19.01.2014 - 02:30
Milliyet
Damara kredi kartı yükledi
Dünya devlerinin teknoloji gösterisine sahne olan CES?2014te 24 yaşındaki Mehmetin Pulse Wallet adlı ürünü büyük ilgi gördü
Geleneksel olarak her yılın başında ABDnin Las Vegas kentinde düzenlenen dünyanın en büyük teknoloji fuarı CESin bu yılki havasına bakıldığında kenarlarından kıvrılan TV ve cep telefonları, 4Kyı bir adım öteye taşıyan 5K görüntü teknolojisi, laptop-tablet karmaları ve giyilebilir bilgisayar ürünlerinin öne çıktığına şahit olduk.
İngilizcesi wearable olan ve Türkçeye giyilebilir olarak çevrilen ve vücudumuzda taşıdığımız ürünler olarak adlandırılan bu kategorinin CESteki yıldızlarından biri de PulseWallet oldu.
Kısaca bu ürünü nabızda, damarlarımızda taşıdığımız cüzdan olarak tanımlayalım ve gelelim PulseWalletın hikâyesine...
Öncelikle bu ürün bir Türk icadı...
CES 2014ün CEOsu Gary Shapiro bile kendi Twitter hesabından PulseWalletın nasıl çalıştığına ilişkin bir makalenin linkini paylaştı.
Shapiro Kendinizi cüzdan olarak kullandığınız yeni bir kartsız ödeme sistemi diyerek Huffington Postun Kredi kartını evde unuttuysanız damarlarınızı kullanın başlıklı haberini takipçilerine aktardı. PulseWalletın mucidi ise 8 yaşında ailesiyle ABDye göç etmiş bugün 25 yaşında olan bir Türk genci. Mehmet Sarıçiçek.
Mehmet oldu, Amerikada Matt
Konyadan kalkıp ABDnin New Jersey eyaletine yerleşen Mehmet, ailesiyle birlikte uzun yıllar restoran ve süpermarketlerde çalışmış.
Bugün ailesi, ağırlıklı olarak Türkiyeden ithal ettikleri gıda ürünlerini satan bir market işletiyor. Amerikada Mehmet isminin zor söylenmesinden dolayı kendisine Matt ismini seçmiş.
Penn State Üniversitesinde Siber Güvenlik ve Kriptoloji okuduktan sonra Silikon Vadisinde ödeme sistemleri üzerine çalışan Revel Systems şirketinde işe girmiş. Burada da biometrik ödeme sisteminin şef mühendisliğini yapmış. PulseWalletın doğuşu da aslında bu tecrübeye dayanıyor.
Küçüklükten beri ailemle birlikte çalışıyorum. Ödeme sistemleri konusunda kullanıcı, işletmeci tarafından ne tür ihtiyaçların olduğunu, sistemin nasıl çalıştığını biliyorum. Bunu bir adım öteye taşıyacak bir fikir PulseWallet. Bu ürünü yaparken ilk önce parmak iziyle başladık. Sonra damara yöneldik. Şimdi de avuçiçi damarıyla kendi patentimiz olarak ödeme sistemi geliştirdik diyor, Mehmet.
Liseden sınıf arkadaşı Aimann Rashid ile birlikte geliştirmiş sistemi. Aimann da 24 yaşında, Arap asıllı bir genç. Mehmetten tek farkı onun ABDde doğmuş olması.
70 bin dolarlık yatırım yaptılar
Hem Mehmet hem Aimann bir taraftan kendi işlerinde bir taraftan da PulseWallet ile ilgili çalışıyorlar. İlk hedefleri ise tam mesaili işlerinden ayrılarak geliştirdikleri ürünün üzerine odaklanmak.
CES 2014te çeşitli restoran zincirlerinden aldıkları siparişler bunu gerçekleştirmeye yakın olduklarını gösteriyor. Şirkete yatırımcı ve teknoloji firmaları cephesinden de ilgi var.
Mehmet, İşin emek maliyetini saymazsak, ürünün geliştirilmesi, yazılımları, patenti için harcadığımız toplam miktar 70 bin dolar gibi bir rakam diyor
PulseWalletın yazılımsal tarafını ağırlıklı olarak Mehmet geliştirirken Aimann da donanım kısmındaki geliştirmelerle ilgilenmiş.
Çok cüzi ücretlerle Avrupadaki bazı yazılımcı arkadaşlarından da destek almışlar.
Damar kopyalanır mı?
Pulse Wallet teknolojisinin ödeme sistemleri tarafında örnek uygulamaları şu sıralar Japonya ve Brezilyada ATM makinaları üzerinde kullanılıyor. Kızılötesi kameralar, kart sahibinin elini okutmasının ardından damar yoluyla bilgilerini sistemde karşılaştırarak ATM makinasında şifre yerine bu yolun kullanılmasına aracılık ediyor. Bu yöntem kart şifresinin çalınması ve kopyalanmasından daha güvenli olarak gösteriliyor. Bu arada hatırlatalım Pulse Walletın içerisinde Japon Fujitsunun Palm Secure gibi uluslararası standartlardaki altyapı sistemi var.
PULSE WALLET NASIL ÇALIŞIYOR?
Yarım saniyede ödeme tamam!
PulseWallet temelde üç parça donanımdan oluşuyor: Bir tablet bilgisayar, bir kredi kartı okuyucusu ve bir avuçiçi damar okuyucusu.
Son günlerde Türkiyede devlet hastanelerine gittiyseniz avuçiçi damar okuyucu sistemiyle karşılaşmış olmanız muhtemel. Kimlik doğrulama için tüm devlet hastanelerinde kullanılmaya başlanıldı.
Sıklıkla ziyaret ettiğiniz kafe, restoran, market gibi yerlerde kullanılabilecek sistemde öncelikli olarak kullandığınız bir kredi kartını, avuçiçi damarlarınızla entegre ediyorsunuz sistemde.
Bu bir seferlik işlem. Daha sonra aynı yere gidip alışveriş yaptığınızda yapmanız gereken tek şey avuçiçinizi ödeme cihazına yerleştirmek. Sistem avucunuz ile ilişkilendirilmiş kredi kartınızdan gerekli tutarı tahsil ediyor.
İşin teknolojisine gelince. Cihaz, kızılötesi teknolojisini kullanarak avucun içindeki damarlardan rakamlar alıyor. Ve o rakamlar sizin sisteme tanınmanızı sağlıyor. Ödeme işlemi ise yarım saniyede yapılabiliyor.
Milliyet
Damara kredi kartı yükledi
Dünya devlerinin teknoloji gösterisine sahne olan CES?2014te 24 yaşındaki Mehmetin Pulse Wallet adlı ürünü büyük ilgi gördü
Geleneksel olarak her yılın başında ABDnin Las Vegas kentinde düzenlenen dünyanın en büyük teknoloji fuarı CESin bu yılki havasına bakıldığında kenarlarından kıvrılan TV ve cep telefonları, 4Kyı bir adım öteye taşıyan 5K görüntü teknolojisi, laptop-tablet karmaları ve giyilebilir bilgisayar ürünlerinin öne çıktığına şahit olduk.
İngilizcesi wearable olan ve Türkçeye giyilebilir olarak çevrilen ve vücudumuzda taşıdığımız ürünler olarak adlandırılan bu kategorinin CESteki yıldızlarından biri de PulseWallet oldu.
Kısaca bu ürünü nabızda, damarlarımızda taşıdığımız cüzdan olarak tanımlayalım ve gelelim PulseWalletın hikâyesine...
Öncelikle bu ürün bir Türk icadı...
CES 2014ün CEOsu Gary Shapiro bile kendi Twitter hesabından PulseWalletın nasıl çalıştığına ilişkin bir makalenin linkini paylaştı.
Shapiro Kendinizi cüzdan olarak kullandığınız yeni bir kartsız ödeme sistemi diyerek Huffington Postun Kredi kartını evde unuttuysanız damarlarınızı kullanın başlıklı haberini takipçilerine aktardı. PulseWalletın mucidi ise 8 yaşında ailesiyle ABDye göç etmiş bugün 25 yaşında olan bir Türk genci. Mehmet Sarıçiçek.
Mehmet oldu, Amerikada Matt
Konyadan kalkıp ABDnin New Jersey eyaletine yerleşen Mehmet, ailesiyle birlikte uzun yıllar restoran ve süpermarketlerde çalışmış.
Bugün ailesi, ağırlıklı olarak Türkiyeden ithal ettikleri gıda ürünlerini satan bir market işletiyor. Amerikada Mehmet isminin zor söylenmesinden dolayı kendisine Matt ismini seçmiş.
Penn State Üniversitesinde Siber Güvenlik ve Kriptoloji okuduktan sonra Silikon Vadisinde ödeme sistemleri üzerine çalışan Revel Systems şirketinde işe girmiş. Burada da biometrik ödeme sisteminin şef mühendisliğini yapmış. PulseWalletın doğuşu da aslında bu tecrübeye dayanıyor.
Küçüklükten beri ailemle birlikte çalışıyorum. Ödeme sistemleri konusunda kullanıcı, işletmeci tarafından ne tür ihtiyaçların olduğunu, sistemin nasıl çalıştığını biliyorum. Bunu bir adım öteye taşıyacak bir fikir PulseWallet. Bu ürünü yaparken ilk önce parmak iziyle başladık. Sonra damara yöneldik. Şimdi de avuçiçi damarıyla kendi patentimiz olarak ödeme sistemi geliştirdik diyor, Mehmet.
Liseden sınıf arkadaşı Aimann Rashid ile birlikte geliştirmiş sistemi. Aimann da 24 yaşında, Arap asıllı bir genç. Mehmetten tek farkı onun ABDde doğmuş olması.
70 bin dolarlık yatırım yaptılar
Hem Mehmet hem Aimann bir taraftan kendi işlerinde bir taraftan da PulseWallet ile ilgili çalışıyorlar. İlk hedefleri ise tam mesaili işlerinden ayrılarak geliştirdikleri ürünün üzerine odaklanmak.
CES 2014te çeşitli restoran zincirlerinden aldıkları siparişler bunu gerçekleştirmeye yakın olduklarını gösteriyor. Şirkete yatırımcı ve teknoloji firmaları cephesinden de ilgi var.
Mehmet, İşin emek maliyetini saymazsak, ürünün geliştirilmesi, yazılımları, patenti için harcadığımız toplam miktar 70 bin dolar gibi bir rakam diyor
PulseWalletın yazılımsal tarafını ağırlıklı olarak Mehmet geliştirirken Aimann da donanım kısmındaki geliştirmelerle ilgilenmiş.
Çok cüzi ücretlerle Avrupadaki bazı yazılımcı arkadaşlarından da destek almışlar.
Damar kopyalanır mı?
Pulse Wallet teknolojisinin ödeme sistemleri tarafında örnek uygulamaları şu sıralar Japonya ve Brezilyada ATM makinaları üzerinde kullanılıyor. Kızılötesi kameralar, kart sahibinin elini okutmasının ardından damar yoluyla bilgilerini sistemde karşılaştırarak ATM makinasında şifre yerine bu yolun kullanılmasına aracılık ediyor. Bu yöntem kart şifresinin çalınması ve kopyalanmasından daha güvenli olarak gösteriliyor. Bu arada hatırlatalım Pulse Walletın içerisinde Japon Fujitsunun Palm Secure gibi uluslararası standartlardaki altyapı sistemi var.
PULSE WALLET NASIL ÇALIŞIYOR?
Yarım saniyede ödeme tamam!
PulseWallet temelde üç parça donanımdan oluşuyor: Bir tablet bilgisayar, bir kredi kartı okuyucusu ve bir avuçiçi damar okuyucusu.
Son günlerde Türkiyede devlet hastanelerine gittiyseniz avuçiçi damar okuyucu sistemiyle karşılaşmış olmanız muhtemel. Kimlik doğrulama için tüm devlet hastanelerinde kullanılmaya başlanıldı.
Sıklıkla ziyaret ettiğiniz kafe, restoran, market gibi yerlerde kullanılabilecek sistemde öncelikli olarak kullandığınız bir kredi kartını, avuçiçi damarlarınızla entegre ediyorsunuz sistemde.
Bu bir seferlik işlem. Daha sonra aynı yere gidip alışveriş yaptığınızda yapmanız gereken tek şey avuçiçinizi ödeme cihazına yerleştirmek. Sistem avucunuz ile ilişkilendirilmiş kredi kartınızdan gerekli tutarı tahsil ediyor.
İşin teknolojisine gelince. Cihaz, kızılötesi teknolojisini kullanarak avucun içindeki damarlardan rakamlar alıyor. Ve o rakamlar sizin sisteme tanınmanızı sağlıyor. Ödeme işlemi ise yarım saniyede yapılabiliyor.