Agco Türkiye Genel Müdürü İbrahim Aksoy
Şubat / 2013
Kırmızılara yeni logo ve kabin
Laverda biçerdöverlerinin, EIMA Fuarı ' nda görücüye çıkardığı yeni logosu, yenilenmiş M 400 ve M 410 modelleri ve tarım makineleri sektörü üzerine Agco Türkiye Genel Müdürü İbrahim Aksoy ile bir söyleşi gerçekleştirdik
Agco daha önce yarısına sahip olduğu Laverda Spa firmasının tamamını 2010 yılı Kasım ayında satın alarak Laverda ( biçerdöver ) ve Fella markalarını ( çayır biçme makineleri) bünyesine kattı. Laverda markasının yeni dönemini ve dinamizmini ön plana çıkarmak için 140 yıldan beri değiştirilmeden kullanılmış olan Laverda logosunda da değişiklikler yaptı. Ilk kez, İtalya ' daki EIMA 2012 Tarım Fuarı ' nda sektörünün beğenisine sunulan logo, Laverda Agco birlikteliğinin dinamizmini taşıyor diyen Agco Türkiye Genel Müdürü İbrahim Aksoy, 'Laverda ' da yapılan logo değişikliğinin ana sebebi, arkasındaki gücü, dinamizmi ve kan değişimini göstermek. Eskiden daha durağandı, yapılan değişiklikle daha hareketli hale getirmeye çalışıldı' şeklinde konuştu. Laverda ' daki değişikliklerin sadece logo olmadığını, yine EIMA 2012 Fuarı ' nda, Laverda ' nın yeni M 400 ve M 410 modellerinin lansmanını yaptıklarını bildiren Aksoy, 'M400 ve M410 model biçerdöverler çeltik üreticileri gibi kendi arazisini işleyen büyük üreticilere yönelik ürünler. M400 / 410 serisinde operatör her işi biçerin kabini içerisinde yapabiliyor' dedi. Bunun yanında, biçerdöverlerin tamamında Stage 3 B motor bulunduğunu Türkiyede de Avrupa ' yla aynı anda kullanılmaya başlandığını bildirdi. Bu motorların, emisyon değerlerinin diğerlerinden çok daha düşük seviye de olduğunu ifade eden Aksoy, yakıt sarfiyatı açısından da çok iyi sonuçlar verdiğini dile getirdi.
Laverda, olarak yola devam
Laverda ' nın Türkiye pazarında 1970li yıllardan bu yana tanınan bir marka olduğunu ve benzer ürünün Agcoda Massey Ferguson markası ile de var olmasına rağmen bu şekilde devam edeceklerini ifade eden Aksoy, 'Laverda, Türkiye pazarında güçlü bir marka. Bizde, markayı kendi güçlü ismiyle pazara sunmanın doğru olduğunu düşündük. Sadece pazarlama ve markanın yeniden canlandırılması anlamında çalışmalar yapmamız gerekiyor. Biz de bunun üzerinde çalışıyoruz' dedi. Pazarlama anlamında, Laverda ' daki değişimi ve dinamizmi iyi anlatmaları gerektiğini, özellikle Agco, Laverda ve Türkiye ilişkisini doğru şekilde pazara anlatmaya çalıştıklarını ifade etti. Yeni Laverdanın M 200 ,M300,M310,M400,M410 dan oluşan ürün gamının Türkiye pazarı için son derece uygun bir ürün gamı olduğunu söyleyen Aksoy, Laverda için asıl yapmaları gereken şeyin son dönemlerdeki karışıklığın sona erdiğini müşterilerine göstermek olduğunu söyledi. Markanın, son yıllarda farklı distribütörler tarafından temsil edildiğini ve sık el değiştirmesinden dolayı çeşitli karışıklıkların olduğunu, Agco ile birlikte bunun son bulduğunu göstermek istedikleri vurguladı. Bu nedenle, daha önceden satılmış makinelerin sahiplerine mektup gönderdiklerini ve markanın arkasında bundan sonra Agconun olduğu bildirdiklerini kaydetti. Bütün bunların kendilerine olumlu şekilde yansıyacağınıdan emin olduklarını ifade ettiler.
Iyi bir yıl
2012 ' nin hem traktör hemde biçerdöver açısından iyi bir yıl olduğunu ifade eden Aksoy, 'Traktör pazarında, kesin rakamlar olmamakla birlikte ekim ayı itibari ile 39 bin civarında parekende satış gerçekleştiği ve bu sayının, Tüik rakamları ışığında, yıl sonu için 48 bin civarında olmasını bekliyoruz. Pazarda, 2011 yılına göre bir daralmanın olduğu söyleyebiliriz. Ancak pazarın ortalama seviyesi olan 35 bin adedi baz aldığımızda, pazar hala çok iyi seviyelerde' şeklinde konuştu. Traktör satış adedinin iyi olduğunu ancak, alınan traktörlerin genellikle düşük beygir gücüne sahip modeller olduğunu sözlerine ekledi. Aksoy, 'Bizim açımızdan bakıldığında 2012 ' de 3 bin 300 adet satış gerçekleştirdik. Beklediğimiz sayının altında kaldığımızı ifade edebilirim. Bunda bazı modellerin devreye girişinde geç kalınmasının etkili olduğunu söylemek mümkün' dedi. 2013 ' te, 40 binin üzerinde traktör satılmasını beklediklerini söyleyen Aksoy, bu sayının 40 bin ' i çok geçmesini beklemediğini bildirdi. Agco olarak, kendi hedeflerinin ise 4 bin 500 adet civarında olduğunu kaydetti.
Biçer döver alanında da Türkiye ' nin iyi bir seneyi geride bıraktığını ve toplam ' da 700 adet biçer döver satıldığını belirten Aksoy, 'Biz ise, 34 adet biçerdöver sattık. Hedefimizde bu seviyedeydi. 2013 yılında ise, olağanüstü bir pazar görünüyor. 1000 adedin üzerinde bir satış beklentisi var. Bu pazarda yüzde 50 ' nin üzerinde bir artış olması demek. Bizim de, bu artışa paralel bir takım hazırlıklarımız var' dedi. 2013 ' te Laverda ile biçer döver pazarında devreye giren yeni modellerimizle yüzde 10 ' luk pazar payı elde etmek istediklerini ve bu rakamın 2014 ' te yüzde 20 olması için çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi.
Mekanizasyonun önemi anlaşıldı
Tarıma son dönemlerde önemli teşviklerin verildiğini ve bu teşvikler sayesinde çiftçinin mekanizasyonun önemini anladığını ifade eden Aksoy, bu desteklemelerden sonra tarım sektöründeki makineleşmenin daha da hızlandığını sözlerine ekledi. Özellikle küçük çiftçilerin, mekanizasyonun önemini anladıklarını ve bunun ülke tarımına olumlu şekilde yansıdığını bildirdi. Bunun yanında, desteklemelere yönelik olarak bir takım çekincelerinin olduğunu dile getiren Aksoy, 'Süreç iyi yönetildi mi? emin değilim. Çünkü, insanları bedava paraya alıştırmak bir süre sonra geri çektiğinizde tahribat yapıyor. 2010 ' da özellikle olağanüstü desteklemeler yapıldı. Herkes, özellikle de yerli imalatçılar sıra yazdılar. Kapasitelerin çok üzerinde imalat yaptılar. Ciddi de para kazandılar. Bu kazanılan para eğer üretimde , ürün geliştirme ve istihdamda kullanılmadıysa bu desteklemelerin hiçbir faydası yok' diye konuştu. Desteklemelerin zamanlaması ile ilgili olarak hataların bulunduğunu ifade eden Aksoy, 'Desteklemeler genellikle Nisan ya da Mayıs ayında açıklanıyor. Ancak bunun yıl sonunda veya yılbaşında yapılması makine imalatçısı açısından daha uygun olur. Bu zaman diliminde açıklanırsa imalatçı buna göre yatırımını ve planlamasını yapacak. Aksi taktirde üretici, desteği bilmeden kafasına göre bir plan yapacak. Buna uygun şekilde hareket edecek' dedi.
Şubat / 2013
Kırmızılara yeni logo ve kabin
Laverda biçerdöverlerinin, EIMA Fuarı ' nda görücüye çıkardığı yeni logosu, yenilenmiş M 400 ve M 410 modelleri ve tarım makineleri sektörü üzerine Agco Türkiye Genel Müdürü İbrahim Aksoy ile bir söyleşi gerçekleştirdik
Agco daha önce yarısına sahip olduğu Laverda Spa firmasının tamamını 2010 yılı Kasım ayında satın alarak Laverda ( biçerdöver ) ve Fella markalarını ( çayır biçme makineleri) bünyesine kattı. Laverda markasının yeni dönemini ve dinamizmini ön plana çıkarmak için 140 yıldan beri değiştirilmeden kullanılmış olan Laverda logosunda da değişiklikler yaptı. Ilk kez, İtalya ' daki EIMA 2012 Tarım Fuarı ' nda sektörünün beğenisine sunulan logo, Laverda Agco birlikteliğinin dinamizmini taşıyor diyen Agco Türkiye Genel Müdürü İbrahim Aksoy, 'Laverda ' da yapılan logo değişikliğinin ana sebebi, arkasındaki gücü, dinamizmi ve kan değişimini göstermek. Eskiden daha durağandı, yapılan değişiklikle daha hareketli hale getirmeye çalışıldı' şeklinde konuştu. Laverda ' daki değişikliklerin sadece logo olmadığını, yine EIMA 2012 Fuarı ' nda, Laverda ' nın yeni M 400 ve M 410 modellerinin lansmanını yaptıklarını bildiren Aksoy, 'M400 ve M410 model biçerdöverler çeltik üreticileri gibi kendi arazisini işleyen büyük üreticilere yönelik ürünler. M400 / 410 serisinde operatör her işi biçerin kabini içerisinde yapabiliyor' dedi. Bunun yanında, biçerdöverlerin tamamında Stage 3 B motor bulunduğunu Türkiyede de Avrupa ' yla aynı anda kullanılmaya başlandığını bildirdi. Bu motorların, emisyon değerlerinin diğerlerinden çok daha düşük seviye de olduğunu ifade eden Aksoy, yakıt sarfiyatı açısından da çok iyi sonuçlar verdiğini dile getirdi.
Laverda, olarak yola devam
Laverda ' nın Türkiye pazarında 1970li yıllardan bu yana tanınan bir marka olduğunu ve benzer ürünün Agcoda Massey Ferguson markası ile de var olmasına rağmen bu şekilde devam edeceklerini ifade eden Aksoy, 'Laverda, Türkiye pazarında güçlü bir marka. Bizde, markayı kendi güçlü ismiyle pazara sunmanın doğru olduğunu düşündük. Sadece pazarlama ve markanın yeniden canlandırılması anlamında çalışmalar yapmamız gerekiyor. Biz de bunun üzerinde çalışıyoruz' dedi. Pazarlama anlamında, Laverda ' daki değişimi ve dinamizmi iyi anlatmaları gerektiğini, özellikle Agco, Laverda ve Türkiye ilişkisini doğru şekilde pazara anlatmaya çalıştıklarını ifade etti. Yeni Laverdanın M 200 ,M300,M310,M400,M410 dan oluşan ürün gamının Türkiye pazarı için son derece uygun bir ürün gamı olduğunu söyleyen Aksoy, Laverda için asıl yapmaları gereken şeyin son dönemlerdeki karışıklığın sona erdiğini müşterilerine göstermek olduğunu söyledi. Markanın, son yıllarda farklı distribütörler tarafından temsil edildiğini ve sık el değiştirmesinden dolayı çeşitli karışıklıkların olduğunu, Agco ile birlikte bunun son bulduğunu göstermek istedikleri vurguladı. Bu nedenle, daha önceden satılmış makinelerin sahiplerine mektup gönderdiklerini ve markanın arkasında bundan sonra Agconun olduğu bildirdiklerini kaydetti. Bütün bunların kendilerine olumlu şekilde yansıyacağınıdan emin olduklarını ifade ettiler.
Iyi bir yıl
2012 ' nin hem traktör hemde biçerdöver açısından iyi bir yıl olduğunu ifade eden Aksoy, 'Traktör pazarında, kesin rakamlar olmamakla birlikte ekim ayı itibari ile 39 bin civarında parekende satış gerçekleştiği ve bu sayının, Tüik rakamları ışığında, yıl sonu için 48 bin civarında olmasını bekliyoruz. Pazarda, 2011 yılına göre bir daralmanın olduğu söyleyebiliriz. Ancak pazarın ortalama seviyesi olan 35 bin adedi baz aldığımızda, pazar hala çok iyi seviyelerde' şeklinde konuştu. Traktör satış adedinin iyi olduğunu ancak, alınan traktörlerin genellikle düşük beygir gücüne sahip modeller olduğunu sözlerine ekledi. Aksoy, 'Bizim açımızdan bakıldığında 2012 ' de 3 bin 300 adet satış gerçekleştirdik. Beklediğimiz sayının altında kaldığımızı ifade edebilirim. Bunda bazı modellerin devreye girişinde geç kalınmasının etkili olduğunu söylemek mümkün' dedi. 2013 ' te, 40 binin üzerinde traktör satılmasını beklediklerini söyleyen Aksoy, bu sayının 40 bin ' i çok geçmesini beklemediğini bildirdi. Agco olarak, kendi hedeflerinin ise 4 bin 500 adet civarında olduğunu kaydetti.
Biçer döver alanında da Türkiye ' nin iyi bir seneyi geride bıraktığını ve toplam ' da 700 adet biçer döver satıldığını belirten Aksoy, 'Biz ise, 34 adet biçerdöver sattık. Hedefimizde bu seviyedeydi. 2013 yılında ise, olağanüstü bir pazar görünüyor. 1000 adedin üzerinde bir satış beklentisi var. Bu pazarda yüzde 50 ' nin üzerinde bir artış olması demek. Bizim de, bu artışa paralel bir takım hazırlıklarımız var' dedi. 2013 ' te Laverda ile biçer döver pazarında devreye giren yeni modellerimizle yüzde 10 ' luk pazar payı elde etmek istediklerini ve bu rakamın 2014 ' te yüzde 20 olması için çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi.
Mekanizasyonun önemi anlaşıldı
Tarıma son dönemlerde önemli teşviklerin verildiğini ve bu teşvikler sayesinde çiftçinin mekanizasyonun önemini anladığını ifade eden Aksoy, bu desteklemelerden sonra tarım sektöründeki makineleşmenin daha da hızlandığını sözlerine ekledi. Özellikle küçük çiftçilerin, mekanizasyonun önemini anladıklarını ve bunun ülke tarımına olumlu şekilde yansıdığını bildirdi. Bunun yanında, desteklemelere yönelik olarak bir takım çekincelerinin olduğunu dile getiren Aksoy, 'Süreç iyi yönetildi mi? emin değilim. Çünkü, insanları bedava paraya alıştırmak bir süre sonra geri çektiğinizde tahribat yapıyor. 2010 ' da özellikle olağanüstü desteklemeler yapıldı. Herkes, özellikle de yerli imalatçılar sıra yazdılar. Kapasitelerin çok üzerinde imalat yaptılar. Ciddi de para kazandılar. Bu kazanılan para eğer üretimde , ürün geliştirme ve istihdamda kullanılmadıysa bu desteklemelerin hiçbir faydası yok' diye konuştu. Desteklemelerin zamanlaması ile ilgili olarak hataların bulunduğunu ifade eden Aksoy, 'Desteklemeler genellikle Nisan ya da Mayıs ayında açıklanıyor. Ancak bunun yıl sonunda veya yılbaşında yapılması makine imalatçısı açısından daha uygun olur. Bu zaman diliminde açıklanırsa imalatçı buna göre yatırımını ve planlamasını yapacak. Aksi taktirde üretici, desteği bilmeden kafasına göre bir plan yapacak. Buna uygun şekilde hareket edecek' dedi.