09.01.2014 - 02:30
Dermason 11 TL Baldo 7 TL...
Güngör Uras guras@milliyet.com.tr
Fasulyemizi, pirincimizi Eminönünde Boyabat Pazarından alırız. İzzet Gürel, Hocam, bu yıl ürün az oldu. Fasulye fiyatı pirinç fiyatının önüne geçti diyor.
Fasulye ve pirinç bizim halkımızın en fazla tükettiği kuru gıda ürünleridir. Pirinç fiyatı fasulyenin önünde koşarken, ne oldu da fasulye öne geçti. Ne oldu da bugüne kadar para etmeyen patates birdenbire fiyat yarışına katıldı?
Geçen yıl Eminönünde 7 TLden satılan Dermason fasulye bu yıl 11 TL. Kilosu 9 TLye satılan İspir fasulyesi 15 TL. Yarısı pişen yarısı pişmeyen en kötü ithal fasulyenin kilosu 4 TLden 8 TLye yükselmiş.
Osmancık pirinci 3 TLden 4.25 TLye, Baldo pirinci 4.5 TLden 7 TLye çıkmış.
Bazı satış yerlerinde fasulyenin kilosunun 14-16 TLden satıldığı, karkas dana eti fiyatı ile aynı fiyattan işlem gördüğü söyleniyor.
Geçen yıl kilosu 1 TL olan patatesin en ucuzu 2.5 TL.
Üretim yetersiz
İki üründe de fiyat artışının nedeni üretim yetersizliği. Ama üretim yetersizliğinin nedenleri farklı.
-Patates üreticisi uzun yıllar siğil hastalığı nedeniyle ürün alamadı. Uzun süre patates ekim alanları boş bırakıldı. Önceki yıl ürün bol oldu. Bu defa satamadı. Ürün tarlada kaldı. Bunun üzerine üretimi kıstı. Şimdi de üretim talebi karşılamıyor.
Patates talebi yılda 4.5 milyon ton. 4 milyon tüketime 350 bin ton tohumluğa gidiyor. 150 bin top kayıp var.
Önceki yıl üretim 4.8 milyon ton iken geçen yıl 3.9 milyon tona düştü. Talebin gerisinde kaldı.
-Fasulyede yapısal sorun var. İthal fasulyenin kalitesi kötü ama fiyatı ucuz. Yerli üretici ithal fasulye ile rekabet edemiyor. Fiyatı artıramayınca, fiyat maliyeti karşılayamadığı için fasulye ekmiyor.
Bizim üretimimiz 200 bin ton dolayında. Yıllık fasulye talebi 240-250 bin ton.
Genelde yılda 40 bin ton kuru fasulye ithal ediliyor. Bu yıl fasulye ithal edilen ülkelerde kuraklık nedeniyle üretim düştü. Fiyatlar yükseldi. İthal fiyatlarının artması karşısında yerli üretici de ithal fiyatının imkan verdiği ölçüde fiyatını yükseltiyor.
İthalat cinayettir
Çözüm: Her üründe olduğu gibi üretimi artırmak.
Tarım ülkesi Türkiyede herhangi bir ürünün yetersizliği nedeniyle ithalat bize yakışmıyor.
Fasulye fiyatının artması karşısında Ankaranın fasulye ithalatını teşvik edeceği, ithal fasulyede gümrüğü aşağıya çekeceği söyleniyor.
İşte bu cinayet olur. Fasulye üretimi ölür. Zaten hayvancılıkta da tarımsal üretimde de Ankara devamlı cinayet işliyor. Et fiyatları yükseldi. Aç kapıyı. İthal et gelsin. Hooop... Hayvan yetiştirenler hayvanları kesiyor. Hayvancılığı bırakıyor. Fasulye, pirinç fiyatı arttı. Aç kapıyı. Ucuz pirinç ve fasulye gelsin. Hooop... Pirinç, fasulye üretenler, üretimi bırakıyor.
Tarım politikası denen şey, ülkede tarımsal üretimde istikrarı sağlayarak üretimi artırmaktır. Şu veya bu nedenle üretimin fazla veya az olmasında
üreticiyi öldürmeden fiyatlardaki dalgalanmayı önlemektir.
Dermason 11 TL Baldo 7 TL...
Güngör Uras guras@milliyet.com.tr
Fasulyemizi, pirincimizi Eminönünde Boyabat Pazarından alırız. İzzet Gürel, Hocam, bu yıl ürün az oldu. Fasulye fiyatı pirinç fiyatının önüne geçti diyor.
Fasulye ve pirinç bizim halkımızın en fazla tükettiği kuru gıda ürünleridir. Pirinç fiyatı fasulyenin önünde koşarken, ne oldu da fasulye öne geçti. Ne oldu da bugüne kadar para etmeyen patates birdenbire fiyat yarışına katıldı?
Geçen yıl Eminönünde 7 TLden satılan Dermason fasulye bu yıl 11 TL. Kilosu 9 TLye satılan İspir fasulyesi 15 TL. Yarısı pişen yarısı pişmeyen en kötü ithal fasulyenin kilosu 4 TLden 8 TLye yükselmiş.
Osmancık pirinci 3 TLden 4.25 TLye, Baldo pirinci 4.5 TLden 7 TLye çıkmış.
Bazı satış yerlerinde fasulyenin kilosunun 14-16 TLden satıldığı, karkas dana eti fiyatı ile aynı fiyattan işlem gördüğü söyleniyor.
Geçen yıl kilosu 1 TL olan patatesin en ucuzu 2.5 TL.
Üretim yetersiz
İki üründe de fiyat artışının nedeni üretim yetersizliği. Ama üretim yetersizliğinin nedenleri farklı.
-Patates üreticisi uzun yıllar siğil hastalığı nedeniyle ürün alamadı. Uzun süre patates ekim alanları boş bırakıldı. Önceki yıl ürün bol oldu. Bu defa satamadı. Ürün tarlada kaldı. Bunun üzerine üretimi kıstı. Şimdi de üretim talebi karşılamıyor.
Patates talebi yılda 4.5 milyon ton. 4 milyon tüketime 350 bin ton tohumluğa gidiyor. 150 bin top kayıp var.
Önceki yıl üretim 4.8 milyon ton iken geçen yıl 3.9 milyon tona düştü. Talebin gerisinde kaldı.
-Fasulyede yapısal sorun var. İthal fasulyenin kalitesi kötü ama fiyatı ucuz. Yerli üretici ithal fasulye ile rekabet edemiyor. Fiyatı artıramayınca, fiyat maliyeti karşılayamadığı için fasulye ekmiyor.
Bizim üretimimiz 200 bin ton dolayında. Yıllık fasulye talebi 240-250 bin ton.
Genelde yılda 40 bin ton kuru fasulye ithal ediliyor. Bu yıl fasulye ithal edilen ülkelerde kuraklık nedeniyle üretim düştü. Fiyatlar yükseldi. İthal fiyatlarının artması karşısında yerli üretici de ithal fiyatının imkan verdiği ölçüde fiyatını yükseltiyor.
İthalat cinayettir
Çözüm: Her üründe olduğu gibi üretimi artırmak.
Tarım ülkesi Türkiyede herhangi bir ürünün yetersizliği nedeniyle ithalat bize yakışmıyor.
Fasulye fiyatının artması karşısında Ankaranın fasulye ithalatını teşvik edeceği, ithal fasulyede gümrüğü aşağıya çekeceği söyleniyor.
İşte bu cinayet olur. Fasulye üretimi ölür. Zaten hayvancılıkta da tarımsal üretimde de Ankara devamlı cinayet işliyor. Et fiyatları yükseldi. Aç kapıyı. İthal et gelsin. Hooop... Hayvan yetiştirenler hayvanları kesiyor. Hayvancılığı bırakıyor. Fasulye, pirinç fiyatı arttı. Aç kapıyı. Ucuz pirinç ve fasulye gelsin. Hooop... Pirinç, fasulye üretenler, üretimi bırakıyor.
Tarım politikası denen şey, ülkede tarımsal üretimde istikrarı sağlayarak üretimi artırmaktır. Şu veya bu nedenle üretimin fazla veya az olmasında
üreticiyi öldürmeden fiyatlardaki dalgalanmayı önlemektir.