Bankaların tarım kredileri
31 Mayıs 2021Cengiz Çakır
Tarım dışı iş kollarında kâr oranları azaldığından, bankalar alternatif gelir kaynaklarına yönelmektedir. Avrupa Birliği sürecinin etkisiyle yabancı sermayeli bankalar, tarım kooperatifleri, sigorta şirketleri gibi para ve sermaye piyasası aktörlerinin tarımın finansmanında etkili olduğu bir dönem yaşanmıştır.
BANKALAR
“2018 yıl sonu itibariyle ülkemizde faaliyet gösteren 3 adet kamu bankası, 10 adet özel banka, 12 adet yabancı sermayeli banka, 7 adet şube bazında hizmet veren yabancı banka ve 13 adet kalkınma yatırım bankası bulunmaktadır.2004 yılından sonra, tarım kredisi başlığı altında olmasa dahi, tarımsal faaliyetlere ve çiftçilere hizmet ve kredi vermekte olarak özel bankaların mülkiyetinde azımsanmayacak değişimler olmuştur. Söz konusu hisse ve sahiplik değişimleri günümüzde de devam etmektedir.”
(Topuzoğlu:s.107).
Resmi kayıtlara göre kamu bankalarının tümü, 7 özel banka, 3 yabancı sermayeli banka tarım kredisi kullandırmaktadır. (Topuzoğlu:s.110).
BİLDİRİLEN TARIMSAL KREDİLER
Piyasada tarımsal kredi deneyimlerinin genel olarak bankalar açısından kârlı olduğu aşikârdır.
Çizelge 3’te yabancı özel bankaların tarımsal kredilere diğer kesimlerden daha fazla önem verdiği görülmektedir. Toplam kredi hacmi yerli özel bankalardan 279 milyar lira az olan yabancı bankalar, yerli özel bankalardan 9,2 milyar lira daha fazla tarımsal kredi vermişlerdir. Yabancı bankaların tarıma olan bu ilgisi, gerçekten ilgi çekicidir.
Konuyu açıklığa kavuşturmak için “takipteki kredileri” izleyelim. Çizelge 1’de kamu bankaları tarafından verilen 100,4 milyar lira tarımsal kredinin yüzde 2’sine karşılık gelen 2,0 milyar lirası takibe düşmüştür. Yerli özel bankaların takibe düşen kredi oranı yüzde 6,9’dur. Yabancı özel bankaların takibe düşen tarımsal kredi oranı yüzde 7,2 olmuştur. Yabancı bankaların takipteki kredi oranı, onlardan 4,41 kat fazla kredi veren kamu bankalarının takipteki kredi oranına yakındır. Yabancı bankaların kredilendirme konusunda gevşek, tahsilat konusunda katı davranmaları dikkat çekicidir.
GÜVENCELER
“Kırsalda üretim yapmakta olan üreticilerin ödeme ahlaklarının, diğer ticari faaliyet yürütmekte olan kredi müşterilerine nazaran daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Genelde tarım kredilerine teminat olarak taşınmaz (özellikle tarım arazisi) ipoteği yapılmaktadır. Başka bir çiftçinin kefil alınması, sorunlu hale gelen kredilerin tahsil kabiliyetini arttırmaktadır. Bütün bu hususlar özel bankaların kendilerini görece güvende hissetmelerine neden olmaktadır.”OYUNBOZANLIK
“Türkiye’de faaliyet göstermekte olan özel bankaların pek çoğunda tarım kredisi konusunda uzun vadeli planlama ya da strateji bulunmamaktadır. Piyasalarda olumsuz koşulların artması durumunda krediler erken geri çağrılabilmekte, faiz oranları çok hızlı olarak değiştirilebilmekte, kredi vadeleri ve taksit koşulları yine ani olarak revize edilebilmektedir.Tarımsal faaliyetlerin nakit girişi sağlaması için en iyi ihtimalle 6 ay gerekmektedir. Böyle bir piyasada bunun gibi ani politika/koşul değişiklikleri, tarımsal işletmeler ve tarım kesimi üzerindeki olumsuzlukları artırmaktadır” (Topuzoğlu: s.108 ).
SONUÇ:
Kredi açılırken, başvuru yapan kişinin küçücük harflerle yazılmış sayfalar dolusu kredi sözleşmesinin altına el yazısı ile “Okudum, anladım” yazarak imzalaması isteniyor. Çoğu ilkokulu bitirme olanağı bulamamış insanların, bankada bulunduğu kısa sürede sözleşmeyi okuması olanaksızdır. Defalarca okusa bile yarısı frenkçe, yarısı Osmanlıca terimlerle dolu karmaşık parasal işlemleri ve hukuksal süreçleri anlaması mümkün değildir. Satır aralarında kredi veren kuruluşu her zaman haklı çıkaracak ayrıntılar gizlidir. İmzası alınarak borçlandırılan şahsın eli kolu bağlanmıştır. Haciz kararı aldırıp mallarına el konulabilir. Eskiden olduğu gibi birkaç dönüm tarla satarak borçtan kurtulma olanağı da kalmamıştır. Toprak Koruma Kanunu uyarınca tarlaların 20 dekardan küçük parçalara bölünmesi yasaklanmıştır. Köy yerinde herkes birbirinden beter borç içinde yüzerken icra yoluyla satışa çıkarılan büyük tarlayı kimlerin alacağı bellidir. Böylece köylüyü yerinden yurdundan uzaklaştırmanın yasalara uygun (!) yöntemi bulunmuş olmaktadır. Komşularının gözü önünde evindeki eşyaları haczedilerek götürülen insanların çekeceği acıyı düşünün. Böyle onur kırıcı bir duruma katlanamayıp, canına kıyanlar bile olmaktadır.Kaynak: İpek Topuzoğlu, Seçilmiş Bazı Ülkelerde ve Türkiye’de Bankaların Tarımsal Finansman Uygulamalarının Analizi, Yüksek Lisans Tezi, Ege Üni. Fen Bil. Ens. İzmir, 2019. Öğrencim ve meslektaşım olan Zir. Yük. Müh. İpek Topuzoğlu’na teşekkür ederim.