GAP kapsamında sulu tarıma geçilen Şanlıurfa’da, hububat tarımının yanı sıra pamuk, ayçiçeği, zeytin ve kanola gibi ürünlere yönelen çiftçiler, son yıllarda seracılığa da ilgi göstermeye başladı.
Atatürk Barajı’nın 1995 yılında devreye girmesiyle sulu tarıma geçen bölge çiftçileri, daha çok kazandırdığı gerekçesiyle, buğday, arpa, mercimek, pamuk gibi hububat tarımı yerine alternatif ürünlere yönelmeye başladı. Bu çerçevede daha çok, ayçiçeği, mısır, zeytin ve kanola gibi ürünlerin tercih edildiği bölgede, kimi çiftçiler de daha modern tarım yöntemlerine başvurmaya başladı. Jeotermal kaynakların bol olduğu Şanlıurfa’da seracılığa yönelen bazı çiftçiler irili ufaklı seralarda biber, patlıcan ve zeytin gibi çeşitli bitki fidelerini üretmeye başladı. Yaklaşık 110 dönümlük arazide 5 ayrı girişimci jeotermal su kaynağından yararlanarak kurdukları seralarda, çeşitli ürünleri yetiştirip, iç ve dış piyasaya pazarlıyorlar.
Atatürk Barajı’nın 1995 yılında devreye girmesiyle sulu tarıma geçen bölge çiftçileri, daha çok kazandırdığı gerekçesiyle, buğday, arpa, mercimek, pamuk gibi hububat tarımı yerine alternatif ürünlere yönelmeye başladı. Bu çerçevede daha çok, ayçiçeği, mısır, zeytin ve kanola gibi ürünlerin tercih edildiği bölgede, kimi çiftçiler de daha modern tarım yöntemlerine başvurmaya başladı. Jeotermal kaynakların bol olduğu Şanlıurfa’da seracılığa yönelen bazı çiftçiler irili ufaklı seralarda biber, patlıcan ve zeytin gibi çeşitli bitki fidelerini üretmeye başladı. Yaklaşık 110 dönümlük arazide 5 ayrı girişimci jeotermal su kaynağından yararlanarak kurdukları seralarda, çeşitli ürünleri yetiştirip, iç ve dış piyasaya pazarlıyorlar.