Ölmezler yolunun yolcularıydı onlar... Karanlık şafaklarda ÜÇLER, YEDİLER, KIRKLAR gibi düştüler yola...
Gönüllerinde tek bir dilekleri vardı, yürürken YENİ UFUKLARA DOĞRU... Bir bir toprağa düşerken nur olup yükseldiler anadolunun bağımsızlığına doğru...
Gün geldi; Onların nuru ile dalgalanıyor şafaklar, Dalgalanıyor bayraklar...
Ve bir anadolu sabahında kesildi yolları ... Bir yanda emperyalist bayraklar yükseldi, Bir yanda gurbetin yolları uzayıp gitti... Anadolunun karanlık şafağına nur gibi düştü her biri bedenleriyle...
Kara bulultarın arasından söktü yıldızları seyyid onbaşı sırtladı teker teker aydınlattı karanlık şafakları...
Dar geldi çanakkale.. iki cihan bir olmuş yürüyor duvar yüreklere..
Oysa tanrı dağında izliyordu cengizhan, kürşad, bilgehakan, ilteriş kağan, dediler; yedi cihan toplanıp gelse, yürüse bile üstümüze artık başladı cengimiz, delinmedikçe yer çökmedikçe gök Yüce Türk ' ü kim silebilir tarihten...
Yanıyordu denizler, Yanıyordu dağlar...
Masallar ertelenmiş sezar üstüne perde çekmişdi..
Sahnedeydi alperen, çıkardı kılıcını kınından, yıldızlara selam durdu, bir anda göğsüne yıldızlar doldu... Artık o yıldızlar geçilirmiydi...
Okyanuslar ötesinden geldiler... Analarından geçdiler, yarlarından geçdiler, denizlerden geçdiler... Tarih kitaplarını okumadan geçdiler, bu yüzden ÇANAKKALEDEN GEÇEMEDİLER...
Şahit oldu çanakkale boğazı, şahit oldu iki yakası..
Hayaller boğazın akıntısında boğuldu, düşler tepeleri aşamadı, okadar büyükdüki umutları tıkandı DARGEÇİT ÇANAKKALEDE...
Gönüllerinde tek bir dilekleri vardı, yürürken YENİ UFUKLARA DOĞRU... Bir bir toprağa düşerken nur olup yükseldiler anadolunun bağımsızlığına doğru...
Gün geldi; Onların nuru ile dalgalanıyor şafaklar, Dalgalanıyor bayraklar...
Ve bir anadolu sabahında kesildi yolları ... Bir yanda emperyalist bayraklar yükseldi, Bir yanda gurbetin yolları uzayıp gitti... Anadolunun karanlık şafağına nur gibi düştü her biri bedenleriyle...
Kara bulultarın arasından söktü yıldızları seyyid onbaşı sırtladı teker teker aydınlattı karanlık şafakları...
Dar geldi çanakkale.. iki cihan bir olmuş yürüyor duvar yüreklere..
Oysa tanrı dağında izliyordu cengizhan, kürşad, bilgehakan, ilteriş kağan, dediler; yedi cihan toplanıp gelse, yürüse bile üstümüze artık başladı cengimiz, delinmedikçe yer çökmedikçe gök Yüce Türk ' ü kim silebilir tarihten...
Yanıyordu denizler, Yanıyordu dağlar...
Masallar ertelenmiş sezar üstüne perde çekmişdi..
Sahnedeydi alperen, çıkardı kılıcını kınından, yıldızlara selam durdu, bir anda göğsüne yıldızlar doldu... Artık o yıldızlar geçilirmiydi...
Okyanuslar ötesinden geldiler... Analarından geçdiler, yarlarından geçdiler, denizlerden geçdiler... Tarih kitaplarını okumadan geçdiler, bu yüzden ÇANAKKALEDEN GEÇEMEDİLER...
Şahit oldu çanakkale boğazı, şahit oldu iki yakası..
Hayaller boğazın akıntısında boğuldu, düşler tepeleri aşamadı, okadar büyükdüki umutları tıkandı DARGEÇİT ÇANAKKALEDE...