1 Litre çiğ sütün maliyeti!


3bd383cdf9446912a35458166e99234d_XL.jpg


2008 yılında endüstriyel süt sektörü bu ülkeye gerçek tam bir katliam yaşatmıştı. Üreticiler zarar ettirilmesi sonucunda hamile, karnı boş, dolu süt ineklerini kasaba gönderilmişti. ' ' Sütten çıkmış ak kaşık gibi ' ' suçu üzerine hiç alınmadı.
Evet, mübalağa etmiyorum, ülkemiz 2008 yılından bu yana hayvancılık, et, süt krizi yaşıyorsa, canlı besilik, damızlık hayvan ithal ediliyor, ülkenin 15 milyar Türk Lirası kaybedilmişse bunun doğrudan sorumlusu endsütriyel süt sektörüdür. Fazla kazanç hırsı ülkemizin hayvancılık sektörünü bu hale getiriyor. Ülkeye bu kadar zarar ettirdikleri yetmiyormuş gibi bir de utanmadan süt ve süt ürünleri ihracatına parasal destek istiyorlar.! İstedikleri sadece bu mu? Ne ise başka zaman yazalım.
Öylesine utanmazlar ki yem fiyatları düşmediği, Euro düştüğü bahanesiyle çiğ süt üretici temsilcileri ile oturtuldukları sahte pazarlık masasını tek taraflı terk ettiler.
Hayvan, nihayetinde canlıdır. Büyümeleri, beslenmeleri insani titizlik ister. Hayvancılıkla uğraşan da buğday üretende çiftçidir. Fakat ikisini de yapanlardan olarak canlı hayvanı-üretmek- diyemiyorum- makine ürünleri geliyor aklıma-beslemek, çoğaltmak diğer tarım ürünlerine oranla çok daha zordur. Kışın o dondurucu soğuğunda inek gece yarısı buzağıladığında evin salonundaki sobanın yanına yatırılmak zorundadır. Eh tabii evdekilerin nefesleri ile onun nefesi biri birine karışır . Aile fertleri ile bir sevgi doğar aralarında. Dişi ise epey kalır avluda, erkek ise erken giderken kasaba, para-geçim gelecek olsa da üzer sahibini.. Var ise kırar para hırsını o canlı hayvanlar, çiftçilerin.
Çiftçi, karın tokluğuna satsa bir litre çiğ sütünü, yem alacak hem kendi hem onun karnını doyuracak kadar. İşte fırsat vermez endüstriyel süt sektörünün patronları..
Süt patronunun para kazanmak, hatta özel uçağa binmek, çocuklarını oxford’da okutmayı kendinde hak görür de çiftçinin ineğinin karnının doymasını bile çok görür. Olmasa da olur Türkiye’nin süt inekleri, çünkü süt ineği olmaz ise Avrupa Birliği’nin dampingli-destek ile ucuzlatılan süt tozları var, onlar için.
Endüstriyel süt sektörünün sürdürülemez sendikasızlaştırma çabalarını hiç yazmadım., hukuksuz tek yönlü güçlünün olduğu pazarlıkta dalevera-alevera ile satın aldığı bir malın hakkını vermeyenin çalışanına hak vermesi beklenemez. Halbuki sendikalaşma, tedarikçiden hakka hukuka dayanan bir satın almanın gerçekleşmesi, yaşanabilir bir Dünya’nın temel taşlarıdır. Sütte kalite arandığı kadar ambalajlı sütü üreten firmalarda da, patronlarında da kalite aranmaktadır. Reklamlarla imajları epey yüksek görünen firmaların Avrupa Kalite Ödülü’ne başvurduklarını görüyoruz. Kalite öncelikle satın aldığının hakkını, değerini vermektir. Utanmazca masayı terk etmek değil.!
Kimse kusura bakmasın. Hangi üretici temsilcisi gocunursa gocunsun, endüstriyel süt sektörü ‘’kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor. Evet bir oyununu daha oynadı. Aralık ayının son günlerinde başlayan Ocak ayında da süren çiğ süt fiyat pazarlığını haksız, hukuksuz bir şekilde Mart-2015’e ertelediler. Kendileri ağa, üreticiler nasıl olsa maraba. Marabaların başına ise iyi baş tutucular konulmuş. Üreticilere fiyat oyunlarını kader, bazen de piyasa olarak gösteriyorlar
1 Litre Çiğ Sütün Maliyeti
İlk kez 1 Litre çiğ sütün maliyetinin ne olduğunun tartışılmasını Çiğ Süt Üreticileri Grubu yapmıştı.
Türkiye’de ilk kez 1 litre çiğ sütün maliyetini çiğ süt üreticileri grubunda tartışılması neticesinde 24 Haziran 2010 tarihinde 75 kuruş olması gerektiğini Bilgiagi.net internet Gazetesi’nde yazmıştım. Halbuki çiğ sütün maliyetinin ne olduğunu hesaplatıp üreticilerin, sanayicilerin, kamuoynun önüne koymak kanunla kurulmuş Ulusal Süt Konseyi’nin görevi idi. Kamuoyu baskısı üzerine birkaç pazarlık öncesinde yayınladı ise de son bir yıldır yayınlamıyor. 2015 Mart’ına erteledikleri son pazarlıkta erteleme bahaneleri ne ilginçti: Euro düştü.
Euro düştü de, yem fiyatlarını yem fabrikaları düşürmemişti ki.
Haydi bakalım kolay gelsin Yem fabrikaları 20 Ocak 2015’te Yeme zam yaptı, ne dersiniz.?
Geçen yıldan Mart’a kadar da dolar arttı ve yem girdileri artı. Sürü yöneticisi olarak ismi değiştirilen Çoban fiyatları, elektrik fiyatları da artı. Büyükşehir kanunu ile şimdi adı mahalle olan köylerde artık su para ile oldu.
Şu an tam uygulanmıyor olsa da çiğ süt referans satın alım fiyatları 1,15 TL’dir.
Üreticilere şu anki maliyeti 1,4 TL’dir.
Mart sonunda gerçekleşecek pazarlıkta 1,5 TL olmalıdır.
Sevgili tüketiciler; çiftçilerimizin üretimlerini sürdürebilmeleri için bu fiyatın gerçekleşmesi gerek.
Endüstriyel süt sektörü kutu sütten net kazancı % 67’dir. Köylümüz, çiftçimiz, bunun çeyreğini bile kazanmıyor.
Endüstriyel süt sektörünü, iktidara, hükümete, sevgili Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanı sayın Mehdi Eker’ e değil siz tüketicilere şikayet ediyoruz.
- -
Slow-Food İstanbul-Fikir Sahibi Damaklar Grubu’ndan Sayın Defne Koryürek’in ÇİĞ SÜT PAZARLIĞI MART SONUNA ERTELENDİ başlıklı yazımdaki yorum-hatırlatmasına binaen bu yazımdır. Kendisine teşekkür ederim.
‘’ Çapar bey, çiğ sütün Ocak 2015 itibarı ile litre başına maliyetini de yazarsanız, pazarlığın ne kadar haksız bir pazarlık, ertelemenin nasıl haksız bir erteleme olduğu daha net görünür kanaatindeyim. hürmetler.’’
Euro ' nun düşüşü, doların kalkışı Ocağı, bucağı dümdüz etti.
Ne demeli? Yukarıda dedim ya.! Kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyorlar.
Sadece kediler değil kedilere fırsat verenler de utansın.!

Kaynak: http://alotarim.com/index.php/cig-sut/item/908-1-litre-cig-sutun-maliyeti-mart-2015

Yazan : Çapar Kanat
 
  • Beğen
Tepkiler: bull trakmarket
Ynt: 1 Litre çiğ sütün maliyeti!

yem fiyatindan haberim yok haberlerde ve süt programi yaptilar avrupa cifcisinin gelecegi hakinda burdaki kücük cifciyi zorluyo sanayiciler depolari mal la dolmus nasil eriteceni konusuyolardi
 
Ynt: 1 Litre çiğ sütün maliyeti!

Nobran link=topic=83010.msg989716#msg989716 date=1428151574' Alıntı:
3bd383cdf9446912a35458166e99234d_XL.jpg


2008 yılında endüstriyel süt sektörü bu ülkeye gerçek tam bir katliam yaşatmıştı. Üreticiler zarar ettirilmesi sonucunda hamile, karnı boş, dolu süt ineklerini kasaba gönderilmişti. ' ' Sütten çıkmış ak kaşık gibi ' ' suçu üzerine hiç alınmadı.
Evet, mübalağa etmiyorum, ülkemiz 2008 yılından bu yana hayvancılık, et, süt krizi yaşıyorsa, canlı besilik, damızlık hayvan ithal ediliyor, ülkenin 15 milyar Türk Lirası kaybedilmişse bunun doğrudan sorumlusu endsütriyel süt sektörüdür. Fazla kazanç hırsı ülkemizin hayvancılık sektörünü bu hale getiriyor. Ülkeye bu kadar zarar ettirdikleri yetmiyormuş gibi bir de utanmadan süt ve süt ürünleri ihracatına parasal destek istiyorlar.! İstedikleri sadece bu mu? Ne ise başka zaman yazalım.
Öylesine utanmazlar ki yem fiyatları düşmediği, Euro düştüğü bahanesiyle çiğ süt üretici temsilcileri ile oturtuldukları sahte pazarlık masasını tek taraflı terk ettiler.
Hayvan, nihayetinde canlıdır. Büyümeleri, beslenmeleri insani titizlik ister. Hayvancılıkla uğraşan da buğday üretende çiftçidir. Fakat ikisini de yapanlardan olarak canlı hayvanı-üretmek- diyemiyorum- makine ürünleri geliyor aklıma-beslemek, çoğaltmak diğer tarım ürünlerine oranla çok daha zordur. Kışın o dondurucu soğuğunda inek gece yarısı buzağıladığında evin salonundaki sobanın yanına yatırılmak zorundadır. Eh tabii evdekilerin nefesleri ile onun nefesi biri birine karışır . Aile fertleri ile bir sevgi doğar aralarında. Dişi ise epey kalır avluda, erkek ise erken giderken kasaba, para-geçim gelecek olsa da üzer sahibini.. Var ise kırar para hırsını o canlı hayvanlar, çiftçilerin.
Çiftçi, karın tokluğuna satsa bir litre çiğ sütünü, yem alacak hem kendi hem onun karnını doyuracak kadar. İşte fırsat vermez endüstriyel süt sektörünün patronları..
Süt patronunun para kazanmak, hatta özel uçağa binmek, çocuklarını oxford’da okutmayı kendinde hak görür de çiftçinin ineğinin karnının doymasını bile çok görür. Olmasa da olur Türkiye’nin süt inekleri, çünkü süt ineği olmaz ise Avrupa Birliği’nin dampingli-destek ile ucuzlatılan süt tozları var, onlar için.
Endüstriyel süt sektörünün sürdürülemez sendikasızlaştırma çabalarını hiç yazmadım., hukuksuz tek yönlü güçlünün olduğu pazarlıkta dalevera-alevera ile satın aldığı bir malın hakkını vermeyenin çalışanına hak vermesi beklenemez. Halbuki sendikalaşma, tedarikçiden hakka hukuka dayanan bir satın almanın gerçekleşmesi, yaşanabilir bir Dünya’nın temel taşlarıdır. Sütte kalite arandığı kadar ambalajlı sütü üreten firmalarda da, patronlarında da kalite aranmaktadır. Reklamlarla imajları epey yüksek görünen firmaların Avrupa Kalite Ödülü’ne başvurduklarını görüyoruz. Kalite öncelikle satın aldığının hakkını, değerini vermektir. Utanmazca masayı terk etmek değil.!
Kimse kusura bakmasın. Hangi üretici temsilcisi gocunursa gocunsun, endüstriyel süt sektörü ‘’kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor. Evet bir oyununu daha oynadı. Aralık ayının son günlerinde başlayan Ocak ayında da süren çiğ süt fiyat pazarlığını haksız, hukuksuz bir şekilde Mart-2015’e ertelediler. Kendileri ağa, üreticiler nasıl olsa maraba. Marabaların başına ise iyi baş tutucular konulmuş. Üreticilere fiyat oyunlarını kader, bazen de piyasa olarak gösteriyorlar
1 Litre Çiğ Sütün Maliyeti
İlk kez 1 Litre çiğ sütün maliyetinin ne olduğunun tartışılmasını Çiğ Süt Üreticileri Grubu yapmıştı.
Türkiye’de ilk kez 1 litre çiğ sütün maliyetini çiğ süt üreticileri grubunda tartışılması neticesinde 24 Haziran 2010 tarihinde 75 kuruş olması gerektiğini Bilgiagi.net internet Gazetesi’nde yazmıştım. Halbuki çiğ sütün maliyetinin ne olduğunu hesaplatıp üreticilerin, sanayicilerin, kamuoynun önüne koymak kanunla kurulmuş Ulusal Süt Konseyi’nin görevi idi. Kamuoyu baskısı üzerine birkaç pazarlık öncesinde yayınladı ise de son bir yıldır yayınlamıyor. 2015 Mart’ına erteledikleri son pazarlıkta erteleme bahaneleri ne ilginçti: Euro düştü.
Euro düştü de, yem fiyatlarını yem fabrikaları düşürmemişti ki.
Haydi bakalım kolay gelsin Yem fabrikaları 20 Ocak 2015’te Yeme zam yaptı, ne dersiniz.?
Geçen yıldan Mart’a kadar da dolar arttı ve yem girdileri artı. Sürü yöneticisi olarak ismi değiştirilen Çoban fiyatları, elektrik fiyatları da artı. Büyükşehir kanunu ile şimdi adı mahalle olan köylerde artık su para ile oldu.
Şu an tam uygulanmıyor olsa da çiğ süt referans satın alım fiyatları 1,15 TL’dir.
Üreticilere şu anki maliyeti 1,4 TL’dir.
Mart sonunda gerçekleşecek pazarlıkta 1,5 TL olmalıdır.
Sevgili tüketiciler; çiftçilerimizin üretimlerini sürdürebilmeleri için bu fiyatın gerçekleşmesi gerek.
Endüstriyel süt sektörü kutu sütten net kazancı % 67’dir. Köylümüz, çiftçimiz, bunun çeyreğini bile kazanmıyor.
Endüstriyel süt sektörünü, iktidara, hükümete, sevgili Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanı sayın Mehdi Eker’ e değil siz tüketicilere şikayet ediyoruz.
- -
Slow-Food İstanbul-Fikir Sahibi Damaklar Grubu’ndan Sayın Defne Koryürek’in ÇİĞ SÜT PAZARLIĞI MART SONUNA ERTELENDİ başlıklı yazımdaki yorum-hatırlatmasına binaen bu yazımdır. Kendisine teşekkür ederim.
‘’ Çapar bey, çiğ sütün Ocak 2015 itibarı ile litre başına maliyetini de yazarsanız, pazarlığın ne kadar haksız bir pazarlık, ertelemenin nasıl haksız bir erteleme olduğu daha net görünür kanaatindeyim. hürmetler.’’
Euro ' nun düşüşü, doların kalkışı Ocağı, bucağı dümdüz etti.
Ne demeli? Yukarıda dedim ya.! Kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyorlar.
Sadece kediler değil kedilere fırsat verenler de utansın.!

Kaynak: http://alotarim.com/index.php/cig-sut/item/908-1-litre-cig-sutun-maliyeti-mart-2015

Yazan : Çapar Kanat
güzel paylasım
 
Çapar bey bu yazısında Endüstriyel süt sektörü kutu sütten net kazancı % 67’dir. Köylümüz, çiftçimiz, bunun çeyreğini bile kazanmıyor.
diyor. Ben onun yalancısıyım, herkes kendi maliyetini hesaplayabilir. Şu an marketlerde yağı alınmış süt YY 2tl yazı nisan 2015e ait. http://www.ulusalsutkonseyi.org.tr/ana/fiyat.asp?uid=31 burada da Marmarada 1 lt ocak 2016 süt maliyeti 1,04tl yazıyor 10 kuruşa çalışıp, tarım kanallarında ve değişik platformlarda sanayiciye laf kondurmayalım diyenlere ne diyeyim:eek:
 
Almanyada sütün litresi 27 cent devammı acaba kota kalktımı ne oldu son durum?

bu gün itibarı ile 1 Euro = 3,3689 TL olduğuna göre

27 eurocent X 3,3689 = 90,9 kuruş eder yuvarlak hesap bizim parayla 91 kuruş

ama tabi Avrupa birliği devasa bütçesinin %46 sını tarımı desteklemeye ayırıyor, sen kuş kadar bütçenin %1 ini tarımı desteklemeye ayırman gereken kanun olduğu halde %1 bile destekleyemiyorsun tarımı, gübreyi mazotu ve tarım ekipmanlarını bize oranla çok daha ucuza tedarik eden Avrupalı çiftçi haliyle yemide ucuza üretmiş oluyor, bizimle kıyaslama yapılması çok güç, protein mineral ve vitamince zengin yemlerle yapılan hayvancılıkla süt verimide çok yüksek olmasını hesaba katarsak, hiç kıyaslamamak daha mantıklı.

Çünkü verilere göre örneğin Almanyada inek başına yıllık ortalama 6272 kg süt alınıyor, bu korkunç yüksek bir üretim, Türkiyede ise bu rakam inek başına 2942 kg da kalıyor, haliyle inek başına en az 2 kat verim farkından bahsedersek kıyaslama yapılamayacağını görürüz.

Almanyada yıllık toplam 28,1 milyon ton süt üretimi varken, ülkemizde toplam 16 milyon ton süt üretiliyor, almanya bu sütü 4 milyon 480 bin adet süt ineğinden elde ederken, biz 5 milyon 430 bin adet sağılabilir inekten üretiyoruz.

bu durumda 81 milyonluk almanyada kişi başına 346 litre süt üretiliyor, 78 milyonluk ülkemizde kişi başına 205 litre süt üretiliyor, yani kişi başına % 69 oranında daha fazla bir üretim sözkonusu, haliyle bu üretimi tüketmekte güçlük çekiyorlardır ve dış pazarlara satmaya çalışıyorlardır.

Bizde ise üretim yeterli geliyor diye sıkıntı yok babında üretim ve üreticinin karşılaştığı güçlüklere odaklanan sorun çözen bir anlayış olmuyor haliyle, sıkıntı yok ne demeye ilgilenilsin? böyle bir durumda üretici kazanmıyormuş kimin umurunda olurki? hangi şartlarda ne güçlükler çektiğini umursayan dahi olmaz, üretim oluyor varlık oluyor ya bişekilde, ne şekilde olmuş kimin umurunda ki?
 
  • Beğen
Tepkiler: KüreLee
Şimdi 91 kuruştan Almanyada üretici bir inekten aldığı sütü satınca 6272 x 91= 5707 TL bizim paramızla süt geliri elde etmiş oluyor, bugünün rakamlarıyla, ortalama rakamlarla bir inekten yıllık süt gelirleri böyle.

Peki bizde bir üretici bir inekten elde ettiği 2942 kilo sütü şimdi kaçtan satıyor ve elde ettiği süt geliri ne kadar ? bu sonuç bir inekten elde edilen yıllık ortalama rakam olmuş olacak,

ben duyuyorum 80 kuruşa çiğ sütü satıyor deniyor, 2942 x 80 = 2,353 lira.

birde alman üreticinin yılda inek başına yeme yaptığı masraf ne kadar? belki kendi tarlasına yem bitkisi ekiyor destek alıyor ucuz mazot gübre ve elektrik kullanıyor ucuz girdilerle yemin maliyetini bizim üreticinini yarısı fiyata getiriyordur, böylece bol ve kaliteli yeme ulaşmış oluyor süt verimide böylece yüksek oluyordur, muhtemelende öyledir, bu verilere ulaşamadım.

bu durumda 5707 lira yem masraflarını karşılayabilir gibi görülüyor, ama 2353 lira ile bir yılda bir ineğe bakmak ve süt beklemek ne kadar mümkündür? helede dünyanın en pahalı mazotu, pahalı elektrik, gübre vs ile üretilen pahalı yemlerle mümkün olmasa gerek, belki girdiler ucuzlasa, bol ve kaliteli yemle beslenen hayvanın süt üretimi artacak, artan üretim üreticiye ucuz süt fiyatıyla dahi olsa yem masraflarını çıkaracak.

yalnız bu durumda Almanyanın düştüğü duruma düşülecek, fazla üretimi ne yapmasını bilemeyecek piyasa, o zaman demekki üreticinin izleyeceği yol, kazanamıyorsan bu işi yapma olmalıdır.
 
Her şeyimizle rekabet ettik, geçtik de Almanları, bi süt fiyatlarımız kaldı ya? Kıyaslama hataları hep yapılıyor zaten. Adamın İklimi, Coğrafyası, Kültürü, Beslenme alışkanlığı hep göz ardı ediliyor zaten. Daha biz Silajı yeni öğrenmeye başladık. Onlar Silajlık ayçiçeği, mısır ekip, Biogaz tesislerinde yakıyorlar enerji için. Almanyada bu tartışılıyor doğru mu yapıyoruz diye.
 

Benzer Konular