TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI EKER: ' ' BUGÜNKÜ ŞARTLARA GÖRE BUĞDAY REKOLTESİ BU YIL 21 MİLYON TONU BULABİLİR ' ' - ' ' TÜRKİYE BUĞDAY UNU İHRACATINDA DÜNYADA LİDER ÜLKE OLDU ' ' - ' ' TÜRKİYE GIDA MADDELERİ İHRACATINDA YAKLAŞIK 4,5 MİLYAR DOLARLIK DIŞ TİCARET FAZLASI İLE NET İHRACATÇIDIR ' ' -TARIM ÜRÜNÜ İHRACATINI 4 MİLYAR DOLARDAN 12,7 MİLYAR DOLARA ÇIKARDIK ' ' - ' ' 2023 YILI HEDEFİMİZ TARIM ÜRÜNÜ İHRACATININ 40 MİLYAR DOLARA ÇIKMASIDIR ' ' - ' ' TARIMSAL ÜRETİMDEKİ BÜYÜME HEDEFİMİZ, 2023 YILINA KADAR DÜNYANIN İLK 5 ÜLKESİ ARASINDA YER ALMAKTIR ' '
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, bugünkü şartlara göre buğday rekoltesinin bu yıl 21 milyon tonu bulmasının beklendiğini söyledi.
Eker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ' ne geçen ay düşen yağış miktarının, uzun yıllar Nisan ayı yağış ortalamasından 3,5 kat fazla olduğunu belirterek, sadece Diyarbakır ' a Nisan ayında düşen yağış miktarının 209 kilogramı bulduğunu belirtti.
Bölgede sonbahar ve kış mevsiminde beklenilen yağışın gerçekleşmediğini hatırlatan Eker, bu durumun başta çiftçiler olmak üzere herkesi tedirgin ettiğini vurguladı.
Eker, uzun süren yağışın bir çok ürüne faydası olduğu kadar pamuk ekiminin gecikmesine de yol açtığına dikkati çekerek şöyle konuştu:
' ' Bu yıl pamuk ekim hazırlıkları yağış nedeniyle biraz gecikti. Yağışın durması halinde pamuk ekimi için hazırlıklara hız verilecek. Biz zamanında ve yeterli yağıştan şikayetçi değiliz. Yeter ki bu yağış sel gibi bir felakete dönüşmesin. Çünkü su tüm canlılar için hayattır.
Nisan ve ' kırkikindi ' yağmurları bizim kültürümüzde ve edebiyatımızda da son derece önemli. Bu yağışların hububat açısından önemli bir verim artışı sağlayacağını düşünüyoruz. Yalnız bir noktaya dikkat çekmek gerekir. Tarımsal üretimde tarlada hasat tamamlanıp buğdayı veya ürünü ambara getirinceye kadar risk devam eder. Örneğin 10 gün sonra kuraklık olursa tüm gidişat bundan olumsuz etkilenir. Aşırı yağış bazı durumlarda buğdayda pas hastalığının oluşmasına da neden olarak kalite ve verimi etkileyebiliyor. Dolayısıyla tarımsal üretimde her şeyin kararında ve dengeli olması gerekiyor. Bu nedenle tarımda ileriye yönelik çok fazla tahmin yapamıyorsunuz. Sadece günün şartları değerlendirilebilir. Geçen yıl buğday rekoltesi 19.6 milyon tondu. Bu yıl ekim yapılan alan 8 milyon hektarın üzerinde. Yani geçen yılkinden daha az değil. Bugünkü şartlara göre buğday rekoltesi bu yıl 21 milyon tonu bulabilir. ' '
- ' ' AVRUPA ' NIN BİRİNCİ, DÜNYANIN 7. ÜLKESİYİZ ' ' -
Eker, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı ' nın (OECD) Türkiye tarımı ile ilgili açıkladığı yeni raporuna göre, Türkiye ' nin 2002 yılında dünyanın en büyük 11. tarım ekonomisine sahip ülkesi iken 7. büyük tarım ekonomisine yükseldiğini ve 7. büyük tarımsal üretim gücüne sahip ülke olduğunun belirlendiğini söyledi.
Tarım hasılasının bir ülkenin çiftçilerinin tamamının ürettiği toplam tarım ve hayvansal ürünlerin karşılığı olduğunu ifade eden Eker, Türkiye ' nin 2002 yılında tarım hasılasının 23 milyar dolar olduğunu, 2010 yılında ise bu rakamın 62 milyon dolara yükseldiğini belirtti.
Eker, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Teşkilatı ' nın 2010, 2009 ve 2008 yılında üç yıl üst üste Türkiye ' nin 8. sıraya yükseldiğini açıkladıklarını, OECD ' nin son raporunda ise Türkiye ' nin son 8 yılda 11. sıradan 8., şimdi ise 7. sıraya yükseldiğinin belirtildiğini anlattı.
Türkiye ' de geçmiş yıllarda buğdayın kalitesinde sorun olduğunu, destekleme politikalarının kaliteyi artırmaya yönelik olmadığına dikkati çeken Eker, şöyle devam etti:
' ' Devlet ofis aracılığıyla buğday alıyor, para veriyor ama kalitesine bakmıyordu. Biz bunu değiştirdik. ' Buğday mutlaka kaliteli olsun ' dedik. Bunun için sertifikalı tohumluk üretene destek vermeye başladık. Süne ile mücadele uçakla gerçekleştiriliyordu. İlaç havaya sıkılıyor, hem çevreyi kirletiyor, hem de canlılara zarar veriyor, ancak süneye zarar vermiyordu. Bu nedenle buğday kalitesiz kalıyordu. Artık yer aletleri ile ilaçlamaya geçildi. 2004 ' den bu yana Türkiye buğdayda kaliteyi yakaladı. Üretiminin de bir kısmını ' dahili işleme rejimi ' kapsamında ihraç etmeye başladı. Bundan 8 yıl önce Türkiye dünya buğday unu ihracatında 14. sıradayken, 2005 ' den bu yana çoğunlukla bir, bazen ikinci sırada yer alıyor.
Türkiye buğday unu ihracatında dünyada lider ülke oldu. Türkiye ikinci sıradayken ise ilk sırada Avrupa Birliği ülkeleri geliyor. Biz bu 27 ülkeyi bir ülke kabul ediyoruz. Bazen de ilk sırada milyonlarca kare devasa topraklara sahip Kazakistan geliyor. Tarım hasılasında Fransa, İspanya ve İtalya ' yı geride bıraktık. Tarım hasılasında Avrupa ' nın birinci dünyanın 7. ülkesiyiz. ' '
-TARIMDA 2023 YILI HEDEFİ-
Eker, Türkiye ' nin üretim fazlasını ihraç ettiğini, bunu yanı sıra ' ' dahili işleme rejimi ' ' kapsamında dünyadan temin ettiği ucuz ürünü ithal edip işleyerek yeniden ihraç ettiğini de belirtti.
Bunun tarım ürünleri içerisinde önemli ihraç kalemlerinden biri haline geldiğine dikkati çeken Eker, zaman zaman basında ' ' Türkiye buğday ithal ediyor ' ' şeklinde yanlış bilgilere yer verildiğini, ancak bunun doğru olmadığını ifade etti.
Eker, Türkiye ' nin, işleyip yeniden ihraç etmek için buğday ithal ettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
' ' Türkiye bugün ihtiyaçtan, yemeye muhtaç olduğundan buğday ithal etmiyor. Halbuki eskiden Türkiye yediği ekmeğin buğdayını ithal ediyordu. Çünkü içerdeki buğday çok kalitesizdi. Bu durumu düzelttik. Artık dışarıya bir ihracat söz konusu. Tarım ürünü ihracatını 4 milyar dolardan 12,7 milyar dolara çıkardık. Türkiye gıda maddeleri ihracatında yaklaşık 4,5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası ile net ihracatçıdır.
2023 yılı hedefimiz tarım ürünü ihracatının 40 milyar dolara çıkmasıdır. Bu uçuk bir hedef değil. Biz tarım ürünü ihracatını 4 milyar dolardan 8 yılda 12,7 milyar dolara yani 3 katına çıkardık. Dolayısıyla 2023 ' e kadar da bir 3 katına çıkaracağımızı düşünüyoruz. Bu konuda bir endişemiz yok. Çünkü altyapı ile ilgili sağladığımız gelişme, modernizasyon ve yüksek teknoloji kullanımı ile verimlilik olağanüstü düzeyde arttı. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte verimlilik artışını çok daha fazla hissedeceğiz.
GAP ile ilgili sulamaya açılan bir milyon hektar alanın 400 bin hektarının Diyarbakır ' da olması bile tek başına büyük bir üretim artışı getirecek. İleri ki yıllarda ürettiğimiz ürünün daha büyük bir kısmını ihraç edebileceğiz. O zaman da ihracatımızı çok rahat 40 milyar dolara çıkartacağız. Tarımsal üretimdeki büyüme hedefimiz 2023 yılına kadar dünyanın ilk 5 ülkesi arasında yer almaktır. Biz sadece verimliliği artırarak 4 ülke aşmayı başardık. Bir, iki ülkeyi daha geçeriz diye gözümüze kestiriyoruz
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, bugünkü şartlara göre buğday rekoltesinin bu yıl 21 milyon tonu bulmasının beklendiğini söyledi.
Eker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ' ne geçen ay düşen yağış miktarının, uzun yıllar Nisan ayı yağış ortalamasından 3,5 kat fazla olduğunu belirterek, sadece Diyarbakır ' a Nisan ayında düşen yağış miktarının 209 kilogramı bulduğunu belirtti.
Bölgede sonbahar ve kış mevsiminde beklenilen yağışın gerçekleşmediğini hatırlatan Eker, bu durumun başta çiftçiler olmak üzere herkesi tedirgin ettiğini vurguladı.
Eker, uzun süren yağışın bir çok ürüne faydası olduğu kadar pamuk ekiminin gecikmesine de yol açtığına dikkati çekerek şöyle konuştu:
' ' Bu yıl pamuk ekim hazırlıkları yağış nedeniyle biraz gecikti. Yağışın durması halinde pamuk ekimi için hazırlıklara hız verilecek. Biz zamanında ve yeterli yağıştan şikayetçi değiliz. Yeter ki bu yağış sel gibi bir felakete dönüşmesin. Çünkü su tüm canlılar için hayattır.
Nisan ve ' kırkikindi ' yağmurları bizim kültürümüzde ve edebiyatımızda da son derece önemli. Bu yağışların hububat açısından önemli bir verim artışı sağlayacağını düşünüyoruz. Yalnız bir noktaya dikkat çekmek gerekir. Tarımsal üretimde tarlada hasat tamamlanıp buğdayı veya ürünü ambara getirinceye kadar risk devam eder. Örneğin 10 gün sonra kuraklık olursa tüm gidişat bundan olumsuz etkilenir. Aşırı yağış bazı durumlarda buğdayda pas hastalığının oluşmasına da neden olarak kalite ve verimi etkileyebiliyor. Dolayısıyla tarımsal üretimde her şeyin kararında ve dengeli olması gerekiyor. Bu nedenle tarımda ileriye yönelik çok fazla tahmin yapamıyorsunuz. Sadece günün şartları değerlendirilebilir. Geçen yıl buğday rekoltesi 19.6 milyon tondu. Bu yıl ekim yapılan alan 8 milyon hektarın üzerinde. Yani geçen yılkinden daha az değil. Bugünkü şartlara göre buğday rekoltesi bu yıl 21 milyon tonu bulabilir. ' '
- ' ' AVRUPA ' NIN BİRİNCİ, DÜNYANIN 7. ÜLKESİYİZ ' ' -
Eker, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı ' nın (OECD) Türkiye tarımı ile ilgili açıkladığı yeni raporuna göre, Türkiye ' nin 2002 yılında dünyanın en büyük 11. tarım ekonomisine sahip ülkesi iken 7. büyük tarım ekonomisine yükseldiğini ve 7. büyük tarımsal üretim gücüne sahip ülke olduğunun belirlendiğini söyledi.
Tarım hasılasının bir ülkenin çiftçilerinin tamamının ürettiği toplam tarım ve hayvansal ürünlerin karşılığı olduğunu ifade eden Eker, Türkiye ' nin 2002 yılında tarım hasılasının 23 milyar dolar olduğunu, 2010 yılında ise bu rakamın 62 milyon dolara yükseldiğini belirtti.
Eker, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Teşkilatı ' nın 2010, 2009 ve 2008 yılında üç yıl üst üste Türkiye ' nin 8. sıraya yükseldiğini açıkladıklarını, OECD ' nin son raporunda ise Türkiye ' nin son 8 yılda 11. sıradan 8., şimdi ise 7. sıraya yükseldiğinin belirtildiğini anlattı.
Türkiye ' de geçmiş yıllarda buğdayın kalitesinde sorun olduğunu, destekleme politikalarının kaliteyi artırmaya yönelik olmadığına dikkati çeken Eker, şöyle devam etti:
' ' Devlet ofis aracılığıyla buğday alıyor, para veriyor ama kalitesine bakmıyordu. Biz bunu değiştirdik. ' Buğday mutlaka kaliteli olsun ' dedik. Bunun için sertifikalı tohumluk üretene destek vermeye başladık. Süne ile mücadele uçakla gerçekleştiriliyordu. İlaç havaya sıkılıyor, hem çevreyi kirletiyor, hem de canlılara zarar veriyor, ancak süneye zarar vermiyordu. Bu nedenle buğday kalitesiz kalıyordu. Artık yer aletleri ile ilaçlamaya geçildi. 2004 ' den bu yana Türkiye buğdayda kaliteyi yakaladı. Üretiminin de bir kısmını ' dahili işleme rejimi ' kapsamında ihraç etmeye başladı. Bundan 8 yıl önce Türkiye dünya buğday unu ihracatında 14. sıradayken, 2005 ' den bu yana çoğunlukla bir, bazen ikinci sırada yer alıyor.
Türkiye buğday unu ihracatında dünyada lider ülke oldu. Türkiye ikinci sıradayken ise ilk sırada Avrupa Birliği ülkeleri geliyor. Biz bu 27 ülkeyi bir ülke kabul ediyoruz. Bazen de ilk sırada milyonlarca kare devasa topraklara sahip Kazakistan geliyor. Tarım hasılasında Fransa, İspanya ve İtalya ' yı geride bıraktık. Tarım hasılasında Avrupa ' nın birinci dünyanın 7. ülkesiyiz. ' '
-TARIMDA 2023 YILI HEDEFİ-
Eker, Türkiye ' nin üretim fazlasını ihraç ettiğini, bunu yanı sıra ' ' dahili işleme rejimi ' ' kapsamında dünyadan temin ettiği ucuz ürünü ithal edip işleyerek yeniden ihraç ettiğini de belirtti.
Bunun tarım ürünleri içerisinde önemli ihraç kalemlerinden biri haline geldiğine dikkati çeken Eker, zaman zaman basında ' ' Türkiye buğday ithal ediyor ' ' şeklinde yanlış bilgilere yer verildiğini, ancak bunun doğru olmadığını ifade etti.
Eker, Türkiye ' nin, işleyip yeniden ihraç etmek için buğday ithal ettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
' ' Türkiye bugün ihtiyaçtan, yemeye muhtaç olduğundan buğday ithal etmiyor. Halbuki eskiden Türkiye yediği ekmeğin buğdayını ithal ediyordu. Çünkü içerdeki buğday çok kalitesizdi. Bu durumu düzelttik. Artık dışarıya bir ihracat söz konusu. Tarım ürünü ihracatını 4 milyar dolardan 12,7 milyar dolara çıkardık. Türkiye gıda maddeleri ihracatında yaklaşık 4,5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası ile net ihracatçıdır.
2023 yılı hedefimiz tarım ürünü ihracatının 40 milyar dolara çıkmasıdır. Bu uçuk bir hedef değil. Biz tarım ürünü ihracatını 4 milyar dolardan 8 yılda 12,7 milyar dolara yani 3 katına çıkardık. Dolayısıyla 2023 ' e kadar da bir 3 katına çıkaracağımızı düşünüyoruz. Bu konuda bir endişemiz yok. Çünkü altyapı ile ilgili sağladığımız gelişme, modernizasyon ve yüksek teknoloji kullanımı ile verimlilik olağanüstü düzeyde arttı. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte verimlilik artışını çok daha fazla hissedeceğiz.
GAP ile ilgili sulamaya açılan bir milyon hektar alanın 400 bin hektarının Diyarbakır ' da olması bile tek başına büyük bir üretim artışı getirecek. İleri ki yıllarda ürettiğimiz ürünün daha büyük bir kısmını ihraç edebileceğiz. O zaman da ihracatımızı çok rahat 40 milyar dolara çıkartacağız. Tarımsal üretimdeki büyüme hedefimiz 2023 yılına kadar dünyanın ilk 5 ülkesi arasında yer almaktır. Biz sadece verimliliği artırarak 4 ülke aşmayı başardık. Bir, iki ülkeyi daha geçeriz diye gözümüze kestiriyoruz