Ağlıyorum işte...
Ne çok şey anlatır gözyaşları...
Bazen söylenemeyen sözlerin sesi
bazen de bir sevda nefesi...
Sessizliğin çığlıklarıdır aslında gözyaşları...
Anlatılamayanı anlatmak ister karşısındakine...
İnsanoğlu bi garip...
Sevinir ağlarkavuşur yine ağlar.
Kelimeler kifayetsiz kaldığında gözyaşları görev başındadır.
Aslında ağlayabilmek büyük bir nimet...
Ve ağlamak taş kalpli olmadığımızı gösteriyor.
Hala insan olduğumuzuduygusuz olmadığımızı...
Ama bazen gözpınarlarından aşağı süzülemez
gözyaşları...
Onlar dışa akıp ziyan etmezler kendilerini...
Çünkü çok daha önemli bir görevleri vardır.
İçteki bir yangını söndürmek isterler.
Göz kapaklarınızın alev alev yandığı
boğazınıza bir şeylerin düğümlendiği
burnunuzun direğinini sızladığı oldu mu hiç?
Dikkat ettiniz mi o anlarda gözyaşlarınızın
istikameti neresi? En zor olanı bu belki de...
Ağlamak zayıflık mı? Neden ağlamamız gereken anlarda;
yumruklarımızı
boğazımızdaki düğümleri yutkunarak gidermeye çalışırız?
Neden kaçırırız buğulanan gözlerimizi başkalarından?
Bakın ağlıyorum işte! Utanmıyorum kimseden...
O kadar içime akıttım ki gözyaşlarımı!...
Artık zapdedemiyorum içimdeki çağlayanı....
Ağlıyorum dostların vefasızlığı için
Ağlıyorum Yaradana vefasızlığım için
Ağlıyorum özlediklerim için
Ağlıyorum özleyip de kavuşamadıklarım için
Ağlıyorum içimi acıtan kalp kırıklıklarım için
Ağlıyorum istemeden de olsa kalbini kırdıklarım için
Ağlıyorum unutulmaması gerekenleri unuttuğum için
Ağlıyorum yaklaştıkça uzaklaştıklarıma
Ağlıyorum tanıdıkça çirkinleşenlere
Ağlıyorum kıymetini bilemediklerime
Ağlıyorum ziyan olan yıllarıma
Ağlıyorum bir ömür ağlayamadıklarıma
aLıntı...
Ne çok şey anlatır gözyaşları...
Bazen söylenemeyen sözlerin sesi
bazen de bir sevda nefesi...
Sessizliğin çığlıklarıdır aslında gözyaşları...
Anlatılamayanı anlatmak ister karşısındakine...
İnsanoğlu bi garip...
Sevinir ağlarkavuşur yine ağlar.
Kelimeler kifayetsiz kaldığında gözyaşları görev başındadır.
Aslında ağlayabilmek büyük bir nimet...
Ve ağlamak taş kalpli olmadığımızı gösteriyor.
Hala insan olduğumuzuduygusuz olmadığımızı...
Ama bazen gözpınarlarından aşağı süzülemez
gözyaşları...
Onlar dışa akıp ziyan etmezler kendilerini...
Çünkü çok daha önemli bir görevleri vardır.
İçteki bir yangını söndürmek isterler.
Göz kapaklarınızın alev alev yandığı
boğazınıza bir şeylerin düğümlendiği
burnunuzun direğinini sızladığı oldu mu hiç?
Dikkat ettiniz mi o anlarda gözyaşlarınızın
istikameti neresi? En zor olanı bu belki de...
Ağlamak zayıflık mı? Neden ağlamamız gereken anlarda;
yumruklarımızı
boğazımızdaki düğümleri yutkunarak gidermeye çalışırız?
Neden kaçırırız buğulanan gözlerimizi başkalarından?
Bakın ağlıyorum işte! Utanmıyorum kimseden...
O kadar içime akıttım ki gözyaşlarımı!...
Artık zapdedemiyorum içimdeki çağlayanı....
Ağlıyorum dostların vefasızlığı için
Ağlıyorum Yaradana vefasızlığım için
Ağlıyorum özlediklerim için
Ağlıyorum özleyip de kavuşamadıklarım için
Ağlıyorum içimi acıtan kalp kırıklıklarım için
Ağlıyorum istemeden de olsa kalbini kırdıklarım için
Ağlıyorum unutulmaması gerekenleri unuttuğum için
Ağlıyorum yaklaştıkça uzaklaştıklarıma
Ağlıyorum tanıdıkça çirkinleşenlere
Ağlıyorum kıymetini bilemediklerime
Ağlıyorum ziyan olan yıllarıma
Ağlıyorum bir ömür ağlayamadıklarıma
aLıntı...