Besicilik ve Süt Sığırcılığı (Ekim 2014)
Bazen yatırım yapmak isteyenler sorarlar, hangisini tercih edeyim, besicilik mi, süt sığırcılığı mı?
Kanaatimce; birbirine alternatif olamayacak kadar iki farklı iş koludur besicilik ve süt sığırcılığı. İkisi de sığırcılık diye düşünülse bile, ortak tarafları çok azdır. Farklılıkları ise yapılmadan anlaşılmaz.
Hangisini tercih edeceğimize karar verirken tamamen işletme konusundaki yönetim becerileri öne çıkarılmalıdır. Süt sığırcılığı işletmeleri sürü yönetimi bakımından daha fazla bilgi, daha çok marifet ister. Besicilikte, eğer hayvan kaybı olmazsa, adet olarak işletmeye koyduğunuz kadar hayvan çıkarırsınız. Sadece ağırlıkları artar. Süt sığırcılığı ise adet olarak katlanarak gider. Uzun vadeli bir iştir. Sürdürülürse, nesilden nesile geçebilecek harika bir yatırım ortaya konulmuş olur.
Zorluklar nelerdir? Süt sığırcılığı işletmeleri dişi hayvan ile uğraştıkları için meme ve rahim sağlığı ile ilgilenmek zorundadırlar. Ayrıca; süt sığırcılığı işletmeleri buzağı doğumu, bakımı, güç doğum, loğusa inek, doğum sonrası hastalıklar ile uğraşmak zorunda kalacaklardır. İşin içinde ?dişi? hayvan vardır. Bu durum üreme, çoğalma, bereket, büyüme demektir. Ama; aynı zamanda daha çok dikkat etmek, daha fazla özen göstermek anlamına gelir. Sürü yönetimi becerilerini geliştirmeyen işletmeler kesinlikle başarılı olamazlar. Süt sığırcılığı bebek büyütmek, genç kız yetiştirmektir. Buzağılar hassastır. Düve yetiştirmek ise bilgi ve beceri ister. Her şey doğru şekilde kayıt altına alınmalıdır.
Süt sığırcılığı yatırımları daha pahalıdır. Ancak; iyi yönetilen işletmeler mutlaka yüz güldürür. İyi yönetilememiş işletmeler ise sürü yönetimini antibiyotiklerle yapmaya kalkarlar. Antibiyotik kullanımı ise sürü yönetimindeki zayıflıkları gösteren en önemli göstergedir. Antibiyotiğe sarılan işletmeler mutlaka dönüp sürü yönetimi eksikliklerini gözden geçirmelidirler.
Besicilik mi, süt sığırcılığı mı? Eğer sürüyü doğru idare edebileceksek, tabii ki süt sığırcılığındaki bereket, çoğalma faktörlerinden yararlanmalıyız. Aylık düzenli gelir getirmesi de finansal yönden avantaj sağlayacaktır.
Buzağı, döl, süt ve zaman kaybetmeyen sütçü işletmeler sahipleri için kazanç kapısı olabilecekleri gibi, tersi olursa zarar kapısı da olabilirler. Tüm çırpınma ve gayretlere rağmen problemleri eksik olmayan işletmeler yönetim zayıflıklarını gözden geçirirlerse başarılı olacaklardır.
Bazen yatırım yapmak isteyenler sorarlar, hangisini tercih edeyim, besicilik mi, süt sığırcılığı mı?
Kanaatimce; birbirine alternatif olamayacak kadar iki farklı iş koludur besicilik ve süt sığırcılığı. İkisi de sığırcılık diye düşünülse bile, ortak tarafları çok azdır. Farklılıkları ise yapılmadan anlaşılmaz.
Hangisini tercih edeceğimize karar verirken tamamen işletme konusundaki yönetim becerileri öne çıkarılmalıdır. Süt sığırcılığı işletmeleri sürü yönetimi bakımından daha fazla bilgi, daha çok marifet ister. Besicilikte, eğer hayvan kaybı olmazsa, adet olarak işletmeye koyduğunuz kadar hayvan çıkarırsınız. Sadece ağırlıkları artar. Süt sığırcılığı ise adet olarak katlanarak gider. Uzun vadeli bir iştir. Sürdürülürse, nesilden nesile geçebilecek harika bir yatırım ortaya konulmuş olur.
Zorluklar nelerdir? Süt sığırcılığı işletmeleri dişi hayvan ile uğraştıkları için meme ve rahim sağlığı ile ilgilenmek zorundadırlar. Ayrıca; süt sığırcılığı işletmeleri buzağı doğumu, bakımı, güç doğum, loğusa inek, doğum sonrası hastalıklar ile uğraşmak zorunda kalacaklardır. İşin içinde ?dişi? hayvan vardır. Bu durum üreme, çoğalma, bereket, büyüme demektir. Ama; aynı zamanda daha çok dikkat etmek, daha fazla özen göstermek anlamına gelir. Sürü yönetimi becerilerini geliştirmeyen işletmeler kesinlikle başarılı olamazlar. Süt sığırcılığı bebek büyütmek, genç kız yetiştirmektir. Buzağılar hassastır. Düve yetiştirmek ise bilgi ve beceri ister. Her şey doğru şekilde kayıt altına alınmalıdır.
Süt sığırcılığı yatırımları daha pahalıdır. Ancak; iyi yönetilen işletmeler mutlaka yüz güldürür. İyi yönetilememiş işletmeler ise sürü yönetimini antibiyotiklerle yapmaya kalkarlar. Antibiyotik kullanımı ise sürü yönetimindeki zayıflıkları gösteren en önemli göstergedir. Antibiyotiğe sarılan işletmeler mutlaka dönüp sürü yönetimi eksikliklerini gözden geçirmelidirler.
Besicilik mi, süt sığırcılığı mı? Eğer sürüyü doğru idare edebileceksek, tabii ki süt sığırcılığındaki bereket, çoğalma faktörlerinden yararlanmalıyız. Aylık düzenli gelir getirmesi de finansal yönden avantaj sağlayacaktır.
Buzağı, döl, süt ve zaman kaybetmeyen sütçü işletmeler sahipleri için kazanç kapısı olabilecekleri gibi, tersi olursa zarar kapısı da olabilirler. Tüm çırpınma ve gayretlere rağmen problemleri eksik olmayan işletmeler yönetim zayıflıklarını gözden geçirirlerse başarılı olacaklardır.