran, 144 ülke arasında ancak 83. olabilmiş.
İranda uzun yıllar yabancı yatırımcılara sömürücüler olarak bakıldı. İran, uzun yıllar uluslararası uygulamaları yürürlüğe sokamadı. Şimdi bütün bunların düzeltilmesi ve geniş reformların yapılması zamanı. Bizdeki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna benzer bir oluşumun hayata geçirilmesi ve büyük sorun olan geri ödenemeyen banka kredilerine çare bulunması gerekiyor. İran bankaları üzerinde halen devlet yönlendirmesi var.
İran, geçen 10 yılda yaşanan küreselleşme hareketinden nasibini alamadı. İranın ekonomisini liberalleştirmesi, yabancı yatırımcı korkusunu üzerinden atması ve devlet otoritesini azaltması gerekiyor. İranda yatırım yapacak birçok Türk yatırımcı da var. Şu anda, İranda kazanç olanakları yüksek; ama hâlâ hükümet ilgilileriyle yakın ilişki kurmak, yatırım fırsatlarını iyi kullanmak ve elde edilen kârı bekletmeden transfer etmek gerekiyor.
yaman.toruner@milliyet.com.tr
Ekonomik ambargonun kalkmasının ardından, ABD Merkez Bankasının da (FED) faiz yükseltmeye başlamasıyla yeniden yükselen uluslararası risk iştahı, İranı yatırım yapılma bakımından en çekici ülkelerden biri haline getirdi. İsrailin ve ABDdeki Cumhuriyetçilerin karşı çıkmasına rağmen, İran ile varılan anlaşma yürüyor.
Ambargonun kalkmasıyla, İranın yabancı bankalarda tutulan 100 milyar dolar civarındaki dondurulmuş varlıkları serbest bırakıldı. İranın önceden kalan borçları düşüldükten sonra, dondurulmuş varlıklardan kullanılabilecek miktar, 50 milyar dolara ancak ulaşıyor. Bu miktarın da yaklaşık 25 milyar doları İran Merkez Bankasının rezervlerine eklenince, hükümetin elinde 25 milyar dolar kalabildi.
Ülkenin artıları neler?
İranın altyapı yatırımlarının tamamlanabilmesi için, 1 trilyon doların üstünde yatırım gerekiyor. İranın doğal kaynaklarının güçlü olması, yetişmiş insan gücünün bulunması, ekonomisinde ticaret fazlası vermesi ve borçlarının Gayri Safi Milli Gelirine oranının sadece % 12 olması bu ülkeyi yabancı yatırımcılar için cazip kılıyor.
18. büyük ekonomi sayılan İran, dünyanın 4. büyük petrol ve 2. büyük doğal gaz rezervlerine sahip. İran, kişi başına düşen 17.000 dolarlık geliriyle, Türkiyenin önünde. Ambargodan önce, İranda yılda, İngiltereden fazla, 1.6 milyon otomobil üretiliyordu. 80 milyon İranlının % 64ü 35 yaşın altında ve nüfusun %75i şehirlerde yaşıyor. 7.5 milyon İranlı üniversite mezunu ve ülkedeki mühendis sayısı dünyada 5. sırada gösteriliyor.
Eksileri hangi alanlarda?
Ancak, yabancı yatırımcıları çekebilecek yeterli düzenleme ve hukuk ortamı yok. Ülkede, serbest ekonomi uygulamaları ve patent haklarıyla ilgili düzenlemeler yerleşmiş değil. Merkez bankası bağımsızlığı ve özelleştirme uygulamaları da gelişmemiş durumda. Halen, özelleştirilen devlet varlıklarının % 20si ve altın hissenin İran devletinde tutulması uygulaması var ve İranlılar bu şirketlerde denetim ve yönetim görevlerini koruyor.
İrandaki yabancı yatırım miktarı sadece 43 milyar dolar; Türkiyenin beşte biri kadar. Ambargoya rağmen enflasyon, %39lar seviyesinden %17ye düşürülebildi. Dünya Bankasının İş Yapılabilir Ülke Sıralamasında İran, 189 ülke arasında 130. sırada gösteriliyor. Transparency Internationala göre, yolsuzluk bakımından İran, 174 ülke içinde, 136. sırada. World Economic Forumun rekabet endeksine göre ise, İran, 144 ülke arasında ancak 83. olabilmiş.
İranda uzun yıllar yabancı yatırımcılara sömürücüler olarak bakıldı. İran, uzun yıllar uluslararası uygulamaları yürürlüğe sokamadı. Şimdi bütün bunların düzeltilmesi ve geniş reformların yapılması zamanı. Bizdeki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna benzer bir oluşumun hayata geçirilmesi ve büyük sorun olan geri ödenemeyen banka kredilerine çare bulunması gerekiyor. İran bankaları üzerinde halen devlet yönlendirmesi var.
İran, geçen 10 yılda yaşanan küreselleşme hareketinden nasibini alamadı. İranın ekonomisini liberalleştirmesi, yabancı yatırımcı korkusunu üzerinden atması ve devlet otoritesini azaltması gerekiyor. İranda yatırım yapacak birçok Türk yatırımcı da var. Şu anda, İranda kazanç olanakları yüksek; ama hâlâ hükümet ilgilileriyle yakın ilişki kurmak, yatırım fırsatlarını iyi kullanmak ve elde edilen kârı bekletmeden transfer etmek gerekiyor.