1 kilo süt, 1 kilo yeme ancak yetiyor çiftçi köle oluyor
KOÇ Holdingin eski grup başkanlarından, Şanlıurfadaki çiftliğin kuruluşunda önemli rolü bulunan Cengiz Solakoğlu aradı:
- Yeğenim Sencer Solakoğlunun süt hayvancılığına dayalı bir çiftliği var. Kendisi iyi eğitimlidir, bu konuyu da iyi bilir. Süt hayvancılığına ilişkin bir yazı kaleme aldı. İncelemeni isterim.
UN Ro-Ronun kuruluşu, büyümesi ve satışında rol alan Cüneyt Solakoğlunun oğlu olan Sencer Solakoğlu, bir yandan aile şirketi Ernakı yönetirken, diğer taraftan Bursa Karacabeyde Feyz Tarım adıyla süt hayvancılığı işine girmişti. Bu konuda en büyük desteği amcası Cengiz Solakoğlundan almıştı.
Sencer Solakoğlu, konuya Süt Endüstrisi Kurumunun geçmişteki rolünü anımsatarak girmiş:
- Süt Endüstri Kurumu (SEK) piyasada regülasyon sağlıyordu. Özelleştirilince çiğ süt üreticisi sanayicinin insafına terk edildi. Sanayici, Almıyorum dediği anda çiğ sütün dökülmesi riski gündeme gelir. Çünkü, işlenmemiş süt, 3 günden fazla dayanamaz.
Sonra çiğ süt fiyatlarına dikkat çekmiş:
- Çiftçi 1 kilo sütü 80-90 kuruşa satabiliyor. Onunla da 1 kilo yem alabiliyor. Hal böyle iken çiftçinin Avrupa Birliğ (AB) normlarında süt üretmesi mümkün olabilir mi? 600 bin üreticiden sadece 13 çiftliğin AB ülkelerine ihracat kriterine uygun çıkması yeterli olur mu?
Çiğ süt fiyatının son 3 yılda yüzde 6lık artışına karşın yemin yüzde 100 zam gördüğünü belirtip eklemiş:
- Çiftçi neredeyse sanayicinin kölesi haline geldi. Bazı süt sanayicileri, Yemini benden almazsan ben de sütünü almam demeye de başladı. Bu durum, süt çiftçisini yok edecek noktaya ulaştı.
Ardından Ulusal Süt Konseyinin (USK) rolüne vurgu yapmış:
- USK, çiftçiyi ayakta tutacak süt fiyatının belirlenmesinde rol oynuyor. Ancak, yine de fiyatlarda 5 sanayici etkili oluyor. Sanayici, USKnın belirlediği taban fiyatın altında süt toplamayı sürdürüyor.
Dünyanın habul ettiği süt-yem oranının altını çizmiş:
- Üretici 1 kilo çiğ süt sattığında karşılığında en az 1.5 kg yem almalı ki hayvanlarını besleyebilsin. 1 kilo sütle 1 kilo yem alınması, hayvanın ölmeyecek kadar beslenmesi anlamına gelir. Çiftçi bu fiyat düzeyiyle kendi karnını doyuramıyor, çocuklarının eğitim maliyetini karşılayamıyor.
Çiğ süte 20 kuruşluk zam konusunda sanayiciden yükselen itirazlara karşı çıkmış:
- Bazı sanayiciler 90 kuruşa aldığı sütün yağının bir kısmını alıyor, üstüne yüzde 15 su koyup paketleyerek tüketiciye 2.5 liraya satıyor. Sonra da, Süt, 20 kuruş zamlanınca satışta zorlanırım savunması yapıyor.
Hazır sözü Sencer Solakoğluna bırakmışken, noktayı da onun sorusuyla koymakta yarar var:
- Çiğ süt üreticisine kim sahip çıkacak?
AB kapısını açtık sıra Çine de geldi
6 şirketin ABye süt ve süt ürünleri ihracatı vizesi alması sonrasında Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallıdan bir mektup aldım:
- 2001den beri süt ve süt ürünlerimize kapalı olan AB kapısını açılması uzun ve zorlu çalışmayla sağlandı.
Çallı, ASÜDün gücünü ortaya koymuş:
- ASÜDün 104 üyesi, kayıtlı 8 milyon ton sütün 6 milyon tonunu işliyor.
Türkiye Süt ve Süt Ürünleri Sektörünün AB Pazarına Girişinin Desteklenmesi Projesini 2010da başlattıklarını anımsatmış:
- AB ülkelerine ithalata onay veren DG SANCO adına hayvansal ürünler için incelemeleri gerçekleştiren Gıda ve Veterinerlik Ofisiyle (FVO) sıkı çalışma yürüttük. FVO heyetleri üretim zincirimizi inceledi. AB standartlarına uymayan noktalar belirlenip eksiklikler giderildi.
Çalışmalarına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının büyük destek verdiğini belirtmiş:
- Şimdi ABye ihracat onayı çıkan 6 firmaya yenilerini eklemeyi, beraberinde Rusya, Kazakistan, Belarus ve Çin gibi yeni pazarları hedefliyoruz. 228 milyon dolar olan sektör ihracatımızın sıçrayacağını görüyoruz.
KOÇ Holdingin eski grup başkanlarından, Şanlıurfadaki çiftliğin kuruluşunda önemli rolü bulunan Cengiz Solakoğlu aradı:
- Yeğenim Sencer Solakoğlunun süt hayvancılığına dayalı bir çiftliği var. Kendisi iyi eğitimlidir, bu konuyu da iyi bilir. Süt hayvancılığına ilişkin bir yazı kaleme aldı. İncelemeni isterim.
UN Ro-Ronun kuruluşu, büyümesi ve satışında rol alan Cüneyt Solakoğlunun oğlu olan Sencer Solakoğlu, bir yandan aile şirketi Ernakı yönetirken, diğer taraftan Bursa Karacabeyde Feyz Tarım adıyla süt hayvancılığı işine girmişti. Bu konuda en büyük desteği amcası Cengiz Solakoğlundan almıştı.
Sencer Solakoğlu, konuya Süt Endüstrisi Kurumunun geçmişteki rolünü anımsatarak girmiş:
- Süt Endüstri Kurumu (SEK) piyasada regülasyon sağlıyordu. Özelleştirilince çiğ süt üreticisi sanayicinin insafına terk edildi. Sanayici, Almıyorum dediği anda çiğ sütün dökülmesi riski gündeme gelir. Çünkü, işlenmemiş süt, 3 günden fazla dayanamaz.
Sonra çiğ süt fiyatlarına dikkat çekmiş:
- Çiftçi 1 kilo sütü 80-90 kuruşa satabiliyor. Onunla da 1 kilo yem alabiliyor. Hal böyle iken çiftçinin Avrupa Birliğ (AB) normlarında süt üretmesi mümkün olabilir mi? 600 bin üreticiden sadece 13 çiftliğin AB ülkelerine ihracat kriterine uygun çıkması yeterli olur mu?
Çiğ süt fiyatının son 3 yılda yüzde 6lık artışına karşın yemin yüzde 100 zam gördüğünü belirtip eklemiş:
- Çiftçi neredeyse sanayicinin kölesi haline geldi. Bazı süt sanayicileri, Yemini benden almazsan ben de sütünü almam demeye de başladı. Bu durum, süt çiftçisini yok edecek noktaya ulaştı.
Ardından Ulusal Süt Konseyinin (USK) rolüne vurgu yapmış:
- USK, çiftçiyi ayakta tutacak süt fiyatının belirlenmesinde rol oynuyor. Ancak, yine de fiyatlarda 5 sanayici etkili oluyor. Sanayici, USKnın belirlediği taban fiyatın altında süt toplamayı sürdürüyor.
Dünyanın habul ettiği süt-yem oranının altını çizmiş:
- Üretici 1 kilo çiğ süt sattığında karşılığında en az 1.5 kg yem almalı ki hayvanlarını besleyebilsin. 1 kilo sütle 1 kilo yem alınması, hayvanın ölmeyecek kadar beslenmesi anlamına gelir. Çiftçi bu fiyat düzeyiyle kendi karnını doyuramıyor, çocuklarının eğitim maliyetini karşılayamıyor.
Çiğ süte 20 kuruşluk zam konusunda sanayiciden yükselen itirazlara karşı çıkmış:
- Bazı sanayiciler 90 kuruşa aldığı sütün yağının bir kısmını alıyor, üstüne yüzde 15 su koyup paketleyerek tüketiciye 2.5 liraya satıyor. Sonra da, Süt, 20 kuruş zamlanınca satışta zorlanırım savunması yapıyor.
Hazır sözü Sencer Solakoğluna bırakmışken, noktayı da onun sorusuyla koymakta yarar var:
- Çiğ süt üreticisine kim sahip çıkacak?
AB kapısını açtık sıra Çine de geldi
6 şirketin ABye süt ve süt ürünleri ihracatı vizesi alması sonrasında Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallıdan bir mektup aldım:
- 2001den beri süt ve süt ürünlerimize kapalı olan AB kapısını açılması uzun ve zorlu çalışmayla sağlandı.
Çallı, ASÜDün gücünü ortaya koymuş:
- ASÜDün 104 üyesi, kayıtlı 8 milyon ton sütün 6 milyon tonunu işliyor.
Türkiye Süt ve Süt Ürünleri Sektörünün AB Pazarına Girişinin Desteklenmesi Projesini 2010da başlattıklarını anımsatmış:
- AB ülkelerine ithalata onay veren DG SANCO adına hayvansal ürünler için incelemeleri gerçekleştiren Gıda ve Veterinerlik Ofisiyle (FVO) sıkı çalışma yürüttük. FVO heyetleri üretim zincirimizi inceledi. AB standartlarına uymayan noktalar belirlenip eksiklikler giderildi.
Çalışmalarına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının büyük destek verdiğini belirtmiş:
- Şimdi ABye ihracat onayı çıkan 6 firmaya yenilerini eklemeyi, beraberinde Rusya, Kazakistan, Belarus ve Çin gibi yeni pazarları hedefliyoruz. 228 milyon dolar olan sektör ihracatımızın sıçrayacağını görüyoruz.