Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin şu an iyi bir noktada olduğunu, ancak önümüzdeki dönemle ilgili büyük risklerin bulunduğunu belirterek, “Çok çok dikkat etmek zorundayız. Bu riskleri de dikkate alarak gerektiğinde belki zor kararlar, tedbirler, bazen belki acı reçeteler de uygulayarak bu karışık ortamdan Türkiye’yi bir istikrar ortamına yükseltip sapasağlam geleceğe doğru yürümemiz gerekiyor” dedi.
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde ihracat için yeni pazarlara yönelmesi, daha uzaklara bakması gerektiğini belirterek, “Çünkü yanı başımız, hemen kafamızı kaldırıp görebileceğimiz 3-4 saatlik uçuş mesafesi artık son derece sıkıntılı” dedi.
PROBLEMLİ KREDİ ÇOK DÜŞÜK
Türkiye’nin krizden en az etkilenen ülkelerden biri olduğunu belirten Babacan, şu anda Türkiye’de kredilerin geri dönüşteki problem oranının yüzde 2.4’e düştüğünü belirterek, “Yani tüm kredilerden sadece yüzde 2.4’ü takip ediliyor. Bu kullanılan kredilerin yüzde 97.6’sı tam ve gününde ödeniyor demek. Kolay bir iş değil. Geçen yıl itibariyle 1.1 trilyon liraya çıkmış bir bankacılık sektörümüz var. Ekonomiden daha hızlı büyüyen bir sektör, fakat hiçbir sorun yok” diye konuştu.
Kriz döneminde hiçbir bankaya tek bir kuruş kamu kaynağı aktarmadıklarını ifade eden Babacan, kriz sürecinde Türkiye’nin kamu açıklarını düşürücü tedbirler aldıklarını anımsattı.
'İHRACATTA UZAĞA BAKALIM'
Babacan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere de değinerek şöyle devam etti:
“Bizim bir rehavetle ’her şey gayet güzel gidiyor, ekonomimiz iyi büyüyor’ deyip rahat bir ortamda işlerimizi yürütmemiz mümkün değil. Her ne kadar ortada bir başarı varsa da önümüzdeki dönemle ilgili riskler çok çok büyük. O bölgedeki problem bizi hem petrol fiyatı hem de ihracat yoluyla olumsuz etkiliyor. Avrupa’ya dönüp bakıyoruz, eskisi kadar hızlı büyüyecek bir pazar yok. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde ihracat için yeni pazarlara yönelmemiz daha uzaklara bakmamız gerekiyor. Çünkü yanı başımız, hemen kafamızı kaldırıp görebileceğimiz 3-4 saatlik uçuş mesafesi artık son derece sıkıntılı Türkiye’nin.”
Babacan, Türkiye’de gerektiği zaman korkmadan en zor tedbirleri alabilecek bir hükümetin iş başında olduğunu söyledi. Seçime, bütçe açığını düşünerek girdiklerini belirten Babacan, “Seçim döneminde kesenin ağzı biraz açılır, biraz açıklar artar. Bu doğal karşılanır. Biz her ay bütçe açığını düşürerek seçime gidiyoruz” dedi.
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde ihracat için yeni pazarlara yönelmesi, daha uzaklara bakması gerektiğini belirterek, “Çünkü yanı başımız, hemen kafamızı kaldırıp görebileceğimiz 3-4 saatlik uçuş mesafesi artık son derece sıkıntılı” dedi.
PROBLEMLİ KREDİ ÇOK DÜŞÜK
Türkiye’nin krizden en az etkilenen ülkelerden biri olduğunu belirten Babacan, şu anda Türkiye’de kredilerin geri dönüşteki problem oranının yüzde 2.4’e düştüğünü belirterek, “Yani tüm kredilerden sadece yüzde 2.4’ü takip ediliyor. Bu kullanılan kredilerin yüzde 97.6’sı tam ve gününde ödeniyor demek. Kolay bir iş değil. Geçen yıl itibariyle 1.1 trilyon liraya çıkmış bir bankacılık sektörümüz var. Ekonomiden daha hızlı büyüyen bir sektör, fakat hiçbir sorun yok” diye konuştu.
Kriz döneminde hiçbir bankaya tek bir kuruş kamu kaynağı aktarmadıklarını ifade eden Babacan, kriz sürecinde Türkiye’nin kamu açıklarını düşürücü tedbirler aldıklarını anımsattı.
'İHRACATTA UZAĞA BAKALIM'
Babacan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere de değinerek şöyle devam etti:
“Bizim bir rehavetle ’her şey gayet güzel gidiyor, ekonomimiz iyi büyüyor’ deyip rahat bir ortamda işlerimizi yürütmemiz mümkün değil. Her ne kadar ortada bir başarı varsa da önümüzdeki dönemle ilgili riskler çok çok büyük. O bölgedeki problem bizi hem petrol fiyatı hem de ihracat yoluyla olumsuz etkiliyor. Avrupa’ya dönüp bakıyoruz, eskisi kadar hızlı büyüyecek bir pazar yok. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde ihracat için yeni pazarlara yönelmemiz daha uzaklara bakmamız gerekiyor. Çünkü yanı başımız, hemen kafamızı kaldırıp görebileceğimiz 3-4 saatlik uçuş mesafesi artık son derece sıkıntılı Türkiye’nin.”
Babacan, Türkiye’de gerektiği zaman korkmadan en zor tedbirleri alabilecek bir hükümetin iş başında olduğunu söyledi. Seçime, bütçe açığını düşünerek girdiklerini belirten Babacan, “Seçim döneminde kesenin ağzı biraz açılır, biraz açıklar artar. Bu doğal karşılanır. Biz her ay bütçe açığını düşürerek seçime gidiyoruz” dedi.