ÇİFTÇİ ÖLMÜŞ AĞLAYANI YOK


Bu düzen bu sefer değişir.
Savunduğum kadar üzülüyorum keşke hiç savunmasaymışım.
Sıfır borçla ekim yapıyoruz,hiç kredi çekmeden hayvancılık yapıyoruz.Milyonlarca paramızı ahırlara gömdük sonuç ne elde bi sıfır.
Götürüp bunca emeği çalışmayı ahır betonu yerine apartman betonuna yatırsaydık şuan kat kat farklı olurduk.
Özellikle hayvancılığın ezildiği kadar hiç bi sektör ezilmedi.Gerçi birden fazla sektörle iç içeyiz yazılım hariç tüm sektörler perişan sadece çiftçi-hayvancı geçmiş yıllarda fazla kazanamadığı için daha fazla hissediyor.
 
Bu düzen bu sefer değişir.
Savunduğum kadar üzülüyorum keşke hiç savunmasaymışım.
Sıfır borçla ekim yapıyoruz,hiç kredi çekmeden hayvancılık yapıyoruz.Milyonlarca paramızı ahırlara gömdük sonuç ne elde bi sıfır.
Götürüp bunca emeği çalışmayı ahır betonu yerine apartman betonuna yatırsaydık şuan kat kat farklı olurduk.
Özellikle hayvancılığın ezildiği kadar hiç bi sektör ezilmedi.Gerçi birden fazla sektörle iç içeyiz yazılım hariç tüm sektörler perişan sadece çiftçi-hayvancı geçmiş yıllarda fazla kazanamadığı için daha fazla hissediyor.
Ahmet bizim köyde adam malını satsa 50 milyondan fazla para eder ama halen ata toprağı deyip çiftçilik yapıyor....Senede 100 binlik arpa buğday satmiyordur.1 kaç hane var bu şekilde. Sende hayvancılık işini birakamazsin.
 
Ahmet bizim köyde adam malını satsa 50 milyondan fazla para eder ama halen ata toprağı deyip çiftçilik yapıyor....Senede 100 binlik arpa buğday satmiyordur.1 kaç hane var bu şekilde. Sende hayvancılık işini birakamazsin.
Abi bizde tam öyleyiz.Arazilerimiz değerli iyi para ediyor yan iş gibi görüp ekip kaldırıyoruz.

Ahırları yaptık bomboş sayılacak derecede hayvan var.Hayvan alalım diye az bi niyetleniyoruz, hesap yapıyoruz zarar ettiğimizi görünce geri çekiliyoruz.
 
Abi bizde tam öyleyiz.Arazilerimiz değerli iyi para ediyor yan iş gibi görüp ekip kaldırıyoruz.

Ahırları yaptık bomboş sayılacak derecede hayvan var.Hayvan alalım diye az bi niyetleniyoruz, hesap yapıyoruz zarar ettiğimizi görünce geri çekiliyoruz.
Yaparken düşünmediniz siz katkı olsun herkese dediniz ama malesef artık iş o boyutu aştı tarlalarını çok aşırı değerli madem tarımı sevıyor sun bu tarafta ıyı bir tarla bırak gıt başka yerden sulu tarıma yatırım yap ama şirket ölçeğinde ne biliyim başka bir iş yap Ahmet sana özel söylemiyorum ama bazı insanları anlamak zorlaşıyor kardeşim tarla 5 trilyon yapıyor gıt bir iş kur ne tarla başı bekliyorsun
 
Yaparken düşünmediniz siz katkı olsun herkese dediniz ama malesef artık iş o boyutu aştı tarlalarını çok aşırı değerli madem tarımı sevıyor sun bu tarafta ıyı bir tarla bırak gıt başka yerden sulu tarıma yatırım yap ama şirket ölçeğinde ne biliyim başka bir iş yap Ahmet sana özel söylemiyorum ama bazı insanları anlamak zorlaşıyor kardeşim tarla 5 trilyon yapıyor gıt bir iş kur ne tarla başı bekliyorsun
Aga tarlayı sattın gittin başka yerden tarla aldın bu düz köylü mantığı.Asıl mesele sattın alan adam o tarlayı niye aldı o kadar parayı nakit getirip sana veren adam iş kurmayı bilmiyor mu 😊 Satmak düşünülecek en son şey olmalı bence çoluk çocuğa bizde bişeyler bırakabilirsek ne mutlu bize 😊
 
Aga tarlayı sattın gittin başka yerden tarla aldın bu düz köylü mantığı.Asıl mesele sattın alan adam o tarlayı niye aldı o kadar parayı nakit getirip sana veren adam iş kurmayı bilmiyor mu 😊 Satmak düşünülecek en son şey olmalı bence çoluk çocuğa bizde bişeyler bırakabilirsek ne mutlu bize 😊
Alan adam da daha fazla para var mutahıtlık için alıyor yatırım fırsatı olarak görüyor o adamın yaptıgını sende yapabilirsin ıkı parsel arsa sat mutahıtliğe başla bu işler tabıkı daha farklı alanın kim oldugu bile önemli sen 4 kat imarla uğraşırsın adamın tanıdığı vardır 8 kat yapar aynı arsaya felan filan o zaman napıyor uz tarla da çalışmaya devam hem de mutlu olaraktan bizler çalışmayınca mutsuz olan insanlarız
 
Yaparken düşünmediniz siz katkı olsun herkese dediniz ama malesef artık iş o boyutu aştı tarlalarını çok aşırı değerli madem tarımı sevıyor sun bu tarafta ıyı bir tarla bırak gıt başka yerden sulu tarıma yatırım yap ama şirket ölçeğinde ne biliyim başka bir iş yap Ahmet sana özel söylemiyorum ama bazı insanları anlamak zorlaşıyor kardeşim tarla 5 trilyon yapıyor gıt bir iş kur ne tarla başı bekliyorsun
Ne is yapacak ? Sıkıntı orda başlıyor. Satan batıp geri köye geliyo e
 
Alan adam da daha fazla para var mutahıtlık için alıyor yatırım fırsatı olarak görüyor o adamın yaptıgını sende yapabilirsin ıkı parsel arsa sat mutahıtliğe başla bu işler tabıkı daha farklı alanın kim oldugu bile önemli sen 4 kat imarla uğraşırsın adamın tanıdığı vardır 8 kat yapar aynı arsaya felan filan o zaman napıyor uz tarla da çalışmaya devam hem de mutlu olaraktan bizler çalışmayınca mutsuz olan insanlarız
İşte sıkıntı burda başlıyor.Bu rantları gözümle gördüğüm sürekli içinde olduğum için bu düzenden nefret ettim.
Tarlalarımı satmadan arttırma taraftarıyım inşallah ta bunda başarılı olabilirim.
 

İşte sıkıntı burda başlıyor.Bu rantları gözümle gördüğüm sürekli içinde olduğum için bu düzenden nefret ettim.
Tarlalarımı satmadan arttırma taraftarıyım inşallah ta bunda başarılı olabilirim.

Bu rant düzeninden nemalanmak, pisliğe bulaşmak yerine, "az olsun temiz olsun", "helalinden kazanayım" diyenlere selam olsun.
Doğru dürüst yaşayan bu kişilerin sayısı hiçte az değil, yalnız değil yani. Sabrediyoruz. Yalnız üstümüze düşen ikinci görevi yapmadığımız için bu musibetlerden kurtulamıyoruz galiba.

Zira "Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerin yanındadır." Bakara Suresi - 153 .

"Yoksa sizler, Allah içinizden cihad edip, sabredenleri belirlemeden Cennet'e gireceğinizi mi sandınız?" Al-i İmran 142
 
Bizim köyden örnek vereyim.
Ortalama Her 30-70 dekara 1 baba 4-5 oğul ekmek yemeye çalışıyordu.
Şimdi biri araziye bakıyor gerisi şehirde çeşitli işlerde çalışıyor
Köyün bir minibüsü haftada 2 kez 25 km şehire gider gelirdi.
Kimsede araç yoktu.
Araç lükstü.
Hastanız olsa köy minibüsü oralarda olmasa ölürdü.
Ne arar o zaman ambulans gelipte seni köyden alacak. Pehhh.
Simdi herkesin kapısında son model araç.
Traktör köyde 2 adetti tek çeker.
Herkes onlara parayla iş gördürürdü.
Onlar ise milletin bu durumundan fayda sağlardı fiyatları cep yakardı.
Şimdi herkesin kapısında 70-90 hp 4x4 birde önüne 50 hp tek çeker geldi.
Bankalar yüzde 60 faizle çalışırdı.
Bir traktör kendine,bir traktör parasıda faiz bankaya ödenirdi.
Lastik ayakkabilar modaydı buralarda;
Yeni ayakkabının kokusu bile hoş gelirdi adama.yokluk o idi işte.
Şimdilerde hiç göremiyorum lastik ayakkabı ile gezeni.
Damperli römorklar varken bize elimizle gübre attıranlar utansın,
Traktör bu kadar kolay alınabilirken;
Karşı köyden gelecek traktörün yolunu bekletenler utansın;
Balya makinası üretmişken bize el ile ot bağlatanlar,elimizi kanatanlar utansın.
Rus tırmığı 150 yıldır icat edilmişken,
Habersiz biçare el tırmığı ile ot toplatanlar utansın;
Çapa makinası 100 yıldır kullanılırken;
Bu millete el ile güneşin alnında kan ağlatanlar utansin;
Mesele son yilların meselesi değil bana kalırsa;
Bağımda, bostanımda,
Köyümde ,vatanımda emeğimde,saflığımda gözü olanlar utansın,
Ve Allah'ın laneti her zamanki gibi onların üzerine olsun.
Tebrik Ederim Usta Harika bir Anlatım!! Her kelimesini zevkle okudum Ve Tamamen Katılıyorum. Pamuk Tarımında; Kan ter içinde Kürekle Vahşi sulamalar yapardık Sonra duydukki sifon sulama varmış, nefesle çekip suyu eşit bir şekilde bölebiliyormuşsun bir çığır gibiydi adeta.. ve Derken musluklu Plastik Karık sulama boruları çıkıverdi.. Nasıl olmuşta yıllarca bunu düşünmemiştik ne büyük bir kolaylıktı ayrıca verime katkısı mükemmeldi....derken Yağmurlamalar, Damlamalar ne alâ!!! ve onlarca yıl sonra kimbilir neler neler çıkacak Teknolojiyi çok yakından takip etmeliyiz Hayal kuran Çocuklara çok çok ihtiyacımız var..
 
Tebrik Ederim Usta Harika bir Anlatım!! Her kelimesini zevkle okudum Ve Tamamen Katılıyorum. Pamuk Tarımında; Kan ter içinde Kürekle Vahşi sulamalar yapardık Sonra duydukki sifon sulama varmış, nefesle çekip suyu eşit bir şekilde bölebiliyormuşsun bir çığır gibiydi adeta.. ve Derken musluklu Plastik Karık sulama boruları çıkıverdi.. Nasıl olmuşta yıllarca bunu düşünmemiştik ne büyük bir kolaylıktı ayrıca verime katkısı mükemmeldi....derken Yağmurlamalar, Damlamalar ne alâ!!! ve onlarca yıl sonra kimbilir neler neler çıkacak Teknolojiyi çok yakından takip etmeliyiz Hayal kuran Çocuklara çok çok ihtiyacımız var..
Abi şimdi de daha güzelleri var da biz çok buyuk zorluktan geldiğimiz için şimdi ki yetiyor
 
  • Beğen
Tepkiler: The_Hoca
2002 yılında Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı 2 milyon 800 bin çiftçimiz vardı. 2 milyon 800 bin çiftçimiz bugün 2 milyona düştü. O çiftçimizin o gün yaklaşık 1 milyar borcu vardı. Gayri resmi borcu da 400 milyondu. 1 milyar 400 milyon borcu vardı.
Bakın çiftçi 800 bin kadar düşmüş. Bugün çiftçinin sadece bankalara 109 milyar borcu var. 100 kat borç artmış. Çiftçinin borcu 100 kat artmış.
Bunun içinde ne yok biliyor musunuz? İlaç bayilerine çiftçinin borcu bilinmiyor. Gübre bayilerine bilinmiyor. Tohum bayilerine bilinmiyor. Elektrik borcu bu işin içinde yok. Yaklaşık yüzde 40 da bu borçları ilave ediyoruz. 140 milyarın üzerinde çiftçinin borcu var. Bu ne demek biliyor musunuz? Çiftçi batmış, çiftçi ölmüş. Ağlayanı yok.
Niye batmis ki hesabini iyi yapamamis demekki yapamayan biraksin zaten
 
  • Beğen
Tepkiler: KIZILTAN
Bende durum tespiti bakımından farklı bir açıdan konuyu ele alayım.
1990lardan beri Bursa'dan İstanbul ve Bursa daki sebze-meyve hallerine patlıcan gönderiyoruz, ortalama 15, dönüm kadar ekerdik. Biz malımızı tüccara, toptancıya kaptırmazdık (komisyonculara %10civarı komisyonla sattırırdık.) bilakis ürettiğimiz malı 2000li yılların basına kadar kendi isuzu kamyonumuzla götürürdük yollar hernekadar bugünkü kadar iyi olmasada gün sonunda yorgunda olunsa İstanbul'a 4ton civarı malımızı kendimiz götürebilirdik. Bu anlattıgım mevzudan öncede 60lık bmc ile en çok 2ton malı yine kendimiz götürüyorduk ve 2 aile bu işten kazanılan para ile geçinebilirdi. Bu nakliye kısmını niye anlattım biliyor musunuz? Akaryakıt fiyatları ne kadar uygunmuş o günlerde ki biz kendi malımızı bile götürüp boş donebiliyormuşuz.
İşçi ücretleride bugünkü kadar yüksek değildi tarlaya işçi planlaması yaparken bugünkü gibi hesabı kırk defa yapmak zorunda değildik.
Traktörümüzün deposunu doldururken bugünkü gibi ötv ve kur derdimiz yoktu 265ferguson traktörün çok yaktığını hiç önemsemezdik.
O yıllarda damlama sulama yoktu, karıktan sulamayla iş yapardık ama yevmiyeler bugünkü gibi çok değildi bu yüzden tüm tarlayı bir adam 1 hafta boyunca salma sular ardından gelen otuda hiç korkmadan çapalatırdık. Ha aklıma gelmişken marangoza kendi sandığımızı yaptırırdık tek kullanımlık bir sandıktı.
Yine ilaç konusunda şimdiki gibi kanatlı sistemler yoktu sırt pompasıyla tüm tarlayı her sıra arasını bi adama yaptırırdık.
İlaç ve gübre konusunu anlatmama gerek yok KUR diyeyim geçeyim.

Özellikle son yıllarda yukarıda anlattıklarımdan farklı olarak;

-Nakliye için kendi aracımızla malımızı götüremeyiz. (akaryakıt, yol ücretleri çok)
-İşçi ücretlerinin o günlerle alakasi yok.
-Gübre olarak ucuz gübre aramaya devam ediyoruz ama yok.
-Damlama fiyatları kurdan dolayı uçtu.
-Şuanda değil kendi sandıgımızı, 2.el plastik sandık ve kullanılmış muz kolisiyle devam etmeye çalışıyoruz.

Dahada yazarım ama uzatmayayım, şimdi maliyetler bu kadar artmışken son durum ne diye sorarsanız, hal islerinden anlayan komisyona gönderende tarlada direkt tüccara satanda zorda çünkü artık bu kadar masraf varken fiyatlar heryıl benzer seyrediyor. Ama bu sene artık küsmüş ureticilerin var olduğunu piyasa bize soylüyor çünkü halde fiyatlar geçen yila oranla daha yüksek.
Bizim elimizdem 2 tlye cıksa pazarda hertürlü 5lira ve üstü olur çünkü malı alan esnafta kendini düsünüyor.

Hallerdeki komisyon sistemi aslında fena degil ama riskler yok mu var tabi mesela malın satılmazsa çöp olabilir, komisyoncu satışı düşük gösterip cebe indirebilir. Zaten bu riski almak istemeyen sebze meyve üreticisi ne uğraşayım bunlarla deyip malını tüccara veriyor.

Simdi o yıllardan bugüne gitgide zorlaşan bir oyun gibi bir serüven var sonunda olacak şeyse canı çok olan yolculuğa dahada güclenerek devam eder sonrasında da tv kanallarında sebze fiyatları uçtu haberleri ve fırsatçılar denen bir hayaletten bahsederler. Ama işin aslı artık deniz durgun değil firtina çikti ve bazi gemiler ya limana geri döndü yada batacak, gemisini kurtaranlarda kahraman olacak.
 
Son düzenleme:
Bende durum tespiti bakımından farklı bir açıdan konuyu ele alayım.
1990lardan beri Bursa'dan İstanbul ve Bursa daki sebze-meyve hallerine patlıcan gönderiyoruz, ortalama 15, dönüm kadar ekerdik. Biz malımızı tüccara, toptancıya kaptırmazdık bilakis ürettiğimiz malı 2000li yılların basına kadar kendi isuzu kamyonumuzla götürürdük yollar hernekadar bugünkü kadar iyi olmasada gün sonunda yorgunda olunsa İstanbul'a 4ton civarı malımızı kendimiz götürebilirdik. Bu anlattıgım mevzudan öncede 60lık bmc ile en çok 2ton malı yine kendimiz götürüyorduk ve 2 aile bu işten kazanılan para ile geçinebilirdi. Bu nakliye kısmını niye anlattım biliyor musunuz? Akaryakıt fiyatları ne kadar uygunmuş o günlerde ki biz kendi malımızı bile götürüp boş donebiliyormuşuz.
İşçi ücretleride bugünkü kadar yüksek değildi tarlaya işçi planlaması yaparken bugünkü gibi hesabı kırk defa yapmak zodunda değildik.
Traktörümüzün deposunu doldururken bugünkü gibi ötv ve kur derdimiz yoktu 265ferguson traktörün çok yaktığını hiç önemsemezdik
Kisaca, eskiden paranin bereketi vardi.
 
  • Beğen
Tepkiler: The_Hoca

Benzer Konular