ABD Et Hayvancılığı Araştırma Merkezinden (US MARC) Görüntüler (Clay Center-NB)

Ynt: ABD Et Hayvancılığı Araştırma Merkezinden (US MARC) Görüntüler (Clay Center-NB)

Et Hayvancılığı Araştırma Merkezi (Eylül 2014)

ABD ' nin Nebraska Eyaletinde kurulu MARC= Meat Animal Research Center= Et Hayvancılığı Araştırma Merkezi var. Bulunduğu yere göre kısaca 'Clay Center' adı da veriliyor. Burada ABD Tarım Bakanlığı ile Nebraska Üniversitesi işbirliği sayesinde et hayvancılığı üzerinde çeşitli araştırmalar sürdürülüyor. Merkezin resmi adı 'Roman L.Hruska U.S.MARC' olarak biliniyor. Adını kurucusu olan Nebraska Senatörü Roman L.Hruska ' dan almış.



İkinci Dünya savaşı öncesi ve sırasında uçak hangarlarının bulunduğu büyük arazi savaştan sonra boşa çıkmış. Senatör Hruska büyük çabalardan sonra hükümeti ikna ederek 1960 yılında arazinin besicilik ve et sektörüne hizmet vermesi amacıyla Nebraska Üniversitesine tahsisini sağlamış. Merkezde sığır, koyun ve oralarda eti yendiği için domuz üzerinde araştırmalar yapılıyor.



Yıllar içerisinde etçi sığır ırkları, etçi sığır ırklarının melezleri, melezlerin hangilerinin daha iyi ağırlık artışı sağladığı, hangi ırkların hangisiyle melezlenmesinin başarılı sonuçlar verdiği araştırılmış.



Bu merkezde araştırmalar en ince ayrıntılara kadar götürülüyor. Sadece yemden yararlanma ve günlük canlı ağırlık artışı değil, mermerleşme, et lezzeti, kıymetli etlerin oranları, kıymalık kısımların maliyeti, et rengi gibi konular da ele alınıyor. Merkez içinde araştırma amacıyla küçük bir mezbaha var. Buzağılar doğumlarından besi sonuna kadar dikkatle izleniyorlar. Hangi ırk veya melezleri daha kolay doğuruyor? Annelik içgüdüleri nasıl oluyor? Hangi etçi ırk veya melezlemelerinden elde edilenler uygun karkas ağırlığına daha erken ulaşıyor? Testis çevresi ile boğaların döl verimi arasındaki ilişki nedir? Buna benzer konuların yanıtları bu merkezdeki bilim adamları tarafından aranıyor. Ayrıca; mikroçip ve bilgisayarlar tarafından yenilen yem miktarı, bir dananın günde kaç kez yemliğe gidip, kaç dakika yemlik önünde zaman geçirdiği gibi konular da ele alınıyor.



Diğer yandan besi yerindeki gölgelik, serinletme sistemleri, gübre temizliği gibi konularda da çalışmalar yapılıyor. Karkasta grading (Karkas değerlendirmesi, Karkasın sınıflandırılması) konusundaki çalışmalara ağırlık veriliyor. Yağlanma, kabuk yağı, yağların kas lifleri arasındaki dağılımı konusunda gerek ırk, gerekse yemleme yönünden detaylı araştırmalar yapılıyor.



Bu konuların bir çoğu ülkemiz için yenidir. Bazılarının adı bilinir, ama uygulamaya konulmuş değildir. Halbuki etçi ırklarla biz de tanışıyoruz ve karkas grading sistemi bir gün bize de gelecek. Böyle bir merkezin ülkemizde de kurulması düşünülmelidir. Bu konu gündeme getirilmeli, mümkünse, bilim adamlarının MARC, Clay Center da meslektaşlarıyla görüş alışverişi yapmaları sağlanmalıdır.



İkili, üçlü melezlemeler yapılarak elde edilen ilerlemeler, karkas kalitesi ve yemden yararlanma özellikleri incelenmeli, ülkemizde bu yönde yapılacak çalışmalara ışık tutulmalıdır. MARC çalışmalarından fayda gören besicilik ve et sektörüdür.



Irk ve melezlerine göre, besi şekline göre yağlanma, et/kemik oranı, randıman gibi konuların karşılaştırmalı analizleri yapılırsa bundan besicilik sektörü, et işleyenler, kasaplar, üreticiler ve tüketiciler büyük yarar sağlarlar.



Ek olarak; çok sayıda bilim adamı akademik kariyerleri için materyal temin etmiş olurlar.



Ülkemizde böyle bir araştırma merkezine şiddetle ihtiyaç vardır. Clay Center veya benzeri bir model örnek alınarak 'Et Hayvancılığı Araştırma Merkezi' kurulması yönünde düşüncelerin dile getirilmesi yararlı olacaktır.
 
Ynt: ABD Et Hayvancılığı Araştırma Merkezinden (US MARC) Görüntüler (Clay Center-NB)

Gerçekten önemli bir konu. Bizim de hayvancılık araştırma enstitülerimiz var. Çok da güzel işler yapıyorlar ama mevcut tüm araştırmalar, hayvanın mezbahaya gitmesine kadar olan kısmı inceliyor. Bir nevi nicelik kısmını. Sonrası yok.

Mermerleşme yada değerli et (antrikot, pirzola, vb.) üzerine yapılan araştırmaya denk gelmedim. Birçoğunun çalışmalarını ve araştırma yayınlarını takip etmeye çalışıyorum, son mamüle, yani sofraya konan et ürününe kalite arttırımına yönelik yapılan çalışmaya rastlamadım.

Bu konuda, sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına, koordinasyonlu çalışmaların yapılabileceği bir araştırma kurumu lazım. Örneğin etçi bir koyun türü geliştirilirken 2-3 tane şef aşçı yada gurme ile koordinasyonlu çalışılabileceği, yada yerli ırk bi büyükbaşın melezlenmesinde, ülkede lider olan (sütaş, sek, pınar vb) firmalar ile koordinasyonlu çalışma yapılabileceği, kısaca sektörün hem şu anki, hem de gelecekteki beklentilerinin daha iyi belirlenebildiği ve o doğrulta faaliyet gösterebilen modern araştırma enstitülerine ihtiyacımız var.

Çünkü artık etin miktarı kadar lezzeti de, sütün miktarı kadar içerisindeki besin maddelerinin de önemli olduğu anlaşıldı.
 
Ynt: ABD Et Hayvancılığı Araştırma Merkezinden (US MARC) Görüntüler (Clay Center-NB)

sebazios link=topic=78264.msg925909#msg925909 date=1413275549' Alıntı:
Gerçekten önemli bir konu. Bizim de hayvancılık araştırma enstitülerimiz var. Çok da güzel işler yapıyorlar ama mevcut tüm araştırmalar, hayvanın mezbahaya gitmesine kadar olan kısmı inceliyor. Bir nevi nicelik kısmını. Sonrası yok.

Mermerleşme yada değerli et (antrikot, pirzola, vb.) üzerine yapılan araştırmaya denk gelmedim. Birçoğunun çalışmalarını ve araştırma yayınlarını takip etmeye çalışıyorum, son mamüle, yani sofraya konan et ürününe kalite arttırımına yönelik yapılan çalışmaya rastlamadım.

Bu konuda, sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına, koordinasyonlu çalışmaların yapılabileceği bir araştırma kurumu lazım. Örneğin etçi bir koyun türü geliştirilirken 2-3 tane şef aşçı yada gurme ile koordinasyonlu çalışılabileceği, yada yerli ırk bi büyükbaşın melezlenmesinde, ülkede lider olan (sütaş, sek, pınar vb) firmalar ile koordinasyonlu çalışma yapılabileceği, kısaca sektörün hem şu anki, hem de gelecekteki beklentilerinin daha iyi belirlenebildiği ve o doğrulta faaliyet gösterebilen modern araştırma enstitülerine ihtiyacımız var.

Çünkü artık etin miktarı kadar lezzeti de, sütün miktarı kadar içerisindeki besin maddelerinin de önemli olduğu anlaşıldı.

Yılmaz doğru diyorsun da, kaliteli eti üretmek kaliteli yemden, kaliteli yem de masraflı bakımdan oluyor.

Maalesef maliyetler çok yüksek olunca halkın alım gücüne göre pahalıya geliyor etin fiyatı da. Eti ucuzlatmak için de pancar küspesi, silajı fazla kullanmak gerekiyor bu da biraz kalite düşüklüğüne sebep oluyor.

Sanırım en doğrusu büyükbaşta Angus ve Limousine gibi cinslere yönelmek. Küçükbaşta da etçi ırkları ıslah etmek. Etçi olmayan cinslerde günlük çok çok 1,500-1700 gram aldırıyorken ortalama, 2000 gr etçi ırklarda rahat bir ortalama büyükbaşta. Yediği rasyon da aynı.

Zengin olmak isteyen lüks bir restoran açsın :D Günaydın Steak House gibi :D Yılmaz senin kuzuların gideceği yeri de belirlemiş oluruz hem :p
 
Ynt: ABD Et Hayvancılığı Araştırma Merkezinden (US MARC) Görüntüler (Clay Center-NB)

Gursel dedigin gibi en iyi kazanç üretmekte degil pazarlamakta. Yapılan her işlem ham maddeye katma deger kazandırıyor.

Ekmek undan, un buğdaydan her zaman pahalı. Bu işlemleri yapmak da kazancı yükselten etkenler. Bu kesin.

Türkiye ' de eksik olan şey, en iyi ekmeğin hangi buğdaydan, nasıl bir öğütme sonucunda elde edildiğini, hem değirmenci, hem fırıncı, hem de cifci ile (bu listeye diyetisyen, son kullanici olan vatandas vs gruplari danekleyebilirsin) koordinasyonlu sekilde araştıran, basında akademisyenlerin bulunduğu ciddi bir arastirma kurumunun olmaması.

Universiteler, sektörden bağımsız lokal calismalar yürüyor.

Ticaret borsalarının hepsinde yapılan guliten yada hektolitre ölçümünden bahsetmiyorum. Ayrıntılı ve sistematik calışma kastettiğim Sey.

Not: örnegi et, süt ve diger tum tarim ürünleri için genisleyebiliriz.
 
Ynt: ABD Et Hayvancılığı Araştırma Merkezinden (US MARC) Görüntüler (Clay Center-NB)

Dikkat ettiniz mi arkadaşlar Sığırların %99u boynuzsuz, boynuz üretimi için harcanan enerjiyi haywan kendine harcıyor boynuzuna değil...Fotoda bir tane yarım boynuzlu war....
 
Ynt: ABD Et Hayvancılığı Araştırma Merkezinden (US MARC) Görüntüler (Clay Center-NB)

Buzağı iken ilaç sürülüp körlenir bizde genelde, ben biraz ihmalkarım bu konuda .
Ama bir adet angus tohum kullandığımız buzağı tam angus özelliklerini sergiledi( anne holstein)
O angus buzağı anneden kabak idi hiç boynuz körlemeden.
Belki bunlarda anneden kabak olabilir.
 

Benzer Konular