Humik asitin faydaları
1-Fiziksel faydaları
.Toprağın yapısı ve dokusunu fiziksel olarak iyileştirir.
.Toprağa yumuşak, kolay ve işlenebilir bir özellik kazandırır
.Killi toprakları parçalayarak yumuşak ve geçirgen bir yapı oluşturur.
.Kumlu topraklarda ise kolloidal özelliğinin yapıştırıcı etkisiyle kum taneciklerini birbirine bağlayarak su tutma kapasitesini yükseltir.
.Toprağın solunum ve su tutma kabiliyetini artırır.
.Toprağın nemli kalmasını sağlayarak bitkinin kuraklığa karşı direncini artırır.
.Bitkinin sıcaklık ve kuraklıktan dolayı strese girmesini önler.
.Toprak kolloidal sistemini destekler.
.Toprakta oluşan sertleşmeyi çözerek bitkinin daha kolay köklenmesini sağlar
2-Kimyasal Faydaları
.Topraktaki azot, fosfor, potasyum, demir, çinko ve iz elementler gibi gerekli besinlerin bitki tarafından alınabilmesini en yüksek düzeye çıkartır.
.İyon değiştirme ve doğal şelat yapma (organik-metal kompleksi oluşturma) özelliği toprakta oksit,sülfat, karbonat ve silikatlı bileşikler halinde bulunan minerallerin kompozisyonunu bozarakserbestleştirir. Serbest kalan metal iyonlarını organik forma dönüştürerek kökler tarafındankolay, yeterli ve düzenli özümsenmesini sağlar.
.Toprağın katyon değişim kapasitesini en yüksek seviyeye çıkartır
.Toprakta tuz birikimini önler.
.Toprağın pH sını düzenleyerek besin alımını artırır.
.Suda çözünebilir inorganik gübreleri kök bölgesinde depolar ve bitkinin ihtiyacı oldukça bunları serbest bırakır.
3-Biyolojik Faydaları
.Meyve ve sebzenin şeker miktarını artırır.
.Bitkilerde hücre duvarının kalınlaşmasını sağlar ve böylece stoklama süresi ve yarı ömrü uzatır..
.Ürünün depolanma süresi ve raf ömrü uzar
.Bitkinin soğuğa, sıcağa ve fiziksel etkilere karşı dayanıklılığını artırır
.Yararlı toprak mikroorganizmalarının gelişmeleri ve çoğalmaları üzerinde uyarıcı etki yapar. Bunların topraktaki miktarını ve aktivitelerini artırır.
.Tohumda çimlenmeyi hızlandırır..Bitkinin hayatta kalabilme yeteneğini arttırır.
.Fotosenez için gerekli olan aminoasit ve klorofil için gerekli olan bitki besin elementlerinin alınmasına yardımcı olarak büyümeyi ve bitkilerin sağlıklı görünmesini sağlar.
.Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır.Bitki enzimlerini uyarır ve üretimini artırır.Birçok biyolojik proseste organik katalizör olarak davranır.
.Bitki köklerinin sağlıklı gelişmesine yardımcı olur..Kök hastalıklarına karşı köklere direnç verir..Saçak kök oluşumunu teşvik eder. .Hümik asitler gerekli besin maddelerinin bitkiye geçişini sağlamaktadırlar. Fosforun içeriğinin fazlaca bulunduğu ortamlarda meydan gelen kloroz problemini hümik asitlerin demiri bitkinin alacağı forma getirmesi ile çözdüğünü araştırmalar göstermiştir. Hümik asit ve türevlerinin bitki zarının geçirgenliğini arttırdığını, bunun da bitkinin besin elementlerini almasını kolaylaştırdığını tespit etmiştir. Büyük orandaki hümik asitler ise elverişli demir kaynağıdırlar.İz elementlerin bitki tarafından ihtiyacının karşılanmasında hümik asitlerle şelat yapan bileşiklerin rolü büyüktür. Tüm gerekli metaller hümik asitlerle şelat yapabilmektedir. Toprakta bulunan potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir ve çinko ile reaksiyona giren hümik asitler organik-mineral köprüler üretmektedirler.Tüm araştırmacılar hümik asitlerin varlığı ile toprak mikroorganizmalarının aktivasyonlarının arttığı konusunda ortak düşünceye gelmişlerdir. Bu sebepledir ki yoğun bir şekilde sömürülerek zayıf kalmış toprağı tamir etmek için hümik asitlerle iyileştirme yöntemi tek başına etkili çözüm olmaktadır.Hümik asit-metal kompleksi bitki beslemede belirleyici bir durumdur. Ağır metaller ile çözünmez bileşikler yapan hümik asitler bunların hücreden içeri girmesini engelleyen setler oluşturmaktadır. İnorganik demir bileşikleri de toprakta çözünmezler, oldukça kararsızdırlar ve kalsiyumu yüksek (kireçli) topraklarda bitki tarafında alımı zordur.Humatlı bileşikler demiri şelatlı kompleksler içine dahil etmektedir. Toprak fosfatları demir ile yaptıkları reaksiyonlarda bitki tarafından alınamaz duruma gelmektedirler. Fakat reaksiyon sonucu oluşan bileşik hümik asitler tarafından komplekslenmektedir. Şelatlama maddeleri olan hümik asitler fosfat ile demir arasındaki bağları kırabilmektedirler. Sonuçta fosfat iyonu serbest kalmaktadır. Humatların toprağa ilavesi bu işlemin hızını yükseltmekte ve fosfatın bitkilerce alınmasını kolaylaştırmaktadır. Ağır metaller ile çözünmez bileşikler yapan hümik asitler bunların hücreden içeri girmesini engelleyen setler oluşturmaktadır.Hümik asitler doğal büyük bio-polielektrolitlerdir. Bünyelerinde önemli oranda polifenoller, polikarboksilik asitler, karboniller ve peroksitler gibi organik kimyanın önemli gruplarını barındırmaktadırlarKüçük miktardaki hümik asitler bile bitkiyi hassas hale getirmede, plasmanın geçirgenliğini arttırmada ve bitkilerce besin elementlerinin alımının hızlanmasında aktif hareket etmektedirler.Ayrıca, hümik asitler iyon değişim kapasitesi ve tamponlama özelliği (pH dengesi) gibi fiziko-kimyasal özellikleri de büyük oranda belirlemektedir. Bu özellikler sadece bitki besin maddelerinin bitki tarafından alınması ve toprakta tutunmasını sağlamakla kalmaz, toprak tuzlanmasının olumsuz etkilerinden de korumaktadır. Yeterli düzeyde hümik asit içeren bir toprağın bitki gelişimi ve büyümesine olumlu ve net bir etki sağlayacağı kati delillerle ortaya konmuştur.Hümik asitlerin tohumun çimlenme kapasitesini arttırdığını ve bitkilerin vitamin içeriğini çoğalttığı bilinmektedir. Su ve besin maddelerini taşıyan hümik asitler tohumun gözeneği boyunca çekilmekte ve çimlenmenin başlaması için tohumu uyarmaktadır. Hümik asitler sadece tohumu uyarmakla kalmaz, aynı zaman da kök sistemini ve üst aksamı da uyarmaktadır. Özellikle bunların etkisi kökte öne çıkmaktadır. Kök gelişimindeki ilerleme bitkinin veriminin artmasındaki en önemli etkendir. Hümik asitler suyun topraktan buharlaşmasını yavaşlatmaktadır. Bu durum kilin hiç olmadığı veya kısmen az olduğu ve su tutma kapasitesi olmayan kumlu topraklar için önemlidir.Ayrıca hümik asitler iklim şartlarına göre toprağın rengini daha koyu renklere dönüştürme özelliğine sahiptir. Böylece toprağın ısı şartları da değişmiş olmaktadır.Bitki beslemede inorganik gübrelerin öneminin anlaşılmasının üzerine tarımsal verimde de ilk zamanlarda hızlı gelişim gerçekleşmekte idi. Sonuçta toprak organik maddesinin önemi unutulmuş ve toprakta bitki beslemesi bakımından zamanla problemler artmıştı. Bu nedenle, dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde organik madde toprağın zaafiyeti nedeni ile tekrar kullanılmaya başlamıştır. Hümik asitli gübrelerin toprağa verilmesi ile ileri bitki gelişimi ve toprak verimliliği sağlandığı anlaşılmıştır.
.Bitki gelişmesine etkisi
Hümik asitler ile “auxin” (hücrenin gerilip uzaması, bölünmesi gibi birçok değişik fonksiyonu düzenleyen çeşitli bitki hormonları) tipi reaksiyonların varlığı üzerine birçok makale yazılmıştır. Hümik asitlerin tohumun çimlenmesini etkilemesi bitkinin köklerini etkilemesine benzemektedir. Su ve besin maddelerini taşıyan hümik asitler tohumun gözeneği boyunca çekilmekte ve çimlenmenin başlaması için tohumu uyarmaktadır. Tohumdaki nakil için gerekli mekanizma, indolbütirik asitin mekanizmasına benzemektedir.Hümik asitler sadece tohumu uyarmakla kalmaz, aynı zaman da kök sistemini ve üst aksamı da uyarmaktadır. Özellikle bunların etkisi kökte öne çıkmaktadır. Kök gelişimindeki ilerleme bitkinin veriminin artmasındaki en önemli etkendir. Bir çok araştırmacı mikroorganizmaların değişik gruplarının gelişmesinde hümik asitlerin olumlu etkilerini gözlemlemişlerdir. Bu araştırmacılar bu etkiyi hümik asitlerin demirle yaptığı komplekse veya onların kolloidal doğasına veyahut da hümik asitlerin organik katalist gibi hareket etmesine yüklemişlerdir. Mikroflora popülasyonunun uyarılması hümik asitlerin karbon ve fosfat kaynağı olması ile alakalıdır. Hümik asitler bu populasyonun artması için gerekli siteleri sağlamaktadır. Bakteriler organik katalist olarak hareket eden enzimleri oluşturmaktadır. Kristeva vejetasyonun erken safhalarında bitkiye geçen hümik asitlerin polifenol kaynağı olduğunu ve bunun da solunum katalisti vazifesi yaptığını tespit etmiştir. Bu bitkinin yaşama aktivitesini arttırmasına neden olmaktadır. Örneğin; enzim sistemleri yoğunlaşmakta, hücre bölünmesi hızlanmakta, kök sistemleri büyük gelişim göstermekte ve kuru madde verimi çoğalmaktadır.Humat-bitki sistemi bitkilerin büyüme ve gelişmeleri için çok önemli olan iki işlemle tanımlanmaktadır. İlk işlem hücre enerjisinin güçlendirilmesi ve bunun bir sonucu olarak da iyon değişim kapasitesinin arttırılmasıdır. Hümik asitler gerekli besin maddelerini bünyelerinde topladıktan sonra bunları bitki ihtiyaç duyduğu miktar kadar bırakmaktadır. İkinci işlem hücre gözenekleri geçirgenliğinin artmasıdır. İşlemlerin önemli bir çoğunluğu hümik asitler-toprak sisteminde gözlenmektedir: kilin gevşetilmesi, suyun toprağa nüfuz edişinin kolaylaştırılması, toprağın iyon değişim kapasitesinin arttırılması ve toprak canlılarının uyarılması bu sisteme verilebilecek en önemli örneklerdir. Özellikle killi toprakların sıkı bir yapı teşkil etmesi bitki besleme ve geliştirmede ciddi bir problemdir. Kil ve tuz yüzdesi fazla olan topraklarda bir kil parçacığının etrafındaki artı değerlikli yük, diğer parçacığın düz yüzeyindeki eksi değerlikli yükle birleşmektedir. Bu durum oldukça sıkı üç boyutlu bir yapı oluşturmaktadır. Hümik asitler her bir kil parçacığının etrafında film yaparak bunları birbirinden ayırmaktadır. Böylece havadaki oksijen köklere ulaşmakta, bitki besin çözeltisi için gerekli su miktarı bitkinin kökleri etrafında yeterli miktarda sağlanmakta ve bitkinin kökleri fıtri gelişimini tamamlamaktadır. Suyun toprağa nüfuz edişinin kolaylaşması iki şekilde gerçekleşmektedir. Birinci durumda hümik asitler tuzları çözmekte ve onları kil parçacığının yüzeyinden uzaklaştırmaktadır. Sonuçta oluşan eksi değerlikli yük kil parçacıklarının birbirlerini itmelerine neden olmakta ve böylece toprak gevşemektedir.
.İkinci durumda hümik asitlerin bünyelerindeki karboksilik (-COOH) gruplar artı yüklü parçacıklar ile bağlanmaktadırlar. Bu artı yük iyonların (tuzların) çözünmelerini ve kil parçacığı üzerinden uzaklaşmasını sağlamaktadır. Hümik asitler suyun topraktan buharlaşmasını yavaşlatmaktadır. Bu durum kilin hiç olmadığı veya kısmen az olduğu ve su tutma kapasitesi olmayan kumlu topraklar için önemlidir. Suyun dipolar molekül olması ve elektriksel olarak da nötr olmasından dolayı oksijen içeren molekülün sonu bir iyona gevşek olarak bağlanmaktadır. Su molekülünün eksi yüklü kısmı veya hidrojen bir miktar nötrleşmektedir. Sonuçta hidrojenin bulunduğu yerin artı çekim gücü artmaktadır. Diğer su molekülünün oksijen bulunan yeri (eksi yük) hidrojenle birleşmektedir. Bu durum su molekülünün çekim gücü bitene kadar sürmektedir. Ayrıca hümik asitler iklim şartlarına göre toprağın rengini daha koyu renklere dönüştürme özelliğine sahiptir.Böylece toprağın ısı şartları da değişmiş olmaktadır. hümik asitlerin kolloidal yapısı ve ana fonksiyonel grupların hidrofilleşmesinin yüksek seviyede oluşu onlara tutkal özelliğini vermektedir. Birçok araştırmacı, bundan dolayıdır ki, hümik asit uygulamalarından sonra toprağın su tutma özelliğinin geliştiğini ve kurak bölgelerde bunun etkili olduğu gözlemlemişlerdir
.Tarım ilaçlarının etkisi
Pestisitler (tarım ilaçları) toprak hümik asitleri ile reaksiyona girmekte ve kompleks reaksiyonlar oluşturmaktadır. Bazı pestisitler hümik asitlerle hareketsiz hale gelmekte ve pratikte çevrede yok olmaktadır. Bu durumlarda hümik asitler organik maddece zayıf kumlu topraklarda fazla pestisitleri etkili bir biçimde bertaraf etmektedir. Hümik asitlerle pestisitler arasında bilinen kimyasal işlem adsorbsiyondur. Bu işlem pestisitin kimyasal yapısına bağlı bir hızda toprağa bırakılması ile izlenmektedir. Pestisitin yok olması kısmen toprağa bırakılma oranı ile belirlenecektir. Hümik asitler bu durumlarda topraktaki pestisit konsantrasyonu kontrol etmek için ve çevreye yapabileceği zehirleyici etkisinden sakınmak için kullanılabilmektedir.
. Başka bir konu ise hümik asitlerin pestisitleri taşıması olayıdır. Pestisitlerin bazıları hümik asitlerle kompleks oluşturmaktadır. Tarımsal kullanım için hümik asitli gübreler leonardite cevherinin madenden alınması ve „ekstraksiyon işlemi yapılması ile elde edilmektedir. Ortaya çıkan ürün ise bünyesinde cevherden gelen küçük miktarda mineral madde bulunduran önemli miktarda organik maddedir. Hümik asitli gübreler (humat konsantrasyonları) geleneksel organik madde kaynaklarının yerine kullanılması ile uzun periyotta bir çok avantajlar sağlamaktadır.
.Hümik asitli gübreler doku besin dengesi, besinin bitki organlarına transferi, üst aksam ve kök gelişimi, ürün verimi ve kalitesi için dikkate değer etkiler elde etmektedirler. Özellikle hümik asit içeren bu tür gübreler organik maddece fakir topraklarda daha etkilidir. Hümik asitlerin verildiği bitkilerin karakterleri özellikle kumlu topraklarda kök gelişimi açısından diğerleri ile kıyaslandığında çok büyük farklılıklar göstermektedir.
.Gübrede kullanımı
Hümik asitli gübreler beslemede ana gübre olarak düşünülemez. Sadece bu gübrelerin makro elementler olan azot, fosfor ve potasyum ile diğer ikincil ve iz elementlerin bitki tarafından alımında uyarıcı etkisi olduğu gözlenmiştir. Hümik asitli gübrelerin kullanımında büyüyen bir ilgi mevcuttur. Bu şu faktörlerle alakalandırılabilir: organik tarımın yaygınlaşması, inorganik gübrelerin toprağa ve içindeki canlılara zarar vermesi, inorganik gübrelerin yer altı kaynaklarını kirletmesi, sadece kimyasal gübre kullanımı ile mahsul veriminin düşmesi ve toprağın kimyasal, fiziksel ve biyolojik özelliklerinin sürekli bozulması. Ayrıca inorganik gübre imalatı için gerekli ilk yatırım maliyeti, hammaddesinin ithal edilmesi; buna bağlı olarak işletme maliyetlerinin yüksek olması ve gerekli enerji ihtiyacının yüksek olması da önemli olumsuzluklar olarak düşünülmektedir.
EKOLOJİK YARARLARI
Yüksek hümik asitli topraklar düşük nitrat süzülmesini ve optimum besin
etkisini garanti eder. Toprak tan uygulanan nitratlı gübreler ve pestisitler sulama suyu yardımıyla topraktan yıkanarak yeraltı sularına karışarak yer altı sularını kirlenmesine neden olurlar. Hümik asit ihtivası yüksek olan topraklarda bu yıkanma minimum düzeye iner ve böylece yer altı su rezervlerinin kirlenmesi engellenmiş olur. Hümik asit toprağa aşırı derecede uygulanan mineral gübrelerin sonucunda toprakta oluşan tuzlanmayı azaltır. Bu tuzlanma genç bitkilerin köklerinin yanmasına ve toprakların çoraklaşmasına neden olmaktadır. Hümik asit toprak erozyonun engellenmesinde de etkilidir, bunu iki şekilde yapar.
1. Toprak kolloidlerinin birbirine bağlanma kabiliyetlerini artırarak.
2. Bitki büyümesi ve kök gelişimini artırarak.
Ayrıca kanatlı ve büyük baş hayvanlarda hastalıklara karşı mukavemet sağlamada, yenilen yemlerin ete dönüşümünde, süt veriminin artmasında,yumurta kalitesinde ve buna benzer birçok faktörlerde ciddi faydalar tespit edilmiştir. Hümik asitlerle ilgili çalışmalar tüm alanlarda hızla devam etmektedir. Doğadaki bu mükemmel maddenin bulundukları bölgelere göre farklılıklar arzetmesinden dolayı daha keşfedilmeyi bekleyen birçok bilinmeyi bulunmaktadır.
.Ülkemizde 25 yildır ithal edilerek kullanılan hümik asitler konusunda, çok yanlış bilgiler. kullanıcılar ve pazarlayıcılar tarafından söylentiler şeklinde yayılmaktadır.
1)Topraktaki organik maddelerin hepsi humusmudur?
Hayır. Dünyada, 18 milyon organik madde vardır. Bu organik maddelerden bir grup olan polimerik polyhidroksi asitler, humik asittit Şeker gibi belli bir molekülü vardır. Sadece polimer yapıdadır. Toprakta diğer binlerce organik madde toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı açısından önemli olmasına karşın, hümik asitlerin göre.4ni görmezler. Sadece humuslu topraklar verimli toprak olarak bilinmektedir.
2)Hümik asit hormonmudur?
Hormonlar bitki veya diğer canlıların bünyesinde oluşan ve kendileri tarafından üretilen kimyasallardır. Üretilmiyorsa, dışarıdan verilerek bitkilerin normal gelişimi sağlanabilin Örneğin gibberallik asit bir bitki hormonudur. Çekirdeksiz üzüm bu hormonu üretemez. Dolayısıyla çekirdeksiz üzüm tarımında, gibberallik asit kullanımı hem kaliteyi hem de verim artışı sağlar. Hümik asitler bitki bünyesinde üretilmezler ve topraktan da bitki bünyesine geçmezler. Fonksiyonları tamamen toprakta olmaktadır. Bu nedenlerle hümik asitler hormon değildirler. Toprakta bulunmuyorsa dışarıdan ilave edilerek topraktaki bitki besin maddelerinin kökler vasıtasıyla bünyeye geçmesini sağlarlar. Bu nedenle sağlıklı bitki ve ürünlerin oluşumuna neden olurlar
3)Hayvan gübresinde % 5 oranında Hümik asit var mıdır?
Yapılan analizler hayvan gübrelerinde hümik asit olmadığını göstermektedir. Selüloz ve lignin kaynaklı ot, saman vs ile beslenen hayvanlarda bu besin maddeleri parçalanarak hidrokarbonatlara dönüştürülür.Bu aşamada, hümik asitler oluşmamaktadır.Bu nedenle de hayvansal atıkla hümik asitler bulunmaz ama hayvansal gübreler toprağın fiziksel özelliğini değiştirmesi ve az da olsa bitki besin maddeleri içermesi nedeniyle kullanımı yararlıdır.
4)Torf hümik asit kaynağımızdır?
Tatlı su bitkilerinin havasız ortamda, basınç altında ve bakteriler vasıtasıyla 50-60 bin yılda bozunması sonucu oluşan torf ta % 1-5 oranında hümik asitler bulunmaktadır. Bitki atığı olduğu için diğer bitki besin maddeleri de bulunur. Bu nedenle tarımda kullanımı yararlıdır. Fiyat fayda analizi yapıldıktan sonra kullanılmalıdır.
5)Hümik asit 2 yılda bozulur mu?
Ülkemizde hümik asitlerin üretimi ve pazarlanması T.C. Tarım Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü.nün ruhsatına bağlıdır. İlgili makam maalesef bu yararlı kimyasalları ilaç sınıfına tabi tutmaktadır. Diğer gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde hümik asitler gübre yardımcısı ve toprak ıslah edici olarak kabul edilmektedir. Bakanlığın bu yanlış tutumu nedeniyle etiket üzerine imal tarihi ve son kullanım tarihi konulması istenmektedir. Ayrıca bu tarihler iki yıl ile sınırlandırılmaktadır. Oysa hümik asitler 1,5-2,5 milyon yılda oluşan kimyasal maddelerdir ve bozunması gibi bir sorun bulunmamaktadır. Bakanlığın bu yanlış tutumu maliyeti artırmakta ve fiyatı fahiş hale getirmektedir. Çiftçiye de pazarlamacıya da üreticiye bu fiyatlar doğal olarak yansımaktadır.
6)Her kömür hümik asit midir?
Kömür diye bilinen ve genellikle yakıt olarak kullanılan doğal madde, bitki atıklannın havasız ortamda bakteriler yardımıyla parçalanması ve basın altında sürekli yapısal değişime uğraması sonucu oluşurlar. Bu oluşum 1 milyonla 300 milyon yıl sürmektedir, Ilk bozunma ürünleri hümik asitce zengin olmasına karşın yaşlandıkça, hümik asit oranı hızla azalır ve taş kömüründe hümik asit içermez. Hümik asitce zengin olanlar genç turbalardır. L.eordonit olarak isimlendirilir. Hümik asit üretiminde, bunlar ham madde olarak kullanılır.
7)Bitkisel atıklar hümik asit içerir mi?
Bitkisel atıklar toprak için çok yararlıdır. Yeşil gübre olarak, gelişmiş ülke çiftçileri yıllardan beri kullanırlar. Toprağın organik madde miktarını artırır. Açık havada bozunma sonucu asidik ürünler ortaya çıkar ve toprağın pH.sini de düşürür. Aynca makro ve mikro besin elementleri içerdiğinden gübre kullanımında tasarruf sağlar.Bütün bu iyiliğinin yanında, bozunma ürünleri maalasef hümik asit içermez. Daha önce belirtildiği gibi bitki atıklannın havasız ortamda, bakteri yardımıyla bozunması ve daha sonra basınç altında bozunmanın devam etmesi sonucu, 1,5-3 milyon yılda oluşan doğal ürünlerdir
.Hümik Maddelerin Killi Topraklarda Nasıl Bir Faydası Vardır?
Killi topraklar sıkı, su geçirmeyen ve ağır bir yapıya sahiptir. Bu tipteki topraklar soğuk ve nemli hava koşullarında suyu tutar, sıcak havalarda ise büzülür ve küçülürler. Her iki koşulda bitki gelişimi için uygun değildir.Toprak kurumaya başladığı zaman su molekülleri kil parçalarının arasından uzaklaşır. Suyun bu hareketi kil parçalarının bir birlerine çok yaklaşmasına, hacimlerinin küçülmesine ve yüzeyde çatlamalara neden olur. Yüzeyde görülen çatlamalar organik madde eksikliği olan killi toprakların ortak özelliğidir. .Bu tip topraklara hümik madde eklenmesi toprak yapısını iyileştirmektedir. Hümik asit kil parçalarının arasına girerek kuru ve sıcak havalarda sıkı bir şekilde birleşmelerini ve yapışmalarını engellemektedirler. Büyük hümik asit molekülleri kil parçalarını ayrı ayrı tutabilmekte ve bunun sonucunda su ve besin maddeleri kolaylıkla bu alanlara yerleşebilmektedir.
1-Fiziksel faydaları
.Toprağın yapısı ve dokusunu fiziksel olarak iyileştirir.
.Toprağa yumuşak, kolay ve işlenebilir bir özellik kazandırır
.Killi toprakları parçalayarak yumuşak ve geçirgen bir yapı oluşturur.
.Kumlu topraklarda ise kolloidal özelliğinin yapıştırıcı etkisiyle kum taneciklerini birbirine bağlayarak su tutma kapasitesini yükseltir.
.Toprağın solunum ve su tutma kabiliyetini artırır.
.Toprağın nemli kalmasını sağlayarak bitkinin kuraklığa karşı direncini artırır.
.Bitkinin sıcaklık ve kuraklıktan dolayı strese girmesini önler.
.Toprak kolloidal sistemini destekler.
.Toprakta oluşan sertleşmeyi çözerek bitkinin daha kolay köklenmesini sağlar
2-Kimyasal Faydaları
.Topraktaki azot, fosfor, potasyum, demir, çinko ve iz elementler gibi gerekli besinlerin bitki tarafından alınabilmesini en yüksek düzeye çıkartır.
.İyon değiştirme ve doğal şelat yapma (organik-metal kompleksi oluşturma) özelliği toprakta oksit,sülfat, karbonat ve silikatlı bileşikler halinde bulunan minerallerin kompozisyonunu bozarakserbestleştirir. Serbest kalan metal iyonlarını organik forma dönüştürerek kökler tarafındankolay, yeterli ve düzenli özümsenmesini sağlar.
.Toprağın katyon değişim kapasitesini en yüksek seviyeye çıkartır
.Toprakta tuz birikimini önler.
.Toprağın pH sını düzenleyerek besin alımını artırır.
.Suda çözünebilir inorganik gübreleri kök bölgesinde depolar ve bitkinin ihtiyacı oldukça bunları serbest bırakır.
3-Biyolojik Faydaları
.Meyve ve sebzenin şeker miktarını artırır.
.Bitkilerde hücre duvarının kalınlaşmasını sağlar ve böylece stoklama süresi ve yarı ömrü uzatır..
.Ürünün depolanma süresi ve raf ömrü uzar
.Bitkinin soğuğa, sıcağa ve fiziksel etkilere karşı dayanıklılığını artırır
.Yararlı toprak mikroorganizmalarının gelişmeleri ve çoğalmaları üzerinde uyarıcı etki yapar. Bunların topraktaki miktarını ve aktivitelerini artırır.
.Tohumda çimlenmeyi hızlandırır..Bitkinin hayatta kalabilme yeteneğini arttırır.
.Fotosenez için gerekli olan aminoasit ve klorofil için gerekli olan bitki besin elementlerinin alınmasına yardımcı olarak büyümeyi ve bitkilerin sağlıklı görünmesini sağlar.
.Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır.Bitki enzimlerini uyarır ve üretimini artırır.Birçok biyolojik proseste organik katalizör olarak davranır.
.Bitki köklerinin sağlıklı gelişmesine yardımcı olur..Kök hastalıklarına karşı köklere direnç verir..Saçak kök oluşumunu teşvik eder. .Hümik asitler gerekli besin maddelerinin bitkiye geçişini sağlamaktadırlar. Fosforun içeriğinin fazlaca bulunduğu ortamlarda meydan gelen kloroz problemini hümik asitlerin demiri bitkinin alacağı forma getirmesi ile çözdüğünü araştırmalar göstermiştir. Hümik asit ve türevlerinin bitki zarının geçirgenliğini arttırdığını, bunun da bitkinin besin elementlerini almasını kolaylaştırdığını tespit etmiştir. Büyük orandaki hümik asitler ise elverişli demir kaynağıdırlar.İz elementlerin bitki tarafından ihtiyacının karşılanmasında hümik asitlerle şelat yapan bileşiklerin rolü büyüktür. Tüm gerekli metaller hümik asitlerle şelat yapabilmektedir. Toprakta bulunan potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir ve çinko ile reaksiyona giren hümik asitler organik-mineral köprüler üretmektedirler.Tüm araştırmacılar hümik asitlerin varlığı ile toprak mikroorganizmalarının aktivasyonlarının arttığı konusunda ortak düşünceye gelmişlerdir. Bu sebepledir ki yoğun bir şekilde sömürülerek zayıf kalmış toprağı tamir etmek için hümik asitlerle iyileştirme yöntemi tek başına etkili çözüm olmaktadır.Hümik asit-metal kompleksi bitki beslemede belirleyici bir durumdur. Ağır metaller ile çözünmez bileşikler yapan hümik asitler bunların hücreden içeri girmesini engelleyen setler oluşturmaktadır. İnorganik demir bileşikleri de toprakta çözünmezler, oldukça kararsızdırlar ve kalsiyumu yüksek (kireçli) topraklarda bitki tarafında alımı zordur.Humatlı bileşikler demiri şelatlı kompleksler içine dahil etmektedir. Toprak fosfatları demir ile yaptıkları reaksiyonlarda bitki tarafından alınamaz duruma gelmektedirler. Fakat reaksiyon sonucu oluşan bileşik hümik asitler tarafından komplekslenmektedir. Şelatlama maddeleri olan hümik asitler fosfat ile demir arasındaki bağları kırabilmektedirler. Sonuçta fosfat iyonu serbest kalmaktadır. Humatların toprağa ilavesi bu işlemin hızını yükseltmekte ve fosfatın bitkilerce alınmasını kolaylaştırmaktadır. Ağır metaller ile çözünmez bileşikler yapan hümik asitler bunların hücreden içeri girmesini engelleyen setler oluşturmaktadır.Hümik asitler doğal büyük bio-polielektrolitlerdir. Bünyelerinde önemli oranda polifenoller, polikarboksilik asitler, karboniller ve peroksitler gibi organik kimyanın önemli gruplarını barındırmaktadırlarKüçük miktardaki hümik asitler bile bitkiyi hassas hale getirmede, plasmanın geçirgenliğini arttırmada ve bitkilerce besin elementlerinin alımının hızlanmasında aktif hareket etmektedirler.Ayrıca, hümik asitler iyon değişim kapasitesi ve tamponlama özelliği (pH dengesi) gibi fiziko-kimyasal özellikleri de büyük oranda belirlemektedir. Bu özellikler sadece bitki besin maddelerinin bitki tarafından alınması ve toprakta tutunmasını sağlamakla kalmaz, toprak tuzlanmasının olumsuz etkilerinden de korumaktadır. Yeterli düzeyde hümik asit içeren bir toprağın bitki gelişimi ve büyümesine olumlu ve net bir etki sağlayacağı kati delillerle ortaya konmuştur.Hümik asitlerin tohumun çimlenme kapasitesini arttırdığını ve bitkilerin vitamin içeriğini çoğalttığı bilinmektedir. Su ve besin maddelerini taşıyan hümik asitler tohumun gözeneği boyunca çekilmekte ve çimlenmenin başlaması için tohumu uyarmaktadır. Hümik asitler sadece tohumu uyarmakla kalmaz, aynı zaman da kök sistemini ve üst aksamı da uyarmaktadır. Özellikle bunların etkisi kökte öne çıkmaktadır. Kök gelişimindeki ilerleme bitkinin veriminin artmasındaki en önemli etkendir. Hümik asitler suyun topraktan buharlaşmasını yavaşlatmaktadır. Bu durum kilin hiç olmadığı veya kısmen az olduğu ve su tutma kapasitesi olmayan kumlu topraklar için önemlidir.Ayrıca hümik asitler iklim şartlarına göre toprağın rengini daha koyu renklere dönüştürme özelliğine sahiptir. Böylece toprağın ısı şartları da değişmiş olmaktadır.Bitki beslemede inorganik gübrelerin öneminin anlaşılmasının üzerine tarımsal verimde de ilk zamanlarda hızlı gelişim gerçekleşmekte idi. Sonuçta toprak organik maddesinin önemi unutulmuş ve toprakta bitki beslemesi bakımından zamanla problemler artmıştı. Bu nedenle, dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde organik madde toprağın zaafiyeti nedeni ile tekrar kullanılmaya başlamıştır. Hümik asitli gübrelerin toprağa verilmesi ile ileri bitki gelişimi ve toprak verimliliği sağlandığı anlaşılmıştır.
.Bitki gelişmesine etkisi
Hümik asitler ile “auxin” (hücrenin gerilip uzaması, bölünmesi gibi birçok değişik fonksiyonu düzenleyen çeşitli bitki hormonları) tipi reaksiyonların varlığı üzerine birçok makale yazılmıştır. Hümik asitlerin tohumun çimlenmesini etkilemesi bitkinin köklerini etkilemesine benzemektedir. Su ve besin maddelerini taşıyan hümik asitler tohumun gözeneği boyunca çekilmekte ve çimlenmenin başlaması için tohumu uyarmaktadır. Tohumdaki nakil için gerekli mekanizma, indolbütirik asitin mekanizmasına benzemektedir.Hümik asitler sadece tohumu uyarmakla kalmaz, aynı zaman da kök sistemini ve üst aksamı da uyarmaktadır. Özellikle bunların etkisi kökte öne çıkmaktadır. Kök gelişimindeki ilerleme bitkinin veriminin artmasındaki en önemli etkendir. Bir çok araştırmacı mikroorganizmaların değişik gruplarının gelişmesinde hümik asitlerin olumlu etkilerini gözlemlemişlerdir. Bu araştırmacılar bu etkiyi hümik asitlerin demirle yaptığı komplekse veya onların kolloidal doğasına veyahut da hümik asitlerin organik katalist gibi hareket etmesine yüklemişlerdir. Mikroflora popülasyonunun uyarılması hümik asitlerin karbon ve fosfat kaynağı olması ile alakalıdır. Hümik asitler bu populasyonun artması için gerekli siteleri sağlamaktadır. Bakteriler organik katalist olarak hareket eden enzimleri oluşturmaktadır. Kristeva vejetasyonun erken safhalarında bitkiye geçen hümik asitlerin polifenol kaynağı olduğunu ve bunun da solunum katalisti vazifesi yaptığını tespit etmiştir. Bu bitkinin yaşama aktivitesini arttırmasına neden olmaktadır. Örneğin; enzim sistemleri yoğunlaşmakta, hücre bölünmesi hızlanmakta, kök sistemleri büyük gelişim göstermekte ve kuru madde verimi çoğalmaktadır.Humat-bitki sistemi bitkilerin büyüme ve gelişmeleri için çok önemli olan iki işlemle tanımlanmaktadır. İlk işlem hücre enerjisinin güçlendirilmesi ve bunun bir sonucu olarak da iyon değişim kapasitesinin arttırılmasıdır. Hümik asitler gerekli besin maddelerini bünyelerinde topladıktan sonra bunları bitki ihtiyaç duyduğu miktar kadar bırakmaktadır. İkinci işlem hücre gözenekleri geçirgenliğinin artmasıdır. İşlemlerin önemli bir çoğunluğu hümik asitler-toprak sisteminde gözlenmektedir: kilin gevşetilmesi, suyun toprağa nüfuz edişinin kolaylaştırılması, toprağın iyon değişim kapasitesinin arttırılması ve toprak canlılarının uyarılması bu sisteme verilebilecek en önemli örneklerdir. Özellikle killi toprakların sıkı bir yapı teşkil etmesi bitki besleme ve geliştirmede ciddi bir problemdir. Kil ve tuz yüzdesi fazla olan topraklarda bir kil parçacığının etrafındaki artı değerlikli yük, diğer parçacığın düz yüzeyindeki eksi değerlikli yükle birleşmektedir. Bu durum oldukça sıkı üç boyutlu bir yapı oluşturmaktadır. Hümik asitler her bir kil parçacığının etrafında film yaparak bunları birbirinden ayırmaktadır. Böylece havadaki oksijen köklere ulaşmakta, bitki besin çözeltisi için gerekli su miktarı bitkinin kökleri etrafında yeterli miktarda sağlanmakta ve bitkinin kökleri fıtri gelişimini tamamlamaktadır. Suyun toprağa nüfuz edişinin kolaylaşması iki şekilde gerçekleşmektedir. Birinci durumda hümik asitler tuzları çözmekte ve onları kil parçacığının yüzeyinden uzaklaştırmaktadır. Sonuçta oluşan eksi değerlikli yük kil parçacıklarının birbirlerini itmelerine neden olmakta ve böylece toprak gevşemektedir.
.İkinci durumda hümik asitlerin bünyelerindeki karboksilik (-COOH) gruplar artı yüklü parçacıklar ile bağlanmaktadırlar. Bu artı yük iyonların (tuzların) çözünmelerini ve kil parçacığı üzerinden uzaklaşmasını sağlamaktadır. Hümik asitler suyun topraktan buharlaşmasını yavaşlatmaktadır. Bu durum kilin hiç olmadığı veya kısmen az olduğu ve su tutma kapasitesi olmayan kumlu topraklar için önemlidir. Suyun dipolar molekül olması ve elektriksel olarak da nötr olmasından dolayı oksijen içeren molekülün sonu bir iyona gevşek olarak bağlanmaktadır. Su molekülünün eksi yüklü kısmı veya hidrojen bir miktar nötrleşmektedir. Sonuçta hidrojenin bulunduğu yerin artı çekim gücü artmaktadır. Diğer su molekülünün oksijen bulunan yeri (eksi yük) hidrojenle birleşmektedir. Bu durum su molekülünün çekim gücü bitene kadar sürmektedir. Ayrıca hümik asitler iklim şartlarına göre toprağın rengini daha koyu renklere dönüştürme özelliğine sahiptir.Böylece toprağın ısı şartları da değişmiş olmaktadır. hümik asitlerin kolloidal yapısı ve ana fonksiyonel grupların hidrofilleşmesinin yüksek seviyede oluşu onlara tutkal özelliğini vermektedir. Birçok araştırmacı, bundan dolayıdır ki, hümik asit uygulamalarından sonra toprağın su tutma özelliğinin geliştiğini ve kurak bölgelerde bunun etkili olduğu gözlemlemişlerdir
.Tarım ilaçlarının etkisi
Pestisitler (tarım ilaçları) toprak hümik asitleri ile reaksiyona girmekte ve kompleks reaksiyonlar oluşturmaktadır. Bazı pestisitler hümik asitlerle hareketsiz hale gelmekte ve pratikte çevrede yok olmaktadır. Bu durumlarda hümik asitler organik maddece zayıf kumlu topraklarda fazla pestisitleri etkili bir biçimde bertaraf etmektedir. Hümik asitlerle pestisitler arasında bilinen kimyasal işlem adsorbsiyondur. Bu işlem pestisitin kimyasal yapısına bağlı bir hızda toprağa bırakılması ile izlenmektedir. Pestisitin yok olması kısmen toprağa bırakılma oranı ile belirlenecektir. Hümik asitler bu durumlarda topraktaki pestisit konsantrasyonu kontrol etmek için ve çevreye yapabileceği zehirleyici etkisinden sakınmak için kullanılabilmektedir.
. Başka bir konu ise hümik asitlerin pestisitleri taşıması olayıdır. Pestisitlerin bazıları hümik asitlerle kompleks oluşturmaktadır. Tarımsal kullanım için hümik asitli gübreler leonardite cevherinin madenden alınması ve „ekstraksiyon işlemi yapılması ile elde edilmektedir. Ortaya çıkan ürün ise bünyesinde cevherden gelen küçük miktarda mineral madde bulunduran önemli miktarda organik maddedir. Hümik asitli gübreler (humat konsantrasyonları) geleneksel organik madde kaynaklarının yerine kullanılması ile uzun periyotta bir çok avantajlar sağlamaktadır.
.Hümik asitli gübreler doku besin dengesi, besinin bitki organlarına transferi, üst aksam ve kök gelişimi, ürün verimi ve kalitesi için dikkate değer etkiler elde etmektedirler. Özellikle hümik asit içeren bu tür gübreler organik maddece fakir topraklarda daha etkilidir. Hümik asitlerin verildiği bitkilerin karakterleri özellikle kumlu topraklarda kök gelişimi açısından diğerleri ile kıyaslandığında çok büyük farklılıklar göstermektedir.
.Gübrede kullanımı
Hümik asitli gübreler beslemede ana gübre olarak düşünülemez. Sadece bu gübrelerin makro elementler olan azot, fosfor ve potasyum ile diğer ikincil ve iz elementlerin bitki tarafından alımında uyarıcı etkisi olduğu gözlenmiştir. Hümik asitli gübrelerin kullanımında büyüyen bir ilgi mevcuttur. Bu şu faktörlerle alakalandırılabilir: organik tarımın yaygınlaşması, inorganik gübrelerin toprağa ve içindeki canlılara zarar vermesi, inorganik gübrelerin yer altı kaynaklarını kirletmesi, sadece kimyasal gübre kullanımı ile mahsul veriminin düşmesi ve toprağın kimyasal, fiziksel ve biyolojik özelliklerinin sürekli bozulması. Ayrıca inorganik gübre imalatı için gerekli ilk yatırım maliyeti, hammaddesinin ithal edilmesi; buna bağlı olarak işletme maliyetlerinin yüksek olması ve gerekli enerji ihtiyacının yüksek olması da önemli olumsuzluklar olarak düşünülmektedir.
EKOLOJİK YARARLARI
Yüksek hümik asitli topraklar düşük nitrat süzülmesini ve optimum besin
etkisini garanti eder. Toprak tan uygulanan nitratlı gübreler ve pestisitler sulama suyu yardımıyla topraktan yıkanarak yeraltı sularına karışarak yer altı sularını kirlenmesine neden olurlar. Hümik asit ihtivası yüksek olan topraklarda bu yıkanma minimum düzeye iner ve böylece yer altı su rezervlerinin kirlenmesi engellenmiş olur. Hümik asit toprağa aşırı derecede uygulanan mineral gübrelerin sonucunda toprakta oluşan tuzlanmayı azaltır. Bu tuzlanma genç bitkilerin köklerinin yanmasına ve toprakların çoraklaşmasına neden olmaktadır. Hümik asit toprak erozyonun engellenmesinde de etkilidir, bunu iki şekilde yapar.
1. Toprak kolloidlerinin birbirine bağlanma kabiliyetlerini artırarak.
2. Bitki büyümesi ve kök gelişimini artırarak.
Ayrıca kanatlı ve büyük baş hayvanlarda hastalıklara karşı mukavemet sağlamada, yenilen yemlerin ete dönüşümünde, süt veriminin artmasında,yumurta kalitesinde ve buna benzer birçok faktörlerde ciddi faydalar tespit edilmiştir. Hümik asitlerle ilgili çalışmalar tüm alanlarda hızla devam etmektedir. Doğadaki bu mükemmel maddenin bulundukları bölgelere göre farklılıklar arzetmesinden dolayı daha keşfedilmeyi bekleyen birçok bilinmeyi bulunmaktadır.
.Ülkemizde 25 yildır ithal edilerek kullanılan hümik asitler konusunda, çok yanlış bilgiler. kullanıcılar ve pazarlayıcılar tarafından söylentiler şeklinde yayılmaktadır.
1)Topraktaki organik maddelerin hepsi humusmudur?
Hayır. Dünyada, 18 milyon organik madde vardır. Bu organik maddelerden bir grup olan polimerik polyhidroksi asitler, humik asittit Şeker gibi belli bir molekülü vardır. Sadece polimer yapıdadır. Toprakta diğer binlerce organik madde toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı açısından önemli olmasına karşın, hümik asitlerin göre.4ni görmezler. Sadece humuslu topraklar verimli toprak olarak bilinmektedir.
2)Hümik asit hormonmudur?
Hormonlar bitki veya diğer canlıların bünyesinde oluşan ve kendileri tarafından üretilen kimyasallardır. Üretilmiyorsa, dışarıdan verilerek bitkilerin normal gelişimi sağlanabilin Örneğin gibberallik asit bir bitki hormonudur. Çekirdeksiz üzüm bu hormonu üretemez. Dolayısıyla çekirdeksiz üzüm tarımında, gibberallik asit kullanımı hem kaliteyi hem de verim artışı sağlar. Hümik asitler bitki bünyesinde üretilmezler ve topraktan da bitki bünyesine geçmezler. Fonksiyonları tamamen toprakta olmaktadır. Bu nedenlerle hümik asitler hormon değildirler. Toprakta bulunmuyorsa dışarıdan ilave edilerek topraktaki bitki besin maddelerinin kökler vasıtasıyla bünyeye geçmesini sağlarlar. Bu nedenle sağlıklı bitki ve ürünlerin oluşumuna neden olurlar
3)Hayvan gübresinde % 5 oranında Hümik asit var mıdır?
Yapılan analizler hayvan gübrelerinde hümik asit olmadığını göstermektedir. Selüloz ve lignin kaynaklı ot, saman vs ile beslenen hayvanlarda bu besin maddeleri parçalanarak hidrokarbonatlara dönüştürülür.Bu aşamada, hümik asitler oluşmamaktadır.Bu nedenle de hayvansal atıkla hümik asitler bulunmaz ama hayvansal gübreler toprağın fiziksel özelliğini değiştirmesi ve az da olsa bitki besin maddeleri içermesi nedeniyle kullanımı yararlıdır.
4)Torf hümik asit kaynağımızdır?
Tatlı su bitkilerinin havasız ortamda, basınç altında ve bakteriler vasıtasıyla 50-60 bin yılda bozunması sonucu oluşan torf ta % 1-5 oranında hümik asitler bulunmaktadır. Bitki atığı olduğu için diğer bitki besin maddeleri de bulunur. Bu nedenle tarımda kullanımı yararlıdır. Fiyat fayda analizi yapıldıktan sonra kullanılmalıdır.
5)Hümik asit 2 yılda bozulur mu?
Ülkemizde hümik asitlerin üretimi ve pazarlanması T.C. Tarım Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü.nün ruhsatına bağlıdır. İlgili makam maalesef bu yararlı kimyasalları ilaç sınıfına tabi tutmaktadır. Diğer gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde hümik asitler gübre yardımcısı ve toprak ıslah edici olarak kabul edilmektedir. Bakanlığın bu yanlış tutumu nedeniyle etiket üzerine imal tarihi ve son kullanım tarihi konulması istenmektedir. Ayrıca bu tarihler iki yıl ile sınırlandırılmaktadır. Oysa hümik asitler 1,5-2,5 milyon yılda oluşan kimyasal maddelerdir ve bozunması gibi bir sorun bulunmamaktadır. Bakanlığın bu yanlış tutumu maliyeti artırmakta ve fiyatı fahiş hale getirmektedir. Çiftçiye de pazarlamacıya da üreticiye bu fiyatlar doğal olarak yansımaktadır.
6)Her kömür hümik asit midir?
Kömür diye bilinen ve genellikle yakıt olarak kullanılan doğal madde, bitki atıklannın havasız ortamda bakteriler yardımıyla parçalanması ve basın altında sürekli yapısal değişime uğraması sonucu oluşurlar. Bu oluşum 1 milyonla 300 milyon yıl sürmektedir, Ilk bozunma ürünleri hümik asitce zengin olmasına karşın yaşlandıkça, hümik asit oranı hızla azalır ve taş kömüründe hümik asit içermez. Hümik asitce zengin olanlar genç turbalardır. L.eordonit olarak isimlendirilir. Hümik asit üretiminde, bunlar ham madde olarak kullanılır.
7)Bitkisel atıklar hümik asit içerir mi?
Bitkisel atıklar toprak için çok yararlıdır. Yeşil gübre olarak, gelişmiş ülke çiftçileri yıllardan beri kullanırlar. Toprağın organik madde miktarını artırır. Açık havada bozunma sonucu asidik ürünler ortaya çıkar ve toprağın pH.sini de düşürür. Aynca makro ve mikro besin elementleri içerdiğinden gübre kullanımında tasarruf sağlar.Bütün bu iyiliğinin yanında, bozunma ürünleri maalasef hümik asit içermez. Daha önce belirtildiği gibi bitki atıklannın havasız ortamda, bakteri yardımıyla bozunması ve daha sonra basınç altında bozunmanın devam etmesi sonucu, 1,5-3 milyon yılda oluşan doğal ürünlerdir
.Hümik Maddelerin Killi Topraklarda Nasıl Bir Faydası Vardır?
Killi topraklar sıkı, su geçirmeyen ve ağır bir yapıya sahiptir. Bu tipteki topraklar soğuk ve nemli hava koşullarında suyu tutar, sıcak havalarda ise büzülür ve küçülürler. Her iki koşulda bitki gelişimi için uygun değildir.Toprak kurumaya başladığı zaman su molekülleri kil parçalarının arasından uzaklaşır. Suyun bu hareketi kil parçalarının bir birlerine çok yaklaşmasına, hacimlerinin küçülmesine ve yüzeyde çatlamalara neden olur. Yüzeyde görülen çatlamalar organik madde eksikliği olan killi toprakların ortak özelliğidir. .Bu tip topraklara hümik madde eklenmesi toprak yapısını iyileştirmektedir. Hümik asit kil parçalarının arasına girerek kuru ve sıcak havalarda sıkı bir şekilde birleşmelerini ve yapışmalarını engellemektedirler. Büyük hümik asit molekülleri kil parçalarını ayrı ayrı tutabilmekte ve bunun sonucunda su ve besin maddeleri kolaylıkla bu alanlara yerleşebilmektedir.