Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, AA Editör Masası'na konuk olarak gündeme dair soruları cevapladı. Venezuella projesi ve tarım girdilerindeki enflasyon hakkında konuştuklarını listeledik:
"Tarım arazilerimiz sınırsız değildir. 23,4 milyon tarım arazimiz var. Türkiye, her şeyi üretebilecek iklim ve ekolojiye sahip değil. Bu ülkenin bir sürü başarılı tarım üreticileri var. Bunların önünü açacak kamu otoritesi olarak gidip, Venezuela başta olmak üzere gidip buralarda bu çalışmaları yürütüyorsak bizim alkışlanmamız mı gerekiyor veya asgariden sessiz kalınıp 'Bunlar da doğrusunu yapıyorlar' deyip bir kenara mı çekinilmesi mi gerekir? Ama zeytinyağı gibiler, üste çıkıyorlar. Diyorlar ki "Ne işimiz var Venezuela'da, ülkede toprak mı bitti?" O zaman müteahhitlere soralım, "Ülkede otoyol mu, köprü mü, AVM mi, havaalanı mı bitti yapmak için mi diyelim, yoksa aferin size tebrik ederiz mi diyelim?"
"Venezuela'da göz alabildiğine uzanan bakir bir toprak bulunuyor. Ülke çok yağış alıyor, sulama sistemi olmadan ürün elde edilebiliyor. Bizim üretimde tecrübemiz var. Cumhurbaşkanı'mızın ilk söylediği şeylerden biri Venezuela ile ilgilenmemdi. 'Başkan Maduro, bu konularla ilgili bizim adım atmamızı istiyor.' dedi. Biz de o çerçevede gittik."
"Eğer bunlarda global gücünüz varsa siz iyi bir oyuncu olabilirsiniz. Kimse bizi kara sınırımızla ve mavi vatanla sınırlayamaz. Türkiye artık bölgesel değil global bir güçtür. Bunu tahıl koridorunda gösterdik. Herkes bizi takdir ediyor. Bizim ülkede bazıları hariç. Biz global oyuncu olmadan, know-how'da belirli bir düzeye gelmişken, Venezuela'da özel sektörümüze yaptırıp, oradan elde edilen ürünleri tedarik merkezlerinden kendi ülkemize yönlendirsek bunun kötüsü mü olur? Türkiye'ye kimi ülkelerden yetkililer gelip 'Lütfen bu konularda bize yardımcı olun.' diyorlar".
"Enflasyonun artış hızındaki yavaşlama tarım sektörüne de yansıyor. İşin arka planında tamamıyla mazot ve gübredeki anormal artışların getirdiği fiyat dalgalanması söz konusu. Ekimde, yasama faaliyetlerinin başlamasıyla birlikte dünya genelinde ilgi çekebilecek sözleşmeli üretim modelini de gündeme getireceğiz. Sözleşmeli üretim, bize pek çok avantaj sağlıyor. Üretici ve tüccar bir araya geliyor ve bir sözleşme yapılıyor. Üretimi planlama adına çok önemli. Üreticinin ne ekeceğini bize haber vereceği bir sistem kuracağız. Bize haber vermezse çeşitli yaptırımlar olacak."
"Tarım arazilerimiz sınırsız değildir. 23,4 milyon tarım arazimiz var. Türkiye, her şeyi üretebilecek iklim ve ekolojiye sahip değil. Bu ülkenin bir sürü başarılı tarım üreticileri var. Bunların önünü açacak kamu otoritesi olarak gidip, Venezuela başta olmak üzere gidip buralarda bu çalışmaları yürütüyorsak bizim alkışlanmamız mı gerekiyor veya asgariden sessiz kalınıp 'Bunlar da doğrusunu yapıyorlar' deyip bir kenara mı çekinilmesi mi gerekir? Ama zeytinyağı gibiler, üste çıkıyorlar. Diyorlar ki "Ne işimiz var Venezuela'da, ülkede toprak mı bitti?" O zaman müteahhitlere soralım, "Ülkede otoyol mu, köprü mü, AVM mi, havaalanı mı bitti yapmak için mi diyelim, yoksa aferin size tebrik ederiz mi diyelim?"
"Venezuela'da göz alabildiğine uzanan bakir bir toprak bulunuyor. Ülke çok yağış alıyor, sulama sistemi olmadan ürün elde edilebiliyor. Bizim üretimde tecrübemiz var. Cumhurbaşkanı'mızın ilk söylediği şeylerden biri Venezuela ile ilgilenmemdi. 'Başkan Maduro, bu konularla ilgili bizim adım atmamızı istiyor.' dedi. Biz de o çerçevede gittik."
"Eğer bunlarda global gücünüz varsa siz iyi bir oyuncu olabilirsiniz. Kimse bizi kara sınırımızla ve mavi vatanla sınırlayamaz. Türkiye artık bölgesel değil global bir güçtür. Bunu tahıl koridorunda gösterdik. Herkes bizi takdir ediyor. Bizim ülkede bazıları hariç. Biz global oyuncu olmadan, know-how'da belirli bir düzeye gelmişken, Venezuela'da özel sektörümüze yaptırıp, oradan elde edilen ürünleri tedarik merkezlerinden kendi ülkemize yönlendirsek bunun kötüsü mü olur? Türkiye'ye kimi ülkelerden yetkililer gelip 'Lütfen bu konularda bize yardımcı olun.' diyorlar".
"Enflasyonun artış hızındaki yavaşlama tarım sektörüne de yansıyor. İşin arka planında tamamıyla mazot ve gübredeki anormal artışların getirdiği fiyat dalgalanması söz konusu. Ekimde, yasama faaliyetlerinin başlamasıyla birlikte dünya genelinde ilgi çekebilecek sözleşmeli üretim modelini de gündeme getireceğiz. Sözleşmeli üretim, bize pek çok avantaj sağlıyor. Üretici ve tüccar bir araya geliyor ve bir sözleşme yapılıyor. Üretimi planlama adına çok önemli. Üreticinin ne ekeceğini bize haber vereceği bir sistem kuracağız. Bize haber vermezse çeşitli yaptırımlar olacak."